Sayfa Yükleniyor...
İstihare namazı niçin kılınmakta ve bu namazdan sonra görülen rüya ile amel edilir mi?
İstihare; "yapılması düşünülen bir işin, Allah katında hayırlı olan şekliyle gerçekleşmesini istemek" demektir. Nasıl dua edileceğini Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de bize öğretmiş, Peygamberimiz de bunu uygulayarak bizlere örnek olmuştur: Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara, 2/153)
Câbir'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah "Sizden biriniz bir işe niyetlendiği zaman farzın dışında iki rekât nâfile namaz kılsın ve şöyle desin: "Allâhümme innî estehîruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve es'elüke min fadlike'l-azîm. Fe inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemu ve lâ a'lemu ve ente allâmu'l ğuyûb. Allâhümme inkünte ta'lemu enne hâza'l-emre hayrun lî fî dînî ve meâşî ve âkıbeti emrî ev âcili emri ve âcilihî . Fekdurhu lî ve yessirhu lî sümme bârik lî fîhi. Ve in künte ta'lemu enne hâza'l-emre şerrun lî fî dînî ve maâşî ve âkıbeti emrî ev âcili emri ve âcilihî f'asrifhu annî va'srifnî anhu ve'kdur lî el-hayra haysü kâne. Sümme raddınî bihî." Buharî, Teheccüd, 25).
Anlamı: "Allah'ım! Senden, senin ilim ve kudretinden hayır beklerim. Senin büyük lütfundan talep ederim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen bütün gizlilikleri bilensin. Allah'ım! Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu bana mübarek kıl. Eğer bu işi; dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da beni bu hayırla hoşnut buyur."
İstihareden sonra rüyada beyaz veya yeşil renk görmek hayra; siyah veya kırmızı görmek ise şerre ya da o işin hayırlı olmayacağına işaret etmektedir.
Buna göre kişinin gerekli bütün çabayı gösterip araştırma ve istişarelerini tamamladıktan sonra Allaha hakkında hayırlısını takdir etmesi için istihareye yatması ve ona dua etmesinden sonra kişi serbesttir. Dilerse rüyanın yapar dilerse yapmaz. İstiharenin kesin bir bağlayıcılığı yoktur.
Kötü vesvese insanı günaha sokar mı?
Vesvese: şeytanın, kötü bir işin yapılmasını veya iyi bir işin terk edilmesini ya da eksik yapılması için kişiyi kışkırtıp aklını çelmesi ve nefsin kötü arzularına uymasını teşvik etmesidir.
Vesvese kelimesi Kuran-ı Kerim'de dört yerde geçmektedir. Kuran-ı Kerimde Vesvese verenin şerrinden Allah'a sığınılması emredilmiştir.
Kuran, aynı zamanda Şeytanın Hz. Adem ile eşini vesvese yoluyla cennetten indirilmelerine neden olduğunu bildirerek müminlerin bu konuda duyarlı olmalarını istemiştir.
Hz. Peygamber de müminlere vesvese ile hareket etmemelerini tavsiye etmiş, vesvesenin dini ve hukuki bir hüküm doğurmayacağını bildirmiştir.
Dolayısıyla kişi kalbine doğan düşüncelerinden, eyleme dönüştürmedikçe sorumlu değildir. Buna göre kalbe doğan vesvese sebebiyle kişinin dinine zarar gelmez. Kişi vesveseden etkilenmemeli, kendisine iyi şeyler telkin etmeli bundan korunmak için de Felak, Nas İhlas, Ayetel Kürsi gibi ayet ve sureleri okumalıdır.
Günün Ayeti
Dünya hayatı ahiret hayatının yanında bir yol azığından ibarettir.
Günün Hadisi
İnsanların Allah'tan en uzak olanı, katı kalpli kimselerdir."
Tirmizî, "Zühd", 61
Günün Sözü
Düzeltilmesi gereken bir yanlışlık, doğruluktan daha ağır bir yüktür.
Dag Hammarskjölk
Günün Duası
Allahım bugünümü kazası belasız bitirmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Sefih Kime Denir?
Malını yerli yersiz saçıp savuran kimseye denir?
Günün Nüktesi
Bir testiye bir adam
Erzurumun büyük velisi İbrahim Hakkı hazretlerini çocukken İsmail Fakîrullah hazretlerine teslim ederler. İyi bir terbiye alması için çocukluğunun mühim bir devresini Fakîrullah hazretlerinin yanında geçiren İbrahim Hakkı hazretleri, bir gün eline aldığı bir testiyle çeşmeye gider, doldururken oraya gelen bir atlı:
-Çekil bakayım önümden be çocuk! diye İbrahim Hakkı hazretlerini azarlayarak atını çeşmeye sürer. O da testisini alıp bir kenara çekilmeye uğraşırken atını mahmuzlayan adam, onu bir köşeye sıkıştırır. Testisini bırakıp kendisini kurtarmak zorunda kalır İbrahim Hakkı hazretleri Bu esnada at da üzerine basıp testiyi kırar. Ağlayarak hocasının huzuruna gelir ve:
-Çeşmeden su alırken atını koşturarak gelen biri, atını üzerime sürdü. Can havliyle kendimi kurtarmaya çalışırken testimi de tepeletip kırdı! der. Hocası sorar:
-Testini kıran atlıya sen bir şey söyledin mi?
-Hayır, der, hiçbir şey söylemedim.
-Çabuk git ve o adama bir-iki laf söyle, der.
İbrahim Hakkı hazretleri gider, çeşmenin başında atını tımar etmeye başlayan adamın yanına varıp bekler. Fakat bir türlü terbiyesini bozup da:
-Benim testimi niye kırdın zalim adam?! diyemez.
Dönüp geldiğinde hocası Fakîrullah hazretleri sorar:
-Ona bir şeyler söyleyebildin mi?
-Söyleyemedim efendim; niyetlendim, lâkin bir türlü dilimi çevirip de ağır bir söz sarf edemedim! Hocası bağırır:
-Sana diyorum, çabuk git ve o adama bir şeyler söyle, mukabele et! Yoksa sonu felâket!..
İbrahim Hakkı hazretleri bu defa kararlı olarak koşup çeşmenin başına gelir. Bir de bakar ki, testisini kıran adamı, kendi atı, attığı çiftelerle çeşmenin havuzuna yuvarlamış, ölüsü yatmaktadır! Koşarak gelip, hocası İsmail Fakîrullah hazretlerine bu vahim vaziyeti anlatır. Hocası bu hâle üzülür:
-Vah vah! Bir testiye bir adam! Üzüldüm buna doğrusu der. Huzurundakiler bundan bir şey anlamadıklarını söyleyince, büyük veli şöyle izah eder: O atlı adam, İbrahim Hakkıya zulmetti. Zulme uğrayan da tek kelimeyle olsun mukabelede bulunmadı, zalimi Allaha havale etti. Allah da zalimi cezalandırdı.
Şayet İbrahim Hakkı da onun zulmüne karşılık verip, ona bir şeyler söyleseydi, ödeşeceklerdi. Fakat İbrahim, büsbütün mazlum oldu. Bense ödeştirmek için uğraşıyordum, maalesef muvaffak olamadım!