İslam inancı kabir hayatına nasıl bakıyor?


  • Oluşturulma Tarihi : 30.11.2014 07:41
  • Güncelleme Tarihi :
İslam inancı kabir hayatına nasıl bakıyor? yazının resmi

Ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata kabir hayatı denir. Hz. Peygamber, "Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse o duraktan kurtulursa, sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulmazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır."  buyurarak ahiret hayatının ölümle başladığını bildirmektedir.

İnsan öldükten sonra kabre konulunca Münker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek "Rabb'in kimdir?", "Peygamberin kimdir?" "Dinin nedir?" diye soracak, iman ve güzel amel sahipleri bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak gösterilecektir. Kafir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılarak cehennem gösterilecektir. Kafirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir. Kabir azabı ve nimeti ile ilgili olarak Kur'an'da ve sahih hadislerde  bir çok açıklamalar bulunmaktadır.

Çalıştığımız elbisesi ile namaz kılmada bir sakınca var mı?

Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı... gibi namaza engel necasetler bulunmamalıdır. Tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile iş elbisesi ve pijama ile namaz kılınabilir. Bu itibarla, işin cinsine göre iş elbisesinde bulunan madeni yağlar, pas ve benzeri kirler namazın sıhhatine engel değildir. Ancak kişi, camiye veya mescide gidecekse temiz elbise giymesi Kur'an'ın emridir.

Örf, adet ve medeniyet gereği olarak camiye veya cemaate giden kimsenin en güzel elbiselerini giymesi cemaate saygının bir gereğidir. Gerek evde, gerek diğer yerlerde tek başına da olsa namazların temiz ve güzel bir kıyafetle kılınması, şüphesiz daha iyidir.

Estetik yapmak caiz mi?

İslam dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirli hale getiren, takı takma, saçları tarama, meşru ölçüde süslenme, güzel giyinme... gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, fıtraten yani yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır.   Nitekim Rasulüllah Efendimiz, süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıranlara, dişlerini yontarak seyrekleştiren ve şeklini değiştirenlere lanet etmiştir.

Buna göre, Allah'ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı uzuvların şekillerini değiştirmek, tabiî güzelliğin fevkinde güzellik aramak dinen caiz değildir. Kur'an-ı Kerim, şeytanın "Şüphesiz onlara emredeceğim de Allah'ın yaratılışını değiştirecekler" (Nisa, 119) dediğini naklederek, bu tür davranışları şeytanî işler olarak nitelemektedir.

Allaha yemin olsun ki şu işi yapmayacağım diyen kimse o işi yapsa dinen ne olur?

Dinen kişinin yeminine sadık kalması gerekir. Sadık kalmasa yeminini bozsa dinen günah işlemiş olur. Aynı zamanda yemini bozan kimse bir de yemini bozma kefaretini vermesi gerekir. Yeminini bozan kişi kefaret olarak ya 10 fakiri sabah aksam doyuracak ya da 10 fakiri giydirecek. Kişinin bunlara gücü yetmezse 3 gün oruç tutar.

Ancak yemin eden kişinin yeminine bağlı kalmaktansa bozması daha hayırlı ise yeminini bozar ve kefaretini verir.

Günün Ayeti

Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini bilemez.

Lokman sûresi (31), 34

Günün Hadisi

"İman, yetmiş küsur şubedir ve utanma imandan bir şubedir"

Günün Sözü

Bedenin sağlığı az yemekte ruhun sağlığı az günah işlemektedir.

ZÜNNUN MISRİ

Günün Duası

Ey rahmet kapılarını açan rabbim bana, aileme ve ümmeti İslam’a hayır kapılarını aç.

Bunları biliyor muyuz?

Akabe Bey’atları nedir?

Hz. Peygamberin Medine'den gelip ilk Müslüman olanlarla 621-622 yıllarında Mekke'nin Akabe adı verilen mevkîinde yaptığı iki anlaşma ve ahitleşmesidir.

Günün Nüktesi

Elma

Yavuz Sultan Selim Han, Mercidabık Seferi için hazırlık yapılmasını emir buyurmuş. Ordu kısa sürede hazırlanmış ve yola çıkılmış. Uzunca bir yol katedildikten sonra ordu dinlemeye çekilmiş. Dinlenilecek yerde ise her yer elma ağaçları ile dolu imiş. Ordu burada bir müddet dinlendikten sonra tekrar yola koyulur.

Bir sonraki dinlenme yerine vardıklarında Yavuz Sultan Selim Han vezirini yanına çağırır ve şöyle der: Canım çok elma istedi erlere bir sor bakalım elma varsa versinler der. Vezir dışarı çıkar ve çadır çadır gezmeye başlar ama hiçbirinde elma yoktur.

 Vezir Yavuz'un huzuruna gelir ve''Efendim bir tane bile elma bulamadım'' der. Yavuz bunun üzerine şöyle der: ''Eğer bir tane elma çıksaydı vallahi bu seferden vazgeçerdim. Haram yiyen bir orduyla zafer kazanılmaz.''

İslam inancı kabir hayatına nasıl bakıyor?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık