Bayanın kurban kesmesi caiz mi?
Eti yenen hayvanı dinde sadece erkek keser, kadın kesemez diye bir hüküm yoktur. Kadın kesmeyi becerdikten sonra kestiği hayvanın etini yemede bir sakınca yoktur. Yeter ki hayvanı usulüne göre kesmeyi becerebilsin.
Ancak kadın da erkek gibi hayvanı keserken besmele çekmelidir. Kasti olarak terk ederse kesilen hayvanın eti yenmez. Ama unutmaktan dolayı terk ederse kesime zarar vermez.
Elektroşok sistemi ile kesilen kurbanın etleri helal midir?
Dinde asıl olan hayvanın normal yollarla kesilmesidir. Ama elektroşok yöntemi ile de bir hayvanı kesmek caizdir. Tabii bu kesimin caiz olması için şoklanan hayvanın kesilmeden önce ölmemiş olması gerekir. Yani şoklama hayvanı bayıltmalı fakat öldürmemelidir. Eğer hayvan henüz kesilmeden elektrik yüzünden ölürse murdar/leş hükmüne girer ve yenilmesi haram olur.
Aynı evde oturan ve kesmeye gücü olan herkesin kurban kesmesi gerekir mi?
Hanefiler, şahsi malı bulunan herkesi başlı başına bir mükellef sayarlar ve böyle bir kimse ister kadın, ister erkek olsun kurban kesmelidir derler. Diğer mezhepler ise, her bir ferdin ne kadar parası bulunursa bulunsun, bir evde bir kurbanın kurban niyeti ile kesilmesi yeterlidir diyorlar. Durum bu olmakla beraber dileyen herkes kurban kesebilir.
Kurbanlık olarak niyetlenilen bir hayvanın sütünden ve yününden yararlanmak caiz midir?
Kurban etmek üzere satın alınan veya kurban etmek niyeti ile belirlenin hayvanın kesim öncesinde sütünden ve yününden yararlanmak mekruhtur. Çünkü bu durumda hayvan satın alınmasından veya kurban edilmek üzere niyet edilmesinden itibaren kurbanlık olarak belirlenmiş olmaktadır.Şayet böyle bir hayvandan yararlanılmışsa bedeli sadaka olarak fakirlere verilmelidir.
Kurban kesmeden parasını fakirlere tasadduk etmek kurban yerine geçer mi?
Kurbandan gaye o hayvanın kesilmesi ve Allah için o kanın akmasıdır. Parasının tasaddukedilmesi kurban yerine geçmez. Kesilen kurban zevk için değil, Allah rızası ve etinin büyük bir kısmının komşu, fakir ve akrabalara dağıtmak için kesilmektedir.
Yani hem ibadet, hem de paylaşma amaçlıdır. Onun için bu kurban ibadeti sadaka verilerek yerine getirilmiş olunmaz.
Kişinin kurbanı kesilirken başında bulunması gerekir mi?
Kurban kesmekle yükümlü olan kişinin, keseceği kurbanı bizzat satın alması, kendisinin kesmesi veya kesilirken yanında bulunması kurbanın sahih olması için gerekli değildir. Bunlar vekalet yoluyla da yapılabilir. Çünkü kurban malî bir ibadettir. Malî ibadetlerde vekalet caizdir.
Hiçbir mazeret olmadan da, kişi kendi adına kurbanını satın alıp kesmek üzere güvendiği bir kimseyi vekil tayin edebilir.
Ortaklaşa kurban edilecek bir hayvana ortaklar değişik niyetlerle katılmaları caiz mi?
Hanefi mezhebine göre kurbana ortak olanların yönleri değişik olsa bile kurbana kurban niyetiyle katılmak durumundadırlar. Mesela, ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanına niyet etmiş olsalar bu farklı niyetlerle bu kurbana ortak olmalarında bir sakınca yoktur. Çünkü hepsi de ibadet niyetiyle katılmış bulunmaktadırlar. Fakat ortaklardan biri herhangi bir ibadet niyetiyle değil de, et almak maksadıyla katılmış olsa, bu sahih olmaz ve diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş sayılmazlar.
Ancak Şafii mezhebine göre isteyen istediği niyetle bu hayvana ortak olabilir. Kişi ister et almak için ister adak kurbanı için isterse normal kurban için isterse ticaret için fark etmeksizin hangi niyetle ortak olursa olsun geçerlidir. Kurban kesenin kurbanı da sahihtir.
Günün Ayeti
Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden) And olsun seni öldüreceğim dedi. Diğeri de Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder demişti.
Günün Hadisi
Öyle bir devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak.
Günün Sözü
Günümüzde insanlar, yalnızca fiyatı biliyorlar, değeri değil.
Oscar Wilde
Günün Duası
Ya rabbi bize hayatın şereflisini, rızkın bereketlisini ver.
Bunları biliyor muyuz?
Kurban nedir?
İbadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Arapçada bu şekilde kesilen hayvana ayrıca udhiye de denir.
Günün Nüktesi
Bunda da vardır bir hayır?
Bir zamanlar Afrikadaki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
-Bunda da bir hayır var!
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu.
Durumu gören arkadaşı her zamanki her zamanki sözünü söyledi:
-Bunda da bir hayır var!
Kral acı ve öfkeyle bağırdı:
-Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu? Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar.
Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını fark ettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.
-Haklıymışsın! dedi. Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum. Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi.
-Hayır, diye karşılık verdi arkadaşı. Bunda da bir hayır var.
-Ne diyorsun Allah aşkına? diye hayretle bağırdı kral. Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir?
-Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene.