2

Jokeylikten para kazanmak caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 16.02.2016 08:57
  • Güncelleme Tarihi :

        İslam inancında ata binmek ya da bu tarz sportif faaliyetlerde bulunmak tavsiye edilmiştir.

       Bu anlamda çocuklara, gençlere ve arzu eden yetişkinlere  ata iyi binmeyi öğretme anlamına jokeyliğin meslek edinilmesine bir sakınca yoktur. Bilakis sevap vardır. Çünkü Hz. Peygamber at yetiştiriciliği ve biniciliğine ilişkin yönlendirici sözleri vardır.

      Ama kumar türü at yarışlarında görev alma anlamında jokeylik caiz değildir. Zira bu tür binicilikte Kur’an’ın yasakladığı “günah olan işlerde yardımlaşma” vardır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta mealen Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“İyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın.” (Mâide, 5/2)

      Buna göre kumarın bir çeşidi olan at yarışı için jokeylik yapmak caiz değildir. Ancak bir spor ve at biniciliğini öğretmek için jokeylik yapmakta bir sakınca yoktur

Hastalıklar insanın günahlarına af vesilesi olur mu?

      İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir.  Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.

      Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez." (Müslim, Birr 49)

      Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah hayrını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar.”

       Ancak kefferatın olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir.        

Baba hayatteyken malını çocukları arasında paylaştırması caiz mi?

        İslamiyet de ölüm hak, miras helal diye bir söz vardır. Kişi ölmediği sürece malı miras olmaz ve yakınlarına miras olarak intikal etmez. Yaşamakta olan mal sahibi malını, helal ve caiz olmak şartıyla dilediği gibi harcar, tüketir ve -akrabası olsun, olmasın- istediğine verir. Yakınlarının ona "Bizim mirasımızı azaltıyor veya yok ediyorsun" deme hakları yoktur.  

        Mümin, yakınlarına miras bırakmakla yükümlü değildir, ihtiyaç içinde iseler onların nafakaların (geçimlerini) temin etmekle yükümlüdür. Nafaka temin ödevini yerine getirmekte olan bir mümin, geriye kalan malı üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir.

        Buna göre kişi ölmeden önce malını istediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Kişi ölmeden önce ister malını dağıtır, ister yiyer, ister miras bırakır, isterse de çocukları arasında ölmeden dağıtabilir. Bütün bunlar caizdir ve de geçerlidir.

Günün Ayeti

İnananlar ancak, o kimselerdir ki kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarf ederler.

Günün Hadisi

Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.

Günün Duası

Allah’ım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.

Günün Sözü

Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.

Lev Tolstoy

Bunları biliyor muyuz?

Hasene nedir?

İnsanın hoşuna giden her türlü maddî ve manevî iyiliklere ve nimetlere denir.

Günün Nüktesi

Kalbiniz kırılacağına taş kırılsın

        Sultan Mahmud-u Gaznevi hazretleri bir savaş sonunda çok kıymetli bir elmas yakut taşı ganimet olarak ele geçirir. Sonra taşı eline alarak baş vezirine, (Al bu taşı kır, paramparça et) der.

Baş vezir der ki:

- Aman efendim bu çok kıymetli ben bunu kıramam.

Sonra yanındaki diğer vezire aynı şeyi söyler. O da der ki:

- Bu çok kıymetlidir, kırılmaz bu.

Diğerlerinin hepsi aynı şeyi söylerler.

Sultan, özel hizmetçisi Ayaz’ı çağırıp, (Al bu taşı kır) der. Daha demeye kalmadan Ayaz taşı yere vurup kırar, paramparça eder.

Padişah hiddetli bir şekilde der ki:

- Bre Ayaz sen ne yaptın, vezirler bunun çok kıymetli olduğunu söylediler. Nasıl kırarsın bunu?

Ayaz der ki:

- Efendim, ben taştan ne anlarım, benim için kıymetli olan sizin emrinizdir, sizin kalbinizdir, kalbiniz kırılacağına varsın taş kırılsın.

Sultan vezirlerine dönüp der ki:

- Ayaz’ı niçin sevdiğimi anladınız değil mi? Sizin gibi beni bir taşa değişmedi.

Jokeylikten para kazanmak caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık