2

İslam dininde çocuklar arasında kız erkek ayırımı yapmak caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 07.12.2016 10:02
  • Güncelleme Tarihi :

İslam dinine göre, çocuklar arasında kız ve erkek ayırımı yapmak, birini diğerinden üstün tutmak, dinen uygun değildir. Çünkü kız evlâdı da, erkek evlâdı da insana veren Allah’tır. Kulun burada hiçbir rolü ve iradesi yoktur.

Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Göklerin ve yerin mülk ve tasarrufu Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Kimi dilerse, ona kızlar bağışlar, kimi dilerse ona erkekler lütfeder. Yahut (çocukları) erkekler-dişiler olmak üzere çift verir. Kimi de dilerse, onu kısır bırakır. Muhakkak ki, O âlimdir, her şeyi bilir. Kadirdir, her şeye gücü yeter” buyrulmaktadır.

Dolayısıyla hiç bir Müslüman, çocuğunun erkek olmasıyla övülemeyeceği gibi, kız olmasıyla da yerinemez. Çünkü önemli olan, çocuğun “Kız veya erkek” olması değil, “Hayırlı bir evlat” olmasıdır.  İslamiyet’ten önce Arabistan’da yaygın olan kız çocuklarını diri diri gömme âdeti, İslamiyet’le tamamen ortadan kaldırılmıştır. Allah Kur’an-ı Kerim’de buna dikkat çekmiş kız evlâdının öldürülmesini şiddetle yasaklamıştır. Öyle ki bu hususta mealen şöyle buyurmuştur:“Evlatlarınızı fakirlik korkusuyla öldürmeyin; onları da, sizi de biz rızıklandırırız! Muhakkak ki onları öldürmek, büyük bir suçtur.”

O halde Allah’ın bu bağışına karşı çok şükretmeli ve O’nun emaneti olan çocuklarımızı en güzel bir şekilde terbiye etmeli ve eğitmeliyiz. İslâm Dini, ana-babaların çocuklar arasında kız-erkek ayırımı yapmadan eşit muamelede bulunmalarını emreder.

Peygamber bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Kimin kızı doğar da, onu gömmez, horlamaz, oğlan çocuğunu ona tercih etmezse, Allah o kimseyi, bu kızı vesilesi ile cennetine kor.”  Hz. Enes ’ın rivâyet ettiğine göre de:  Bir adam Hz. Peygamber ’in yanında otururken, oğlunun biri gelir. Adam çocuğu öper ve dizinin üstüne oturtur. Az sonra kızı gelir. Adam onu öpmeksizin önüne oturtur. Bunun üzerine Rasûlullâh Efendimiz;  “Aralarında eşit davranmıyor musun?” diye adamı uyarır.

Çocuklara eşit davranmaya çok önem veren Peygamber Efendimiz: “Bağış ve ihsanda çocuklarınızın arasını eşit tutun. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım.”  Şeklinde buyurarak, erkek çocuklarını kız çocuklarından üstün tutan ve kızları hor gören zihniyeti tamamen yıkmıştır.

Vefat eden akrabamızın eşyalarını kullanmada bir sakınca var mı?

Ölen kimsenin eşyalarını kullanmada bir sakınca yoktur. Kişi hayattayken elbise ve eşyalarını nasıl kullanabiliyorsa aynı şekilde öldükten sonra da onun bu geride bıraktıklarını bir başkasının kullanmasında da bir sakınca yoktur. Ancak ölen kişinin şahsi eşyaları, diğer malları gibi mirasçısına intikal eder. Mirasçılarını intikal ettiğinden bu eşyaları kullanma hakkı da mirasçıların hakkıdır. Mirasçılar da o eşyaları istedikleri gibi kullanabilirler. Kendileri kullanabilecekleri gibi aynı şekilde ölmüş kimsenin hayrına başkalarına bağışlayabilirler. Bunda da hiçbir sakınca yoktur.

Günün Ayeti

“Her türlü güçlüklere göğüs gerenlere mükafatları tartılmaksızın, ölçülmeksizin, hesapsızca bol bol verilir.”

(Zümer: 39/10)

Günün Hadisi

“Kadın dört sebepten biri için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen, dindar olanı seç.”

(Buhârî, "Nikâh", 15)

Günün Sözü

Dostuna da düşmanına da yardım et; çünkü o zaman dostunla daha yakın dost, düşmanınla daha dost olursun.

Cledbul

Günün Duası

Allah’ım bugün kalplerimizi temizle, ayıplarımızı ört, hastalarımızı da iyileştir.

Bunları biliyor muyuz?

Ayan-ı Sabite Nedir?

Dış âlemde var olan eşyanın görünür hale gelmeden önce Allah'ın ilminde bilgi olarak mevcudiyeti, ortaya çıkan varlıkların Allah'ın ilmindeki gizli hakikatleri demektir.

Günün Nüktesi

Deniz Köpüğü Kadar Günah…

Bir gün başta Ebu Zer olmak üzere Muhacirlerin fakirleri Peygamberimize gelerek şöyle dediler: “Ya Resulallah! Varlık sahipleri yüksek dereceleri ve daimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar. Ancak onlar sadaka veriyor biz veremiyoruz, onlar köle azâd ediyor, biz edemiyoruz.”

Peygamberimiz onlara şu müjdeyi verdi: “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz; meğerki sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhânallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahu ekber’ derseniz tamamı doksan dokuz eder; yüzün tamamında da ‘Lâilâhe illallâh vahdehûlâ şerîke leh, lehü’l- mülkü velehü’l- hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa bağışlanır.”

Müslim, Mesacid, 146

İslam dininde çocuklar arasında kız erkek ayırımı yapmak caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık