Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 08.06.2021 07:19
  • Güncelleme Tarihi :

 İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez. Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir. Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: “Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6). Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur. Yani dinen koca hanımını boşadıktan sonra yıllarca nafaka vermek zorunda değildir. Ancak çocukları varsa onların nafakasını vermek zorundadır.

Mazeretsiz olarak namazı kazaya bırakmak caiz mi?

 İslam’da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allah’a tövbe etmesi gerekir. Şer’i özür ve mazeretler namazı tehir etmek için meşru bir yoldur. (Yolculuk gibi) Fakat günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya bırakılması için özür sayılmaz.

Başkasının internetini ondan habersiz kullanmak caiz mi?

 Başkasına ait herhangi bir malı kullanmak o kişinin iznine bağlıdır. Buna göre bu tür kablosuz internet ağlarında hizmetin sahibi kendisi için yapmış ve kendisi kullanıyordur. Sahibi olan bir malı kullanmak o malın sahibinin iznine bağlı olduğundan ondan habersiz internetini kullanmak caiz değildir. Kaldı ki internet konusu hem malını izinsiz kullandığımız kişiye karşı hem de şirketin sahibine karşı bir sorumluluktur. Kişinin malını ondan izinsiz kullanmamız bir kul hakkıdır. Aynı şekilde diyelim ki şirket belli şartlarla ve sınırsız limitlerle bu işi sadece bir kişi veya eve tahsisi etmişse bu kurallara da riayet etmemek doğru değildir. Kısaca başkasının internetini habersiz kullanmak uygun değildir.

Günün Ayeti

Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb’inize kulluk edin ki (Allah’ın) azabından korunasınız.

Bakara 2/21.

Günün Hadisi

“Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı beştir: “Selamını almak, hastalandığında ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah demek.”

Buhari, “Cenâiz”, 2.

Günün Sözü

Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın

Mevlana.

Günün Duası

Allah’ım günümüzü maddi ve manevi kazançlarla geçirmeyi nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Hades Nedir?  

Bazı ibadet ve fiillerin yapılmasına engel olan hükmî kirliliğe hades denir. Abdestsizlik ve cünüplük hali hades olarak nitelendirilir. Namazın altı şartından (dışındaki farzları) birisi olan hadesten taharet tabiriyle, bu hükmî kirlilikten temizlenmek kastedilir.

Günün Nüktesi

Bunlar Sorulmadıkça...

Ebu Berze anlatıyor: “Resulullah buyurdular ki:

“Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe, kulun ayakları hesap sahasından ayrılamaz:

* Ömrünü nerede harcadığından,

* Ne amelde bulunduğundan,

* Malını nerede kazandığından ve nereye harcadığından,

* Vücudunu nerede çürüttüğünden.”

Tirmizî, “Kıyamet”, 1.

Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık