Duha namazının İslamdaki yeri nedir?
Güneşin doğuşundan takriben 45-50 dakika geçmesinden zeval vaktine kadar olan süreye Duha vakti Türkçede ise kuşluk vakti diyoruz. Kuşluk vaktinde yani Duha vaktinde kılınan nafile namaza da kuşluk/Duha namazı denir.
Kur'an-ı Kerim'de Duha namazı diye bir namazdan bahsedilmemektedir. Bu namaz bazı hadislerde konu edilmektedir. Taberânî Mu'cemü'l-Kebir adlı eserinde Ebu'd-Derdâ yoluyla Peygamber Efendimizin şöyle dediğini naklediyor: Kim iki rekat Duha namazı kılarsa o kimse gafil kimselerden olmaz. Kim Duha namazını dört rekât kılarsa Allah'a ibadet eden kimselerden olur. Kim bu namazı altı rekât kılarsa o gün ona Duha namazı olarak kâfi gelir. Kim yine bu namazı sekiz rekât kılarsa, Allah o kimseyi kendisine itaat eden kimselerden kabul eder. Ve kim ki bu Duha namazını on iki rekât kılarsa Allah ona Cennet'te bir köşk yapar.
Ayrıca Ebu Hüreyreden; Rasûlullah bana üç şeyi tavsiye etti; onları ölünceye kadar bırakmam: Her aydan üç gün oruç tutmak, Duha (Kuşluk) namazı kılmak, vitir namazı kılıp da uyumak şeklinde hadis de varid olmuştur. Duhâ (Kuşluk) namazının fıkhî hükümlerine gelince: Bu namazı dört rekât ve daha fazla kılmak menduptur. Bu namaz on iki rekâta kadar kılınabilir.
Ele dövme yaptırmak câiz midir?
Gerek ele, gerekse yüze olsun dövme yaptırmak, birtakım çizgilerle süslenmek câiz değildir. Rasûlullah Efendimiz, bedenin herhangi bir yerine böyle süslemelerle dövme yapmayı menetmiştir.Değil insan bedenine, hayvanların dahi yüzlerine, hatta sırtlarına ve arkalarına böyle dövme yapmayı uygun bulmadığını ashabına haber vermiş, yapanları da azarlamıştır.Buharî deki bir hadiste, dövme yapan ve yaptırana Allah lânet ettiği haber verilmektedir. Onun için her Müslümanın lanete sebep olan bu davranıştan uzak durması gerekir.
Üzerinde camii resimleri olan seccadelerde namaz kılmak caiz mi?
Üzerinde Namaz kılınacak Seccadenin kalbi meşgul edecek resim ve işlemelerden temiz olması namaz açısından daha hoştur. Aynı durum mescit ve camiler için de geçerlidir. Zira resimlerin olduğu yerde namaz kılma mekruh kabul edilmiştir.Bu itibarla üzerinde Kâbe ve mescit resmi bulunan namazlık üzerinde namaz kılmanın bir sakıncası yoktur. Caiz olduğu gibi bir hakaret veya saygısızlıkta söz konusu değildir. Çünkü Kâbe ve mescit resimleri ayak altına gelmeyip de secde edilen yere geldiğinden hakarete maruz kalmamış, hürmete lâyık şekilde tutulmuş olunmaktadır. Bu sebeple namaza mâni bir hâl söz konusu olmamaktadır.
Kur'an-ı Kerim niçin 23 senede indirilmiştir?
Kur'an-ı Kerim'in 23 senede indirilmesinde çeşitli hikmetler vardır. Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu dönem, insanlığın olgunlaşmaya doğru ilerlediği bir dönemdir. Onun için en son ve en mükemmel Peygamber gelmişti. Onun cemaatinin yapacağı şey, o gün en ileri, en yetişkin seviyeye gelme, mükemmellik merdivenlerini son basamağına kadar kat etme, medenî milletlere muallimlik yapma işi idi. Halbuki o güne kadar onların yapa geldikleri kötü ahlâk ve fena huylar ruh ve damarlarına öylesine işlemişti ki, bunları teker teker söküp atmak; ayrıca yerlerine yüksek ahlakı, güzel huyları getirip yerleştirmek ayrı ayrı işlerdi. Kur'an bir anda bütün emirleri ile birden gelip onların karşılarına dikilseydi, altından kalkamazlardı.Günümüzden misâl verecek olursak; bir kısım sigara, içki müptelası veya sokaklarda gezme hastası, yahut kahvede oturma alışkanlığı olan kimseler düşünelim. Bunların başlarını kesseniz ve "Arkadaş kahveye gidersen öleceksin" deseniz, o yine bir takım bahaneler ileri sürerek gidecektir. Eğer bir gün kahveye gitmeyip evde kalsa, evinde bir köşeye oturacak, üf-üf edecek ve fırsat bulunca da kahvenin yolunu tutacaktır. Çünkü alışageldiği hayat şekli değişmiştir. Hâlbuki o, lüzumlu olmayan basit bir adetini terk etmiştir.Evet, 23 sene çok seridir; bu yüzden de, Kuran'ın yaptıkları mucizedir. İnsanlık, Efendimizin 23 senede kat ettiği mesafeyi binlerce senede kat edememiş kat edemez de.
Günün Nüktesi
Ateş pahası
Kanuni Sultan Süleyman bir gün avlanırken yağmura tutulup iliklerine dek ıslanmıştı. Tir tir titreyerek önüne çıkan bir kulübeye girdi ve kendini tanıtmadan, biraz ısınmak istediğini söyledi. Kulübenin sahibi konuklarına güzel bir çoban ateşi yaktı. Padişah ateşin karşısında ısınıp, kendine gelmeye başlayınca, neşelendi ve Bu ateş yüz altına değer dedi.
Kendisi ısındıktan, üzerindeki giysileri de kuruduktan sonra gitmeye hazırlanırken, kulübenin sahibi köylüye üç altın verdi. Padişahı tanımayan, ama onun beraberindekilerin önemli kişiler olduğunu anlayan köylü, elindeki üç altını dudak bükerek baktı:
Biraz önce bu ateşe yüz altın değer biçmiştiniz beyim dedi.
Ateşimin parası olarak bari kendi biçtiğiniz değerini verin.
Bu yanıt üzerine Kanuni, köylüye yüz altın verdi.
Ateş pahası deyimi, bu olaydan sonra kullanılmaya başlanılmıştır.
Günün Hadisi
İki haslet bir müminde bulunmaz. Cimrilik ve kötü ahlak.
(Tirmizî, "Birr", 41)
Günün Ayeti
Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
Bakara Suresi 184.
Günün Sözü
Ramazanda Allahı zikreden mağfiret olunur. Ve o ayda Allahtan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez.
Hz. Cabir
Günün Duası
Allahım, sen affedicisin, affetmeyi seversin bizi ramazan ayının ve orucun hürmetine affet.