Kişi sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur. Bunun için ezan okumak, kurban kesmek vs. gibi herhangi bir merasim düzenlemeye de gerek yoktur.
Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak isterse ya da kurban keserse de sakıncası yoktur.
Kişinin evlilik için faizli kredi çekmesi caiz mi?
Kredi, faizli borç demektir. Faiz ise Allahın haram kıldığı en büyük yasaklarından birisidir. Evlenmek için bile olsa hiç bir şekilde faiz almak caiz değildir.
Kaldı ki böyle güzel bir müesseseyi haram olan bir yol ve para ile kurmak bu yuvanın geleceği için pek doğru bir yol değildir. Buna göre kredi faiz olduğundan faiz de haram kılındığından evlilik için de olsa kişi kredi çekmemelidir.
İmam ezanı okuduğunda duyan kimse ezanı tekrar etmek zorunda mı?
Ezan okunurken ezanı duyan Müslümanın bu ezanı tekrar etmesi dinen müstehap olan bir davranıştır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: Ezanı duyduğunuzda aynısını tekrar edin.
Ancak kişi meşgul ise ya da tekrar etme imkanı ve ortamı yoksa ezanı tekrar etmemesinde bir sakınca yoktur. Buna göre ezana icabet etmek güzel bir davranış olmakla beraber, kişinin bir işi varsa, ya da bir işle iştigal etmesi gerekiyorsa onu da yapmasında dinen bir sakınca yoktur.
Mezara çaput bağlamak caiz mi?
Türbelerin ve mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün ve ölümün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm'ın özüne ve tevhid anlayışına ters düşen itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir.
Türbelerde yatan kişilerin duaları kabul ettiğine, ilahi kudretlerinin olduğuna inanmak, mezar ve türbelere bez bağlamak, mum yakmak, tevhid dini olan İslâm ile bağdaşmaz.
Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Kabrin yanına gelince de Hz. Peygamberin tavsiye ettiği gibi: Müminler yurdunun sakinleri sizlere selam olsun. İnşallah biz de size katılacağız. Bizler ve sizler için Allahtan afiyet dilerim demelidir.
Aynı zaman da kabir ziyaretinde bulunan kişinin ölü için dua etmesi ve Kuran okuyarak sevabını orada bulunanların ruhlarına bağışlaması uygun olur. Ancak kabrin başında yüksek sesle ağlayıp ağıt yakması ise uygun bir davranış değildir.
Günün Ayeti
Allahın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin.
Bakara 60
Günün Hadisi
Ölenin arkasından yüzünü gözünü tırmalayan, yakasını paçasını yırtan, Cahiliye insanı gibi bağıra çağıra ağıt yakıp kendisine beddua eden, bizden, bizim yolumuzu izleyenlerden değildir.
Buhârî, Cenâiz 36
Günün Sözü
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden.
Şems-i Tebrizi
Günün Duası
Ya Rabbi bugün de beni ve ailemi evimize sağlıklı ve imanlı bir şekilde dönebilmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Cem-i Takdim nedir?
Seferî iken veya ihtiyaç ve mazeret halinde mukim iken öğle ile ikindi namazlarını öğle vaktinde; akşam ile yatsı namazlarını akşam vaktinde birleştirerek kılmaktır.
Günün nüktesi
Hz. Zülkarneyn ve Hükümdar
Zülkarneyn, ölüm endişesi ve nefs engelini aşmaya çalışan bir kavme uğradı. Oradaki insanların elinde dünya serveti namına bir şey yoktu. Rızıklarını sebzeden temin ederlerdi. Sebzelerini korumakta çok ihtimam gösterirlerdi. Ayrıca bu kavimde herkes kendi mezarını kazar, her gün mezarını temizler ve ibadetlerini burada yapardı. Zülkarneyn, bunların hükümdarlarını çağırttı. Hükümdar:
Ben kimseyi istemiyorum. Beni isteyen de yanıma gelir dedi.
Zülkarneyn, bu söz üzerine hükümdarın yanına giderek:
Ben seni davet ettim, niye gelmedin? dedi.
Hükümdar:
Sana bir ihtiyacım yok, olsa gelirdim cevabını verdi.
Bunun üzerine Zülkarneyn:
Bu haliniz nedir? Sizdeki bu hali kimsede görmedim deyince hükümdar:
Evet biz altın ve gümüşe kıymet vermiyoruz. Çünkü baktık ki, bunlardan bir miktar, bir kimsenin eline geçerse, bu sefer daha fazlasını isteyecek ve huzuru bozulacak. Onun için dünyalık peşinde değiliz dedi.
Zülkarneyn:
Bu mezar nedir? Neden bunları kazıyor ve ibadetlerinizi burada yapıyorsunuz? diye sordu.
Hükümdar:
Dünyalık peşinde koşmamak için bunu böyle yaptık. Mezarları görüp de oraya gireceğimizi hatırlayınca, her şeyden vazgeçeriz dedi.
Zülkarneyn:
Niçin sebzeden başka yiyeceğiniz yoktur? Hayvan yetiştirseniz, sütünden, etinden istifade etseniz olmaz mı? dedi.
Hükümdar:
Midelerimizin canlı hayvanlara mezar olmasını istemedik. Bitkilerle geçimimizi sağlıyoruz. Zaten boğazdan aşağı geçtikten sonra hiç birinin tadını alamayız diye cevap verdi.