Vefat edenin vasiyet ettiği para veya mal, bıraktığı terekenin, yani geride bıraktığı servetin üçte birini geçmiyorsa (çünkü vefat eden kimse ancak mirasının 1/3 ünü vasiyet etme hakkı vardır.) vasiyet ettiği malını mirasçılar vermek zorundadırlar. Ama üçte birini geçiyorsa üçte birinden fazla olan kısma engel olabilirler. Mesela vefat edenin bıraktığı miras 300 milyar olsun. Bundan 100 milyar hayır kurumuna verilmesi vasiyet edilmiş ise, bu 100 milyar üçte birini geçmediği için vasiyet edilen kişi veya kuruma verilmek zorundadır. Tabi bu vasiyet mirasçı olmayanlar için geçerlidir. Çünkü İslam fıkhına göre ölünün mirasından miras alacak kimseye aynı zamanda vasiyet etmek caiz değildir. Edilse bile vasiyet geçersizdir.
Allah’ın ibadete ihtiyacı var mı?
Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı gibi ibadete de ihtiyacı yoktur. Allah’a kulluk etmek, O’na bir fayda sağlamak için değildir. Bilakis kulluk edeni, başkasına kul köle olmaktan kurtarmak, hür kılmak, kendini ve dolayısıyla Rabbini tanımak içindir. Tabii aynı zamanda kulu ahiret gününde cennete de almak içindir. İnsanı yaratmayı Allah murat etmiş ve onu imtihan etmek için onun önüne böyle bir hedef koymuştur. İnsan hür iradesiyle bu hedefe doğru da koşabilir, başka hedeflere de yönelebilir; bu yönelişlerin hem dünyada hem de ebedi alemde karşılığını görür, neticesini elde eder. Zira İslam inancına göre zerre nispetinde iyilik yapan mükafatını zerre nispetinde de kötülük yapan Allah affetmese cezasını görür.
Mezarlıkta mum yakmanın dinde yeri var mı?
Kabrin başında mum yakmak dinen uygun değildir. Bu ve benzeri örf ve adetler inancımızda yeri olmayan, aynı zamanda da ölüye hiçbir faydası olmayan birer bidattir. İslam inancında yeri olmadığından, daha da ötesi bidat ve hurafe olduğundan bu tarz adetlerden sakınmak gerekir. Bunların yerine mezarlıkta bilen kimse Kur’an okumalı ya da okutmalıdır. İmkanı yoksa en azından bir Fatiha okumalı, ölüye dua etmelidir. Çünkü bu dua ve okuma ölüye bir fayda verir. Ancak mum yakmanın ölüye hiçbir faydası olmaz.
Yapılan umreler haccın yerine geçer mi?
Umre yapmak sünnet olan ibadetlerdendir. İfa edildiğinde sevap elde edilen ziyaretlerden biridir. Hac ise farz olan ibadetlerden bir ibadettir. Sayısızca umre yapılsa da o umreler hac farizasının yerini tutmaz. Dolayısıyla şartları taşıyan her mümin kendisine farz olduğundan hacca gitmek zorundadır. Ama şartları taşısa da hac olmadan umreye gitmek zorunda değildir. Durum böyle olmakla beraber hac ve umre arasını ayırmamak gerekir. Çünkü ikisi de aynı mekanlarda ve hissiyatla yapılan biri farz diğeri sünnet olan iki ibadettir.
Günün Ayeti
Allah’a ibadet et ve O’na ibadet etmekte sabırlı ol. Meryem 19/65.
Günün Hadisi
Şüphesiz ki bu Din kolaylıktır. Her kim, (kolay olan) bu dini zorlaştırırsa altında kalır. Onun için orta bir yol tutun ve Dini en uygun bir biçimde uygulayın. (Buhari, İman 29
Günün Sözü
Çocuk istediğin gibi değil yetiştirdiğin gibi olur.
Günün Duası
Allah’ım bugün kusurlarımızı ve günahlarımızı affet ve bizi tövbesi kabul edilen kullardan eyle.
Buları biliyor muyuz?
Erhamü’r-rahimin nedir?
Merhamet edenlerin en merhametlisi anlamına gelen ve Allah’ın merhametinin çokluğunu ifade etmek için kullanılan bir tabirdir.
Günün Nüktesi
Helak…
Allah bir kulu helak etmeyi dilediği zaman ondan hayayı alır. Ondan hayayı aldığı zaman artık ona Allah’ın gazap ve cezası gelir. Allah’ın gazabı geldiğinde de ondan emanet duygusu çekilip alınır. Güvenirlilik alındıktan sonra o kimse hainleşir. O hainleşince de ondan merhamet çekilip alınır. Ondan merhamet alındığı zaman da o kimse artık kovulmuş ve lanetlenmiş olur. Kovulup, lanetlendiği zaman da İslam bağını boynundan çıkarmış olur. İbn Mace, “Fiten”, 41.