2

İnsanın başına gelen her şey bir kader mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 27.09.2016 07:09
  • Güncelleme Tarihi :

Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey; ama iyi ama kötü ama hayır ama şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır.

Kişi, “Allah böyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir edilmiş, ben ne yapayım?” diyerek, günah işledikten sonra ya da yanlış yapıp suç işledikten sonra da kendisini suçsuz gösteremez, kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır.

Burada dileyen, tercih eden, isteyen kuldur; yaratan da Allah’tır. Kul sorumluluk doğuran fiilleri irade edendir ama yaratan değildir; zira yaratmak Allah’a mahsustur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah her şeyin yaratıcısıdır” (En’am, 6/102) buyrulmaktadır.

Her şeyin yaratıcısının Allah olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allah’a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazaya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslam’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilahi kanundur ve bir kaderdir.

Dolayısıyla kişinin, “Ben ne yapayım, kaderim böyle” diyerek günah ya da suç işlemesi ya da işledikten sonra kaderi suçlaması doğru değildir.

Bir malı satarken malın kusurunu söylememek caiz mi?

Ticarette malın kusurunu söylememek aldatmaktır. Aldatmak ise dinen uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Bizi aldatan bizden değildir”

Buna göre bir mal satarken, satılan malın bir kusuru varsa o kusura söylememek bir aldatmadır. Böyle bir aldatma ise dinen kul hakkı ve günahtır. Kul hakkı ise affedilmeyen günahlardan birisidir. Dolayısıyla kişi sattığı malda bir atıp, kusur, kırık, özür varsa sattığı kişiye söylemelidir. Söylemeden satarsa satıcı günaha girer müşterinin de malı geri iade etme hakkı olur.

Kişinin evini ya da herhangi bir iş yerini gayr-ı Müslime satması caiz mi?

Ev, dükkan ve arsa gibi malları Müslümana satmak ya da kiralamak caiz olduğu gibi aynı şekilde inanmayan ya da Müslüman olmayan bir kimseye de satmak veya kiralamak da caiz ve geçerlidir.

Çünkü bu bir alışveriştir. Alışveriş olduğu için her insanla yapılabilir. Zira alışverişte inanç farklılığı sorun değildir.

Ezan okunmadan kılınan namaz geçerli olur mu?

Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.

Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.

Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir.

Günün Ayeti

Azıp dünya hayatını tercih edenlere gelince cehennem onların durak yeridir.

(Naziat, 79/37-39)

Günün Hadisi

Kim bir ağaç diker de büyüyüp meyve verinceye kadar bakımını yaparsa elde edilen her meyvesi Allah katında onun için sadaka olur.

Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 374.

Günün Sözü

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.

Yavuz Sultan Selim

Günün Duası

Allah’ım bugün millet olarak birbirimize karşı sabırlı ve anlayışlı olabilmeyi nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Eshab-ı Bedir Kimdir?

İslam tarihinin ilk ve en önemli muharebesi olan Bedir Savaşı’nda Peygamber efendimiz ile birlikte Mekkeli müşriklere karşı harp edip kıyamete kadar unutulmayacak şanlı bir zafer kazanan üç yüz on üç kahraman mücahit demektir.

Günün Nüktesi

Nasreddin Hoca ve Hırsız…

Bir gün Nasreddin Hoca'nın çuvalını hırsız çalmış. Hoca çuvalını aramayıp doğruca mezarlığa giderek beklemeye başlamış. Bunu gören tanıklar:

- Hocam hırsızı aramayıp mezarlıkta ne yapıyorsun? demişler.

Hoca da:

- Arayıp da niye zahmet edeceğim; ne kadar usta hırsız olursa olsun sonunda o da mezarlığa gelecek diye cevap vermiş.

 

İnsanın başına gelen her şey bir kader mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık