Ayrıca hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş olmalıdır. Buna göre maddi yönden haccetme imkanına sahip olmayan kişinin borçlanarak hacca gitmesi gerekmez. Fakat borç alarak hacca gitmesi halinde ise hac ibadeti geçerli olur ve kendisinden hac görevi de düşer. Aynı şekilde gerekli şartları taşıdığı halde hac mevsiminde hazır parası bulunmayan ve borç aldığı takdirde bunu daha sonra ödeme imkanına sahip olan kişinin borç alarak hacca gitmesinde de bir sakınca yoktur.
Kişi hacca gitmek yerine ihtiyaç sahiplerine para verse bu bağış hac ibadetinin yerine geçer mi?
Bir Müslüman yerine getirmekle mükellef olduğu ibadeti Allah’ın emrettiği şekilde yerine getirdiğinde o ibadeti ifa etmiş olur ve sevabını alır. Her ibadetin de kendine özgü farzları, olmazsa olmaz şartları vardır. Kişi mükellef olduğu ibadeti yapabilecekken onun yerine kendi kendine uygun gördüğü bir hayırlı işi yapmakla o ibadeti yerine getirmiş olmaz. Çünkü Allah’ın kullarına emrettiği her şeyde insanlar için dünya ve ahirete yönelik pek çok hikmetler bulunmaktadır. Hac ibadeti de bu ibadet ve görevlerden bir tanesidir. Onun için kişi hacca gitmeden yerine ihtiyaç sahiplerine para vererek bu farz ibadeti yerine getirmiş olmaz.
Hacca giden kimsenin çevresindeki insanlardan helallik alması dini bir zorunluluk mu?
İslam dini, kul hakkına büyük bir önem vermiş ve affedilmeyen iki büyük günahtan biri olarak kabul etmiştir. Bu bağlamda, İslam insanların bu haklara karşı duyarlı ve saygılı olmalarını emretmiştir. Ayrıca kul hakkı ihlalinde, hakkı ihlal edilen kişi affetmedikçe, hiç kimse tarafından affedilemeyeceği de belirtilmiştir. Nitekim sevgili Peygamberimiz, Veda hutbesinde, “Ey insanlar, sizin kanlarınız, mallarınız, (ırzlarınız) onurlarınız Rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır.” (Buharî, Hac, 132) buyurmuştur. Yine sevgili peygamberimiz bir başka hadis-i şerifinde; “Kimin yanında kardeşine ait bir hak varsa, o haksızlıktan dolayı hak sahibiyle helalleşsin. Gerçek şu ki, kıyamette asla altın ve gümüş yoktur. Kardeşinin hakkı için kendi sevaplarından alınmadan evvel, dünyada onunla helalleşsin. Ahirette zalimin o hakkı karşılayacak sevapları bulunmazsa, kardeşinin günahlarından alınır da o zalimin üzerine atılır.” (Buharî, “Rikak”, 48.) buyurmuştur. Bundan dolayı hacca giden kişinin yolculuğa çıkmadan önce dost, komşu ve akrabalarla helalleşmesi, haccın adabından sayılmıştır. Ancak helalleşme, haccın sıhhatinin şartlarından olmadığı için helalleşmeden hacca giden kişinin haccı geçerlidir. Ancak bir kul hakkı varsa helalleşmediği için kalır.
Yolculuğa çıkacak kişi namazı vaktinden önce kılabilir mi?
Namaz günün belli vakitlerinde yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu farz ibadetin yerine getirilmesi için belli şartlar ve erkanlar söz konusudur. Bu şart ve erkanlar yerine getirilmeden kılınan namaz geçerli olmaz. Namaz vakti de bu şartlardan bir şarttır. Dolayısıyla bir namaz vakti girmeden (öğlen namazı gibi) onu eda etmek geçerli değildir. Kılınansa dahi kulun üzerindeki farzıyeti düşürmez. Onun için vakti girmeden bir namazı yolculuğa çıkmak gibi bir sebep de olsa kılmak doğru ve geçerli değildir. Şayet vakit girmeden kılınmışsa vakit girdikten sonra yeniden kaza etmek gerekir.
Günün Ayeti
Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vaat edilmekte olan cennetle sevinin! (Fussilet 41/30)
Günün Hadisi
Suyu üç nefeste içmek hem mideye daha faydalıdır, hem de sağlığa daha uygundur. (Müslim, “Eşribe”, 123.)
Günün Sözü
Verilmesi en kolay şey nasihat alınması en güç şey ibrettir.
Günün Duası
Allah’ım geçmişte işlemiş olduğum günahlarımdan dolayı beni affeyle.
Bunları Biliyor Muyuz?
Ülfet Sahibi Olmak Nedir?
Samimi olmak, insanlarla iyi geçinmek, herkesle anlaşmak demektir.
Günün Nüktesi
Yedi İnsan…
Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah yedi insanı, arşın gölgesinde barındıracaktır. Bunlar da şunlardır: ‘Adil devlet başkanı. Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç. Kalbi mescitlere bağlı Müslüman. Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan. Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine Ben Allah’tan korkarım diye yaklaşmayan yiğit. Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse. Tenhada Allah’ı anıp gözyaşı döken kişi.’” (Buharî, Ezan”, 36.)