İslamda Kul hakkı ile ilgili bir namaz var mıdır?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.07.2023 05:01
  • Güncelleme Tarihi :
İslamda Kul hakkı ile ilgili bir namaz var mıdır? yazının resmi

Kur’an ve sünnette “kul hakkı namazı” diye bir namaz yoktur. Kişinin kul hakkından kurtulmasının yolu, hak sahibine hakkını vermesi ve onunla helalleşmesidir. Ayrıca ihlal edilen haktan dolayı da tövbe edilmelidir. Kul hakkı konusunda sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Kimin üzerinde birinin namusu ya da malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet gününden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınır, hak sahibine verilir. İyilikleri yoksa zulüm yaptığı kardeşinin günahından alınır, onun üzerine yükletilir.” (Buhari, “Mezali”, 11). Buna göre kul hakkı namazı diye bir namaz yoktur. Ancak kul hakkı varsa sahibine bu hak geri verilip helâlaşmalı, bundan sonra da Allah’a tövbe etmelidir. Bu tövbeden önce de kişinin iki rekat namaz kılması ise mendup olup tavsiye edilir.

Günün ikindi namazı ne zamana kadar kılınabilir?

İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncesidir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Zira Hz. Peygamberin ifadesi ile: “En hayırlı amel vaktinde kılınan namazdır.” (Buhari, “Mevakiti’s-Salât”, 5.) Ancak ikindi namazı uyku, unutma ya da bir başka mazeretten veya bilerek kılınmamışsa, güneş batmak üzere olsa da kazaya bırakılmalıdır bilakis kılınmalıdır. 

İslam’da boşanma nafakasının süresi ne kadardır?

İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez. Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir. Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: “Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6). Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.

Günün Ayeti

Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Teğabun, 64/15.

Günün Hadisi

Sabah namazının iki rek`at sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır. Müslim, “Müsâfirîn”, 96.

Günün Sözü 

Eğer ağza konulan lokma helâl değilse, o kimse ihlâslı ve huzurlu olamaz. Mahmud Sâmî Ramazanoğlu 

Günün Duası 

Allah’ım günümü senin yolunda ve razı olduğun işlerde geçirmemi nasip eyle. 
Bunları Biliyor Muyuz?
Hurâfe Nedir?
Akla ve ilme aykırı olan ve hiçbir temeli bulunmayan batıl inançlar ve uygulamalardır. 

Günün Nüktesi

O Altınlar Sana Ait Delikanlı…

Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi. Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti. Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu. Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu: Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu. Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı: “Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı.”     Kral gülümseyerek cevap verdi: “O altınlar sana ait delikanlı.” “Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı.” “Evet” dedi kral. “Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir.”
 

İslamda Kul hakkı ile ilgili bir namaz var mıdır?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık