Falcıya inanmak imana zarar verir mi?
İnsanın güzel bir olayla veya sözle karşılaştığında iyimserliğe; kötü bir hal ile karşılaştığında ise kötümserliğe kapılması, yaratılıştan gelen fıtrî bir hadisedir. Ancak, iyimserlik ve kötümserliğe kapılarak bu gibi hallerin tesiri altında kalmak kişiyi evhama sevk edeceğinden kötü sonuçlar doğurabilir.Günümüzde halk arasında fal diye ifade edilen ve kahve fincanı veya bir takım şeylere bakarak kişinin geleceği ile ilgili hususlarda hükümler çıkarmak yanlıştır, dinimizde yeri yoktur ve büyük günahlardandır.Günümüzdeki manası ile fal, cahiliyet döneminde müşriklerin uyguladıkları oklarla nasibini tespit etmek ve gelecekle ilgili bilgiler aktarmaktır ki, bunu yapmak ve ona inanmak dinen caiz değildir.
Kişi falcının gayptan haber verdiğini söyleyip inansa imanına zarar gelir. Çünkü hâşâ falcıyı Allahın yerine koyuyor. Onun bilinmeyenden haber verdiğine inanıyor. Ama fal baktırırken eğlence olsun diye baktırıyorsa ve buna inanmıyorsa büyük günah işlemiş olur. Ama imanına zarar gelmez. Dolayısıyla her halükarda faldan ve falcılıktan uzak kalmamız gerekir.
Müslümanın günah işleme hakkı ya da ruhsatı var mıdır?
Zaruret durumunda haram, bir fiil Müslüman bir kişi için mubah hatta vacip hale gelebilir. Haramı işleme ruhsatının bulunduğu bazı durumlarda Müslüman bir kişi azimet hükmüne uymakla ve ruhsattan yararlanma arasında serbest bırakılır. Ölüm tehdidi altında kalan bir kimsenin imanı gizleyip küfrü telaffuz etmesine ruhsat vardır. Nitekim böyle bir hadise Hz. Peygamber döneminde yaşanmış, Peygamber de buna izin vermiştir.Bu fiil mubah olmakla beraber kişi imanını söylemede direnirse ve öldürülürse İslam Fıkıhçılarına göre şehitlik mertebesine erişir. Bazı durumlarda ise ruhsattan yararlanma vacip hale gelir. Açlık yüzünden ölüm tehlikesiyle karşılaşan bir kimsenin hayatta kalacak nispetinde haram olan domuz etini yemesi gibi.Hatta İslam fıkıhçıları, bu ruhsatı kullanmayıp bu yüzden ölen kişinin günahkar olarak öldüğü görüşündedirler.
Kaybeden tarafın halı saha parasını ödemesi şeklinde maç yapmak caiz mi?
Kağıt ve benzeri haram olan bir oyunu oynamak kumardır ve haramdır. Bu ister ödetmesine oynansın isterse zevkine her ikisi de haramdır. Tabi bu oyun ödetmesine oynandığı zaman günah daha da büyük olur.Futbol ve benzeri helal olan oyunları oynamakta bir sakınca yoktur. Fakat caiz olan bu oyunların kumara alet edilmemesi, kazananın, kazanma sonucunda oyundan bir menfaat elde etmemesi gerekir. Kaybeden de maddi bir zarara girmemesi gerekir.Buna göre kaybedenin sahanın parasını ödemesi, yemeğine veya çayına, gazozuna şeklinde futbol maçı yapmak caiz değildir.
Günün Ayeti
Allah size evlerinizi dinlenme yeri kıldı.
Günün Hadisi
Kul bir hayra niyet ettiğinde bir sevabı var. Onu işlediğinde de bir sevabı var.
Günün Sözü
Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.
Bayezid-i Bistami
Günün Duası
Allahım ordumuzu muzaffer eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ebedi nedir?
Varlığı, gelecek açısından sonsuz olarak devam etmesi anlamına gelmektedir ki bu da sadece Allahdır. Ehl-i Sünnet inancına göre, Allah'ın ne başlangıcı ne de sonu vardır. Allah ezelî ve ebedîdir. O'ndan başka gerçek ezelî ve ebedî olan bir varlık yoktur. Allah'ın âhir, bakî ve dâim sıfatları, O'nun ebedî olduğunu ifade etmektedir.
Günün Nüktesi
Haram Yemeyen Ordu
Osmanlı ordusunun, İslam'ı tek bir bayrak altında toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden bir şey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp :
Allahım, sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lütfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim diyerek Rabbine sonsuz hamd-ü senalarda bulunduğunu.