Sayfa Yükleniyor...
Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanının hükmü sünnettir. Hanefi fıkhında tercih edilen görüş ise, kurbanın vacip olduğudur. Ancak bir ibadetin farz olmayışı, onu ibadet olmaktan çıkarmayacağı gibi, şeklinin de değiştirilmesini gerektirmez. İbadetlerin; şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir.
Fıkhi hükmü ister vacip, ister sünnet olsun; kurban ibadeti ancak kurban olacak hayvan usulüne uygun olarak kesilerek yerine getirilebilir. Bedelini infak etmek suretiyle, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
Allâh Teâlânın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da Müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir.
Kurban olarak kesilebilecek hayvanlar hangileridir? Bunlarda aranan şartlar nelerdir?
Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki tavuk, ördek, kaz. Gibi hayvanlar kurban olarak kesilemezler.
Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Kurbanlık hayvan bu yaşını doldurduğu halde dişini değiştirmemişse, yine de kurban edilebilir. Bunun yanında, 6 -7 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir.
Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, düzgün, azaları tamam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder.
Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, biraz hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez.
Kurbanlık hayvanlardan hangileri ortak olarak kesilebilir?
Koyun veya keçi bir kişi tarafından; sığır, manda ve deve ise, yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Ortak olarak kurban edilebilen hayvanlar, tek veya çift sayıda ortak tarafından kurban edilebilir.
Hissedarlardan her birinin kurbanlarını aynı maksat için kesmiş olmaları gerekmez. Bir kısmı vacip veya nafile udhiyye için, diğer bir kısmı ise adak kurbanı olarak niyet edebilirler. Ancak hepsinin kurbanlarını ibadet niyetiyle kesmeleri gerekir.
Ama böyle birkaç hisse olarak kesilen kurban etinin, ortaklar arasında tartı ile ve eşit olarak paylaşılması gerekir
Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından ve İslami ölçülere göre kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Kurban kesimi esnasında, psikolojik açıdan etkilenmemesi için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir.
Günün Ayeti
Biz, (İbrahime) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmaili) kurtardık.
(Saffat; 107
Günün Hadisi
Kurbanın her bir kılı için bir sevap vardır.
Günün Sözü
Arslan ölünce derisini, insan ölünce şerefini bırakır.
Victor Hugo
Günün Duası
Allahım senin rızan için harcayabileceğimiz mal ve imkan ver
Bunları Biliyor muyuz?
Adak nedir?
Kişinin dinen yükümlü olmadığı halde, farz veya vacip türünden bir ibadet yapacağına dair Allaha söz vermesidir. Kişi arzuladığı işe kavuşursa bu adağı yerine getirmesi gerekir.
Günün Nüktesi
Sevginin Mükafatı
Ebu Müslim Havlanî (Radiyallahu Anh) anlatıyor:
"Medinede Peygamber mescidine girdim. 30-40 kişi bir araya gelmişlerdi. Aralarında bir genç vardı. Tartıştıkları meselelerde bir karara varamazlarsa o gence soruyorlardı.
Ben merak edip:
Kimdir bu genç? Dedim.
Bu, Muaz bin Cebel'dir, dediler.
Ertesi günü, yine mescidde Muaz'ı gördüm. Yanına varıp:
Ben, hiç tanımadığım halde, sana karşı içimde bir sevgi duydum, dedim.
Muaz:
Ne için? Dedi.
Allah için, dedim.
Bunun üzerine Muaz şöyle dedi:
Eğer doğru söylüyorsan müjdeler olsun sana. Zira ben Allah Resulünden işittim ki:
"Allah için birbirlerini sevip de dost olanlar, kıyamet gününde arşın gölgesinde, nurdan minberlere kurulup oturacaklardır."