İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 18.09.2017 07:09
  • Güncelleme Tarihi :
İnsan ve Din yazının resmi

Güzel görünmek için estetik yaptırmak caiz mi?

Allah’ın bize verdiği güzelliklerimizi daha cazip hale getirmek için, taranmak, süslenmek, takı takmak, güzel giyinmek dinen caizdir hatta teşvik edilmiştir.

Ancak Allah’ın yarattığı şekli beğenmemek, ameliyatla değiştirmek, bir nevi modaya uyarak bıçak altına yatmak doğru değildir ve yaradılışı değiştirme anlamı taşır ki bu da dinen uygun değildir.

Müslüman kimse ebediyen cehennemde kalır mı?

İmanın esaslarına inanan kişi Müslüman’dır. Müslüman’ın da günahı ne kadar çok olursa olsun Allah onu affetmese, şefaat edecek olanlar da şefaat etmese bu Müslüman günahından dolayı cehenneme gider.

Ancak günahlarının cezasını çektikten sonra illaki cennete girer. Çünkü hiçbir Müslüman sonsuza kadar cehennemde kalmaz. Cehennemde ebediyen olarak kalacak olanlar inanmayan, şirk koşan, kafir olan kimselerdir.

Haramlık açısından içki türleri arasında fark var mı?

Sarhoşluk veren her türlü içeceğin adı ne olursa olsun, bu sarhoşluk veren madde hangi yoldan elde edilirse edilsin şarap hükmündedir ve kesinlikle haramdır.

Buna göre sarhoşluk veren içki ve uyuşturucunun her türlüsü haramdır. Bunlar arasında da haramlık açısından bir fark yoktur. Hepsi de yasak ve haramdır.

Borçla altın satmak caiz mi?

Altını alıp satarken, Hz. Peygamberin faizi ve faize konu olan mallarda beyan ettiği gibi altını ve altının karşılığı olan bedeli peşin vermek gerekir.

Şayet altın alınırken para sonraya bırakılırsa bu satış caiz değildir. Çünkü bu ribaya konu olur. Riba yani faiz de İslamda yasaklanan haramların başında gelmektedir.

Kur’an-ı Kerimi anlamını bilmeden okuduğumuzda sevabınız olur mu?

Kur’an-ı Kerim Arapça indirilmiştir. Bu dile vakıf olmayanlar da bu yüce kitabı okumak, öğrenmek ve yolunda yürümekle mükelleftir. Dolayısıyla kişi Kur’an-ı okurken anlamını bilerek okursa tabi ki hayrı daha fazla olur. Aynı şekilde her Müslüman’ın da bu yüce kitabı anlayarak okuması temenni edilir. Ancak her insan bu dile ve bilgiye sahip olamayabilir. Sahip olamadığından dolayı da bu kitabı okumaktan mahrum kalması düşünülemez.

Kişinin Kur’an-ı Kerim’in anlamını bilmese dahi onu okuması sevaptır. Hatta her bir harfinden dolayı okuduğu için Müslüman’a on sevap yazıldığını sevgili Peygamberimizi müjdelemektedir.

Müslüman kimse kalplere şifa olan Kur’an-ı Kerimi Arapça orijinalinden okuyamıyorsa da en azından  mealini ve tefsirini okuyarak ayetlerinin ne anlama geldiğini öğrenmelidir. 

Günün Ayeti

İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan

Günün Hadis-i

Allah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler.

Günün Sözü

Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.

Lev Tolstoy

Günün Duası

Allah’ım bugünümü kazası belasız bitirmeyi bana nasip et.

Bunları biliyor muyuz?

Nehar-i Şer’i nedir?

Şer’î gündüz anlamına gelmekte olup, imsak vaktinden başlayıp, güneşin batışına kadar geçen zaman diliminin ismidir. İmsak vakti, fecr-i sâdık da denilen tan yerinin ağarmasıdır.

Günün Nüktesi

Sen beni başından savdın ama…

Sahabelerden Zeyd B. Erkam şöyle anlatıyor: “Hz. Ebu Bekir ile beraberdik. Bir ara su istedi. Kendisine ballı su getirdiler. Suyu ağzına yaklaştırınca ağlamaya başladı ve yanındaki herkesi ağlattı. Herkes ağlamayı kesti, o da kesti. Sonra suyu tekrar ağzına yaklaştırdı ve yine ağlamaya başladı. O kadar ki, yanındakiler neden ağladığını öğrenemeyeceklerini zannettiler. Derken, sonunda gözlerindeki yaşı sildi. Yanındakiler dediler ki:

Ey Allah Resulü’nün halifesi, seni ağlatan nedir? Hz. Ebu Bekir şöyle dedi:

Resulullah ile birlikte idim. Yalnızdı ve yanından bir şeyler kovup uzaklaştırmaya çalışıyordu. Kendisine; “Ey Allah’ın Resulü! Kovup uzaklaştırmaya çalıştığın şey nedir?” diye sordum. Buyurdular ki:

“Şu dünya temsili olarak gözümün önüne dikildi. Ben de ona, yanımdan uzaklaş, defol, dedim. O da bana döndü: Sen beni başından savdın, ama senden sonra gelenler benden yakalarını kurtaramayacaklar, dedi.”

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık