Sayfa Yükleniyor...
İslam'ın ekonomik anlayışında serbest piyasa anlayışı vardır. Bu anlayışta isteyen istediği oranda mal alır ve satar. Bu malı da istediği fiyata alır ve satar. Tabi olağan durumlar için geçerlidir. Ancak olağan üstü dönemlerde deprem, afet, kıtlık Dönemlerinde devlet gerektiğinde malın hem stokunu, karaborsasını, önlemek hem de kıtlıktan dolayı insanların mağdur duruma düşmemeleri için fiyatlara fıkhi bir tanımla narh koyabilir. Yani fiyatlara sınırlama getirebilir.
Lakin bugünkü piyasa koşulları gibi zamanlarda fiyatlara sınırlama getirilmez. Fiyatlara sınırlandırma getirilmediği gibi aynı zamanda kar oranlarına da bir sınırlandırma getirilmez. Çünkü istenilen bütün temel ihtiyaçlar her yer de var. Günümüzde de serbest rekabet piyasası var. Bir markette ya da iş yerinde satılan malının fiyatını beğenmeyen vatandaş hemen diğer marketten ya da iş yerinden ihtiyacını alabiliyor.
Kıtlık ve karaborsa olmadığından fiyatlara ve kar oranlarına bir oran koyulmaz. Tabi her ne kadar dinen fiyatlara bir oran koyulmasa da Müslüman yakışan başta ticaretinde olmak üzere hayatın her alanında ehli vicdan olmasıdır.
Ezan okunurken yaptığımız işi bırakmak zorunda mıyız?
Ezan okunurken ezanı duyan Müslümanın bu ezanı tekrar etmesi dinen müstehap olan bir davranıştır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: Ezanı duyduğunuzda aynısını tekrar edin.
Ancak kişi meşgul ise ya da tekrar etme imkanı ve ortamı yoksa ezanı tekrar etmemesinde bir sakınca yoktur.
Buna göre ezana icabet etmek güzel bir davranış olmakla beraber, kişinin bir işi varsa, ya da bir işle iştigal etmesi gerekiyorsa onu da yapmasında dinen bir sakınca yoktur.
Kadınlar cenaze namazı kılabilirler mi?
Kadın, günün beş vaktini, Cuma ve bayram namazlarını camide ve cemaatle kılabileceği gibi aynı şekilde cenaze namazını da camide ve cemaatle kılabilir. Ama bu namazı kılarken bir takım kurallara da riayet etmesi gerekir. O da öncelikle her namazda ve günlük hayatta dinen kapatmak zorunda olduğu saçını kollarını ayaklarını kısaca bedenini dinin istediği ölçüde örtmesi gerekir.
Aynı zamanda erkeğin önünde değil arkasında durması gerekir.
Namaz kılmayan kasabın kestiği hayvanın etinden yemek caiz mi?
Namaz kılmayan insanın inancına bakılır, kılmayış sebebine nazar edilir. Namazı kılmayışı farz olduğuna inanmayışından mıdır, yoksa tembellik ve ihmalden midir? Şayet (Allah korusun) namazın farz olduğuna inanmayışından kılmıyorsa imanı gider, küfre düşmüş olur. O zaman da imanını kaybettiği için bu kimsenin kestiği hayvanın eti yenmez. Zira Allahın açık ve kesin olan bir emrini inkâr etmiş, bu inkârıyla da imandan çıkmış, mürted olmuş olur.
Ancak, imansızlıktan değil de, ihmal ve tembellikten kılmıyorsa ki günümüzde kılmayan müslümanlar öyledir. O zaman bu kişi namazı kılmadığı için iman sahibi günahkâr bir Müslüman sayılır. Müslüman ama günahkâr kişinin ise kestiği hayvanın eti yenir.
Kişinin ölmeyi dilemesi dinen caiz mi?
Hastalık, dert, keder, sıkıntı ve de mutluluklar hep biz insanlar için vardır. Ve bütün bunlar fani olan dünya hayatının bir gereği ve imtihanıdır. Başa gelen hayırlar ve mutluluklar bazen bizim için şer, başa gelen musibetler de bazen bizim için hayır olabilmektedir. Nitekim Allahu Teala Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde de hayır vardır.
Bundan hareketle kişinin başına ne kadar ağır ve büyük bir musibet gelirse gelsin ölümü direk istemesi, temini etmesi uygun değildir. Zira Hz. Peygamber kişinin ölümü temenni etmesini hoş görmemiş bilakis yasaklamıştır. Ancak karşılaşılan bu hadise esnasında "Allahım ölüm benim için hayırlıysa beni öldür. Eğer hayat benim için hayırlıysa beni yaşat" diye dua etmesinde bir sakınca yoktur. Sakınca olmadığı gibi aynı zamanda efendimizin de tavsiyesidir.
Abdest alan kimseye selam verilir mi?
Selam dinimizin çok önem verdiği sünnetlerden birisidir. Hz. Peygamber bir hadisi Şerifinde Aranızda selamı yayın buyurmaktadır.Bir başka hadisinde ise selam vermek, selamlaşmak Müslümanlar arasında sevginin yayılmasına sebep olacağını bildirmiştir.
Ancak selam verildiği takdirde selama karşılık veremeyecek durumda olan kimselere selam vermek uygun değildir. Mesela, ezan, Kuran-ı Kerim ve hutbe okuyana, hutbe dinleyenlere selam vermek mekruh kabul edilmiştir.
Buna göre abdest almak ibadete hazırlık ve bir yönü ile ibadet sayıldığından abdestle meşgul olan kimseye selam vermemek daha uygundur.
Günün Ayeti
Onlar İslâm'a girdikleri için sana minnet ediyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın. Bilakis sizi imana erdirdiği için Allah sizin başınıza kakar.
Hucurat 17.
Günün Hadisi
Muhtaç olmadan dilenen, ateş koru yutan kimse gibidir.
Günün Sözü
"Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip oluncaya kadar zengin değilsiniz."
Garth Brook
Günün Duası
Allahım bugün helâlından kazanan ve helâlına harcayanlardan eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Muhadram kimdir?
Sözlükte "karışık" anlamına gelen Muhadram, hem cahiliye devrinde hem de Hz. Peygamber devrinde yaşayan, ancak Hz. Peygamberi göremeyip sahabe ile görüşen Müslümanlara verilen isimdir.
Günün Nüktesi
İnsanları Helak eden iki şey
Şakik-i Belhiye:
İnsanları hangi şey helak eder? diye soruldu
Belhi Şöyle Cevap vermiş:
İnsanları 2 şey helak eder: Biri, tövbe ederim diyerek günah işlemeleri, diğeri de, sonra yaparım diye tövbeyi geciktirmeleri...