2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 15.09.2016 09:00
  • Güncelleme Tarihi :

Zengin karı kocanın her ikisi de kurban kesmek zorunda mı?

İslam dininde; ailede “mal birliği” değil, “mal ayrılığı” prensibi vardır. Yani bir aile içinde de olsa, herkesin malı, kendisine aittir. Bir kimse, babasının, eşinin veya oğlunun servetiyle zengin sayılamaz. Baba fakir olduğu halde oğlu; koca fakir olduğu halde karısı zengin olabilir.

Bu bakımdan, aile içinde, diğer şartlarla beraber kimler dinen zenginse Hanefi mezhebine göre sadece onlar kurban kesmekle yükümlü olurlar. Hepsinin de kesme gücü varsa her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zengin sayılan kimse yoksa hiçbiri kurban kesmekle yükümlü olmaz.

Şafii mezhebine göre kurban kesmek sünnet olduğundan kurban kesmek için zenginlik şart değildir. Kurban kesmek sünnet olduğundan fakir de zengin de kurban kesebilir.

Kurban kesmek için ne kadar mala sahip olmak gerekir?

Kurban kesmekle mükellef olabilmek için borcun ve temel ihtiyaçların dışında artıcı olsun olmasın 85 gram altına ya da buna denk paraya veya mala sahip olmak gerekir. Borcu düştükten sonra kişinin elinde 85 gram altının altında bir rakam kalırsa bu kimseye Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vacip değildir.

Kurban kesilecek hayvanı et almak için ortak kesmek caiz mi?

Hanefi mezhebine göre kurbana ortak olanların yönleri değişik olsa bile kurbana kurban niyetiyle katılmak durumundadırlar. Mesela, ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanına niyet etmiş olsalar bu farklı niyetlerle bu kurbana ortak olmalarında bir sakınca yoktur. Çünkü hepsi de ibadet niyetiyle katılmış bulunmaktadırlar. Fakat ortaklardan biri herhangi bir ibadet niyetiyle değil de, et almak maksadıyla katılmış olsa, bu sahih olmaz ve diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş sayılmazlar.

Ancak Şafii mezhebine göre isteyen istediği niyetle bu hayvana ortak olabilir. Kişi ister et almak için ister adak kurbanı için isterse normal kurban için isterse ticaret için fark etmeksizin hangi niyetle ortak olursa olsun geçerlidir. Kurban kesenin kurbanı da sahihtir.

Haram parayla kurban kesilebilir mi?

İslâm dini, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helâl yollardan elde etmelerini önerir. Buna rağmen gayr-i meşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibi belli ise, bunun sahibine iade edilmesi; belli değil ise, karşılığında sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerekir.

Bu itibarla, gayr-i meşru yolla elde edilen para ile kurban kesmek uygun değildir. İbadetler helal parayla yapılmalıdır.

Hangi hayvanlardan kurban olur hangilerinden olmaz?

Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki tavuk, ördek,  kaz gibi hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Kurbanlık hayvan bu yaşını doldurduğu halde dişini değiştirmemişse, yine de kurban edilebilir. Bunun yanında, 6 -7 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir.

Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, düzgün, azaları tamam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder.

Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, biraz hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez.

Günün Sözü

Biz sana kevseri verdik Allah’a namaz kıl ve kurban kes.

Günün Ayeti

Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir.

Günün Hadisi

Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse mescidimize yaklaşmasın.

Günün Duası

Allah’ım sana hakkı ile ibadet eden ve gereği gibi kulluk edenlerden eyle.

Bunları Biliyor muyuz?

Teşrik Tekbirleri nedir?

Kurban bayramı, kamerî aylardan Zilhicce'nin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bayramın dört gününe, Arife günü de ilâve edilince beş gün olur. Bu beş güne “Eyyam-ı Teşrik” denilir ki, farz namazların peşinden aldığımız “Tekbir Günleri” demektir. Bu tekbirlere de “Teşrik Tekbirleri” denir. Teşrik tekbiri şöyledir: “Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Lâ İlahe İllallâhu Vallâhu Ekber. Allâh-u Ekber Velillâhil'hamd.” Arife gününün sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların peşinden, selâmdan sonra bu tekbiri bir defa getirmek Hanefi mezhebine göre vaciptir. Şafiilere göre ise sünnettir.

İster cemaatle, ister yalnız başına namaz kılan, kurban kesen veya kesmeyen, yolcu olan olmayan bu tekbirleri Hanefilere göre getirmesi vaciptir. Şafiilere göre ise sünnettir. Dolayısıyla ister vacip olsun isterse farz olsun herkes getirebilir. Getirmelidir de.

Günün Nüktesi

Hakimi Değil Hadimiyiz

Yavuz Sultan Selim'e Mekke hakimi şehrin anahtarlarını teslim etmişti Bu olaydan sonra ilk cuma namazı kılındı Cumanın ilk sünnet eda edildikten sonra İmam hutbeye çıktı

Son derece heyecanlıydı Hutbede ilk defa bugün Sultan Selim'in adı okunacaktı

İşte şimdi hutbenin bu kısmında Padişahın isminin anılması vardı

İmam sesini yükseltti ve şöyle dedi:

Mukaddes yerlerin hakimi, Sultan Selim Han" İmam Efendi'nin söyleyecekleri henüz bitmeden, Padişahın sesi duyuldu: "Hayır! Biz mukaddes yerlerin hakimi değil, hadimiyiz (hizmetkarıyız)

Hutbe bu şekilde değiştirilsin” Ve böyle de oldu Hutbede bu ifade Yavuz Sultan Selim'in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu:

“Hadimü'l-Harameyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han.”

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık