Sayfa Yükleniyor...
İpekten yapılmış gömleği giymek caiz mi?
Saf ipekten yapılan elbiseyi erkeklerin giymesi haramdır, kadınların giymesi ise caizdir. Haram olan ipek, ipek böceği tarafından imal edilen maddeden ve başka karışımı olmayan kumaştan imal edilen elbiselerdir.
Ancak bu elbisenin yüzde elliden fazlası başka bir maddeden imal edilse erkeğin bu ipek karışımlı elbiseyi giymesinde bir sakınca yoktur. Çünkü artık bu elbise saf ipek olmaktan çıkmıştır. Bundan dolayı erkeğin onu giymesinde bir sakınca yoktur.
Allah her yerdedir demek caiz midir?
Allah vardır ve mekansız olarak vardır. Mekan biz yaratılmış varlıklar için vardır. Ancak bütün varlıkları yaratan Allah mekandan münezzehtir. Dolayısıyla bu sözü söyleyenin hangi manada söylediği önemlidir. Şayet bunu "Allah her yerdedir." diyerek Allahın zatıyla her yerde, mekanda olduğuna inanırsa imanı zarar görür. Çünkü burada Allaha bir mekan izafe etmektedir. Oysa Allah mekandan münezzehtir.
Fakat böyle söyleyen kimse, Allahın kudret ve azametiyle her yerde olduğunu kastederse bir sakıncası yoktur. Ki bugün Türkiyede bu manada bu cümle kullanılmaktadır.
Kan kardeşi olanlar dinen birbirleri ile evlenebilirler mi?
İslam dininde kan kardeşliği diye bir şey yoktur. Karı kocanın birbirine verdiği kan aralarında evliliğe dair her hangi bir engel ya da kardeşlik oluşturmaz. Evliliğe engel olan kardeşlik kan kardeşliği değil gerçek kardeşlik ile süt kardeşliğidir.
Dolayısıyla karı kocanın ya da bir başkasının birbirine verdiği kan aralarında kardeşlik oluşturmaz. Evliliğe de engel teşkil etmez.
Mezarlığa neden ağaç dikilmektedir?
İslam inancına göre yeşillik mezarda yatan kimseye duruma göre fayda vermektedir. Bundan dolayı mezarlıklara ağaç ve benzeri yeşillikler dikilmektedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: Bir mezarın başında durmuş ve burada yatan kimse azap çekiyor dedikten sonra oraya yeşil bir dal dikmiştir. Bunun sebebini sorduklarında, "Yeşil olan bu dal yüce Allah'ı andıkça bunun da azabı hafifler" buyurmuştur.
Dolayısıyla mezarlığa yeşillik, ağaç Ölüye bir fayda sağladığından dikmek tavsiye edilmiştir ki efendimizin de sünnetidir.
Bulduğumuz eşyayı dinen kullanmamız caiz mi?
Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir.
Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa onu sahibine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması başkasının malını gasp etmek hükmündedir. Buluntu eşya konusunda takip edilecek yöntem şöyledir:
Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır.
Bir kimse bulduğu bir şeyi alırken, onu sahibine teslim etmek üzere aldığına çevresindekileri şahit tutar. Bulunan eşyanın sahibi çıkar ve onun kendisine ait olduğunu ispat ederse eşyayı ona teslim eder.
Buluntu eşya, onu sahibine vermek üzere alanın yanında emanet durumundadır. Bir kusuru olmaksızın bu mal kaybolsa veya telef olsa, sahibi çıktığında bedelini ona ödemekle yükümlü olmaz.
Buluntu eşyayı elinde bulunduran kimse bunu malın değerine göre uygun görülen bir süre ilan eder ve bekler. Sahibi çıkmazsa o malı yoksul kimselere sahibi adına tasadduk eder.
Günün Ayeti
Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir. Dilediğini de kısır bırakır.
Günün Hadisi
Mümin kardeşine hoşuna gitmeyecek şakalar yapma
Günün Sözü
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Yunus Emre
Günün Duası
Ya rabbi bugün bana verdiğin her şeyin hayırlısını ver.
Bunları biliyor muyuz?
Bedene nedir?
Hac esnasında işlenen cinâyetlerden bazılarında keffâret olarak kesilen kurban anlamına gelir. Hac esnasında işlenen bazı ihram yasaklarına keffâret olarak, bedene büyük baş hayvan kesilmesi gerekir. Kesilen kurbanın eti, fakirlere dağıtılır.
Günün Nüktesi
Ya emiral Müminin oğlunuz mu?
Hz. Ömer hilafeti zamanında vali olmak üzere atayacağı bir şahsı çağırmış, onunla yapacağı işler hususunda görüşüyordu. Tam bu sırada içeriye küçük bir çocuk girdi. Hz. Ömer konuşmaya ara vererek hemen çocuğu kucaklayıp, yanaklarından öptü ve yanına oturttu.
O zat;
Ya emiral müminin oğlunuz mu? diye sordu.
Hayır dedi halife hazretleri, Babası gazada şehid düşmüş bir öksüzdür.
Adam şaşa kaldı: Sen böyle yabancı bir çocuğa sevgi gösteriyorsun. Hâlbuki benim üç çocuğum var. Hiçbirini böyle öpüp kucağıma almadım.
Bu sefer hayret sırası Hz. Ömere geldi; Öyle ise, evladına şefkati olmayanın, Allahın kullarına da şefkati olmaz. Bu itibarla, sen oraya vali olamayacaksın.