Sayfa Yükleniyor...
İster kadın ister erkek için olsun fark etmeksizin ki her Müslümanın hem kendisini yaratan hem de birlikte yaşadığı insanlara karşı görev ve sorumlulukları vardır. Allaha karşı namaz kılma, içki içmeme gibi görevi vardır. Kullara karşı anne baba, eş, komşu, kardeş gibi kişilerin hakkını gözetme görevi vardır.
Bu hakların hepsi önemli ve riayet de gereklidir. Ancak bunlar arasında öncelikli bir tercih yapmamız gerekirse tabi ki öncelikli olarak Allah hakkı gelir. Buna göre başörtüsü Allahın emri olduğundan ve erginlik çağına gelmiş her Müslüman bayan bunu örtmekle mükellef olduğundan eş, baba, anne ya da bir başka insan istemese de erginlik çağına gelmiş bir bayan yine de başını örtmek zorundadır.
Burada kural kaide şudur ki efendimizin hadisinde de geçtiği gibi: Allaha isyan konusunda kula itaat edilmez.
Baş örtmek farz olduğuna göre koca istemiyorum dese de kadın yine de başını örtmek zorundadır. Ancak bunu yaparken eşine inat olarak değil, kocasını da ikna ederek onu incitmeden, yuvayı da dağıtmadan yapmalıdır. Yani ne yuvasını yıkmalı ne de günaha girmeli.
Kadının kocasından boşandıktan sonra aldığı nafaka dinen caiz mi?
İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.
Kuran-ı Kerimde boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.
Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın. (Talak, 65/6).
Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.
Yani dinen koca hanımını boşadıktan sonra yıllarca nafaka vermek zorunda değildir. Ancak çocukları varsa onların nafakasını vermek zorundadır.
İslâmiyette beşik kertmesi var mıdır?
Erkek veya kız çocuk bulûğa erdikten sonra kendi serbest iradesiyle evlenebilir. Erkek veya kız çocuk, bulûğa gelmeden, velisi tarafından nikâhlanabilir. Bulûğa erdiği zaman, erkek veya kız bu nikâhı reddedebilir. Buna bulûğ muhayyerliği denir.
Beşik kertmesi, daha ziyade bir vaaddir, söz vermedir. Nişanlanma gibidir. Yani nikâhlanma değildir. Kız ya da erkek de bu sözü bozabilir. Dinen de bunda hiçbir sakınca yoktur.
Kadınların veya erkeklerin saçlarını boyamaları caiz midir?
Kişinin temiz, bakımlı ve düzgün görünümlü olması, dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Saç, sakal ve bıyık bakımı bu bağlamda değerlendirilmelidir. Saçı temizlemek, yıkamak, koku sürmek, taramak ve boyamak Hz. Peygamber in teşvik ettiği hususlardandır Buna göre, başkalarını yanıltma kastı olmaksızın saç, sakal ve bıyık boyanabilir.
Erkeğin saçını, siyah dışındaki kına rengi gibi renklere boyaması caiz ise de siyah renge boyaması dinen uygun görülmemiştir.
Kadınlar için ise bir sınırlama yoktur. Kadın, saçını istediği renge boyatabilir; kına sürebilir.
Boya, saç üzerinde kimyasal bir tabaka oluşturup suyun temasına engel olmadıkça guslü ve namaz abdestini de engelleyici bir unsur değildir.
Günün Ayeti
Birbirinizi karalamayın
Günün Hadisi
Dünya ahiretin tarlasıdır.
Günün Sözü
İki kişiye üzülmek gerekir. Her gün vebal yüklenen kimse ile hiçbir hayır işlemeyen kimse
Beydeba
Günün Duası
Allahım bugün ölülerime bir hayır göndermeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Abes nedir?
Kişiye dünya ve ahirette herhangi bir yarar sağlamayan söz, iş ve davranış anlamındadır. Başka bir deyişle, hiç kimseye faydası dokunmayan veya dini bir gaye taşımayan her söz ve davranış abes sayılır.
Günün Nüktesi
Her gün bir sadaka
Ebû Hüreyre radıyallahu anhden rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.
(Buhârî, Sulh 11)