Sayfa Yükleniyor...
İş yeri devrederken bir bedel almak dinen caiz mi?
Fıkıh kitapları, alış-veriş ve devir teslimlerde hava parası diye bir meşru kazanca yer vermemektedir. Kitaplarda bunun yeri olmamakla beraber günümüz ticaret hayatında hava parasından da kaçınmak mümkün değildir. Tabii daha önce yazılmış dini kitaplarda hava parasının olmaması bu işin caiz olduğunu yahut da caiz olmadığını göstermez.
Bir konu yahut bir sorun Hazreti Peygamber döneminde olmaya bilir ama ondan sonraki bir dönemde var olmuşsa bunun dindeki yerini tespit etmek gerekir hava parası da bu yeni ortaya çıkan konulardan biridir. Onun için buna bir çare bulmak elzem gelir.
Günümüz İslam fıkıhçıları hava parasını caiz görmemektedirler. Ama hava parası ticari hayatın bir vazgeçilmezi olduğundan buna bir çıkış yolu olarak İslam fıkıhçıları şunu söylemişlerdir.
Hava parası caiz değildir ama işyerini de almak istiyorsa kişi hava parası değil de dükkândaki malların veya demirbaşların fiyatını yükseltilerek satın alsın. Yani bu işlemin caiz olması için satılacak olan veya satın alınacak olan malın veya demir başların fiyatını artırsın istenilen hava parası bu şekilde tahsil edilsin bu şekli ile yapılan alış veriş direk hava parası olmadığı için caiz olur.
İnsanın amellerini kim yazıyor?
İnsanın sağında ve solunda bulunan iki meleğe kiramen katibin adı verilir. Bu iki meleğin görevi ise; sağdaki melek iyi ve hayırlı fiil ve davranışları soldaki melek ise kötü ve şer işleri yazmaktır. Kur'an-ı Kerimde bu mükerrem melekler hakkında şöyle buyrulmaktadır. "İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarınızı yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın. "
Madem her fiilimiz ve davranışımız kayıt altına alınmaktadır. O zaman bize düşen ve bizden beklenen daima iyi ve hayırlı işlere imza atıp sağ tarafımızdaki meleğe fiillerimizi yazdırmaktır.
Recep ayında nafile oruç tutarken unutarak yemek içmek orucu bozar mı?
Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır.
Ama kişi unutması geçtiği anda veya Sen oruçlusun denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam etse orucu bozulur.
Buna göre nafile oruç tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.
Kocanın hanımı ile evde cemaatle kıldığı namaz geçerli olur mu?
Cemaatin birçok kişiden ibaret olması şart değildir. İki kişi olduktan sonra da cemaat oluşur. Oluşan bu cemaatin akraba ya da karı koca olması veya yabancı olması cemaate bir katkı sağlamaz. Yeter ki namazı kılacak kimse namaz kılmakla mükellef olanlardan ya da namazı kabul olan kimselerden olsun.
Dolayısıyla imama uyan kişinin bir kadın veya mümeyyiz bir çocuk olması yeterlidir. Bunun için evde ailece cemaatle kılınan namaz geçerlidir. Normal cemaatin aldığı sevabı bu karı koca da aynı şekilde almaktadır.
Günün Ayeti
Herkesin yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir.
Günün Hadisi
Yalan kişiyi günaha; günah da Cehenneme götürür.
Günün Sözü
Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.
Andre Gide
Günün Duası
"Ya Rabbi, bugün canımızı, işyerimizi, malımızı, her türlü afetten, yangından, soygundan ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle
Bunları biliyor muyuz?
Muhafazakar nedir?
Dinî amel ve işlere muhabbet eden, inancında sağlam olan, dürüst ve prensip sahibi insan demektir.
Günün Nüktesi
Niçin
Hayat-ül hayvan kitabında bildiriliyor ki:
Süleyman aleyhisselam bütün hayvanlarla konuşurdu. Bu onun mucizelerinden biriydi. Gökte tahtı ile gezerdi. Bir gün baykuş Süleyman aleyhisselama selam verdi. Süleyman aleyhisselam selamını alıp ona sordu ki:
- Niçin buğday yemezsin?
- Âdem aleyhisselam onun yüzünden Cennetten çıktığı için.
- Niçin su içmezsin?
- Nuh aleyhisselamın kavmi suda boğulduğu için.
- Niçin hep harabelerde bulunursun?
- Harabeler Allahü teâlânın mirasıdır.
- Niçin evlerde ötersin?
- İnsanları ikaz için. Önlerinde şiddetli tehlikeler varken nasıl gafletle uyurlar. Böylesine yazıklar olsun!
- Gündüzleri niçin çıkmazsın?
- İnsanlar bana zarar verebilirler.
- Öterken ne dersin?
- Tesbih okur bir de "Ey gafiller, çıkacağınız uzun sefer için azık hazırlayın!" derim