Kişi çocuğunun ismini değiştirdiğinde kurban kesmek zorunda mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 11.05.2014 06:32
  • Güncelleme Tarihi :
Kişi çocuğunun ismini değiştirdiğinde kurban kesmek zorunda mı? yazının resmi

Kişi çocuğunun ismini değiştirdiğinde kurban kesmek zorunda mı?

     Kişi kendisinin ya da evladının sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur. Bunun için ezan okumak, kurban kesmek vs. gibi herhangi bir merasim düzenlemeye de gerek yoktur.

       Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak isterse ya da kurban keserse de sakıncası yoktur.

Parmağı kesilen kimse abdest alırken bu parmağını yıkamak zorunda mı?

       Abdest uzuvlarından birisinde yara veya hastalık bulunan kişi, bu organını yıkaması halinde organına zarar verecekse ya da hastalığı daha da artacaksa bu abdest organına yıkamayacak bunun yerine ıslak elle mesh eder. Bu rahatsızlık abdest veya gusül uzuvlarının çoğunluğunda ise, abdest veya gusül yerine teyemmüm edilir.

Allah'tan başkasına secde caiz olmadığı halde melekler neden Hz. Adem’e secde etmiş?

         Meleklerin, Hz. Adem’e secde etmeleri, kendi arzularından doğmuş bir fiil değildir. Bu secde, Allah’ın emriyle olmuştur. Melekler, Allah'ın emriyle Hz. Adem'e secde etmişlerdir. Bu sebeple yaptıkları secde Allah'ın emriyle olduğu için bir anlamda Allah'a yapılmış olmaktadır. Aynı zamanda meleklerin bu secdesi ibadet secdesi değil hürmet için yapılmış bir secdedir.

Borcunu öderken kişi gönlünden alacaklıya bir hediye verse bir sakıncası var mı?

     Borç alırken bir fazlalık şart koşulmadığı takdirde ödemede verilen fazlalığın bir sakıncası yoktur. Hatta Şafiî mezhebine göre böyle bir davranış sünnettir. Zira kişi bir iyilik yapmıştır siz de pazarlık ve şart olmadığı halde gönlünüzden gelmiş ve borç verene bir jest yapmış olduğunuzdan caizdir.

       Ancak borcu verirken başta böyle bir fazlalığı şart koşmak caiz değildir. Çünkü böyle bir fazlalık faiz olur faiz ise İslam’ın yasakladığı ve haram kabul ettiği büyük günahlardan bir günahtır.

Bir malı satarken malın kusurunu söylememek caiz mi?

Ticarette malın kusurunu söylememek aldatmaktır. Aldatmak ise dinen uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:” Bizi aldatan bizden değildir"

Buna göre bir mal satarken, satılan malın bir kusuru varsa o kusura söylememek bir aldatmadır. Böyle bir aldatma ise dinen kul hakkı ve günahtır. Kul hakkı ise affedilmeyen günahlardan birisidir. Dolayısıyla kişi sattığı malda bir atıp, kusur, kırık, özür varsa sattığı kişiye söylemelidir. Söylemeden satarsa satıcı günaha girer müşterinin de malı geri iade etme hakkı olur.

Teyemmüm nedir?

       Suyu temin etme veya kullanma imkânının bulunmadığı durumlarda hadesi yani büyük ve küçük hükmî kirliliği gidermek maksadıyla, Şafii mezhebine göre sadece temiz toprak, Hanefi mezhebine göre ise yer kabuğundan sayılan bir maddeye sürülen ellerle yüzü ve iki kolu mesh etmekten ibaret hükmî temizlik demektir.

Günün Ayeti

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır.

Günün Hadisi

Şüpheden sakınan dinini ve ırzını kurtarır.

Günün Sözü

Yemini çok olan toplumun yalanı da çok olur.

VONDEL

Günün Duası

Allah’ım beni yüzü gülen ve güldüren kullarından eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Usûl-i Fıkıh Nedir?

     Müçtehidin dinî amelî hükümleri tafsîlî delillerden çıkarabilmesine yarayan kuralların tümünü ifade eder. Türkçe'de buna fıkıh usulü, İslâm hukuk metodolojisi de denilmektedir.

Günün Nüktesi

Allah'ın Beratı…

       Rufaî tarikatına mensup müritlerden biri bir gün kendisine çok güvenerek cezbe halindeyken şöyle dua etti:

- Ya Rabbi Cehennemden azat olduğuma dair bu aciz kuluna bir belge gönder.

Aradan çok geçmedi, gökyüzünden beyaz bir kâğıt geldi. Alıp baktılar ki, kâğıtta hiçbir yazı yok. Kâğıdın geldiğini görerek sevinen o mürid, içinde bir yazı olmadığını görünce çok üzüldü, mükedder bir vaziyette durumu şeyhine anlatmak üzere kâğıdı Ahmed Rufai Hazretlerine götürdü.

Ahmet Rufaî Hazretleri kâğıdı eline alıp bakınca kendinden geçti ve şükür secdesine vararak:

- Ey bari Hûda, sana hamd ü senalar olsun. Bu zayıf kulunun müridlerinden bir kimseye böyle bir berat göndermek şerefine eriştirdin, dedi.

Müridler:

- Efendim dediler. Biz orada bir yazı görmüyoruz, siz ise bu şahsın cehennemden azat olduğunu nasıl anlıyorsunuz? dediler.

O:

- Ey benim müritlerim ve sadık dostlarım, kudret kalemi siyah yazmaz, siz buradaki yazıyı göremiyorsunuz, bu kâğıdın üzerindeki yazı nurdan kalemle yazılmıştır, buyurdu.

Kişi çocuğunun ismini değiştirdiğinde kurban kesmek zorunda mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık