Hazır bulunmayan cenaze için gıyâbi cenaze namazı kılmak caiz ve geçerlidir. Nitekim Hz. Peygamber başka bir memlekette vefat eden Necâşî’nin cenaze namazını gıyabında kıldırmıştır. Bu bağlamda Filistin’de şehit edilen Müslüman kardeşlerimiz için gaip namazını kılmada bir sakınca yoktur, kılınan namaz da geçerlidir.
Ölünün cenaze namazında çok kişinin olması bir ölüye fayda sağlar mı?
Cenaze namazında cemaatin çokluğu, ölen kişi için şahitlik ve af vesilesidir. Cenaze namazını kılanlar için de büyük bir sevaptır. Nitekim sevgili Peygamberimiz hadisi şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Herhangi bir ölüye, sayıları yüzü bulan bir cemaat namaz kılar ve hepsi de ona şefaatçi olursa, onların bu duaları kabul olunur.” (Müslim, “Cenâiz”, 58.) “Bir Müslüman ölür de cenaze namazını Allah’a şirk koşmamış kırk kişi kılarsa, Allah onların cenaze hakkındaki dualarını kabul eder.” (Müslim, “Cenâiz”, 59.) Buna göre cenaze namazında ne kadar kişi olursa ölen kimse için o kadar iyidir. Aynı zaman da cenaze namazını kılan kimse için de büyük bir sevaptır.
Namaz kıldığımız seccadenin üzerinde herhangi bir resim varsa namaza zarar verir mi?
Üzerinde namaz kılınacak Seccadenin kalbi meşgul edecek resim ve işlemelerden temiz olması namaz açısından daha hoştur. Aynı durum mescid ve camiler için de geçerlidir. Zira resimlerin olduğu yerde namaz kılma mekruh kabul edilmiştir. Bu itibarla üzerinde Kâbe ve mescit resmi bulunan namazlık üzerinde namaz kılmanın bir sakıncası yoktur. Caiz olduğu gibi bir hakaret veya saygısızlıkta söz konusu değildir. Çünkü Kâbe ve mescit resimleri ayakaltına gelmeyip de secde edilen yere geldiğinden hakarete mâruz kalmamış, hürmete lâyık şekilde tutulmuş olunmaktadır. Bu sebeple namaza mâni bir hâl söz konusu olmamaktadır. Ancak kabe, cami dışındaki resimlerin olduğu herhangi bir cismin üzerine namaz kılmak caiz ve geçerli olmakla birlikte mekruhtur.
Kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir mi?
Namaz belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduğu için, bir mazeret olmaksızın tembellik ve ihmal yüzünden namazı vaktinde kılmayan kimse günahkar olur. Hz. Peygamber, uyuyakalma ve unutmayı bir mazeret kabul etmiş ve bu iki sebepten biriyle bir namazın vaktinde kılınamaması durumunda, hatırlanıldığı vakit kılınmasını söylemiştir. Nitekim sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit o namazı kılsın; o vakit, kaçırdığı namazın vaktidir” (Buhari, Mevakit, 37.) Buna göre kazaya kalmış namazı kaza etmek dini bir görevdir. Bu kazayı da kişi tek başına kılabileceği gibi aynı şekilde cemaatle de kılarak kaza edebilir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın. (Âl i İmrân: 3/200)
Günün Hadisi
Kabul edileceğine kesin bir şekilde inanarak Allah’a dua edin. Tirmizî, “De’avât”, 66.
Günün Sözü
Kendinden güçsüze merhamet etmeyen, kendinden güçlülerin zulmüne uğrar. Sadi Şirazi
Günün Duası
Allah’ım, başta Filistin olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında zulme maruz kalan kardeşlerimize yardım et, zalimleri de mağlup eyle.
Bunları Biliyor Muyuz?
Leşker-İ Dua Nedir?
Sıkıntı ve darda kalan Müslümanlara duaları ile yardımda bulunan Allah’ın sevgili kulları, salih Müslümanlar demektir.
Günün Nüktesi
İyi ve Kötü Şahitlik…
Hz. Enes şöyle dedi: “Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, ‘Kesinleşti’ buyurdu. Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine, ‘Kesinleşti’ buyurdu. Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb, ‘Ne kesinleşti ya Resûlallah?’ diye sordu. Hz. Peygamber da şöyle buyurdu: ‘Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.’” (Buhârî, “Cenâiz”, 86.)