Erkeğin veya her iki tarafın beraberce açtığı dava sonucu, mahkemece boşanmış olan eşler, dinen de boşanmış olurlar. Ancak, daha önce eşler arasında başka boşanmalar olmamış ise, mahkemenin boşaması, bir boşama sayılır.
Bu bir boşama ile üç olan haklarından birini kullanmış olurlar. Tarafların istemeleri halinde tekrar evlenmelerinde dinen bir sakınca yoktur. Ama bu sefer üç talak hakları olarak değil iki talak hakları kalarak evlenebilirler.
Namaz borcu olanın sünnet namazı kılması hususunda mezhepler arasında farklı görüş var mı?
Bu konuda Hanefi ile Şafii mezhep imamları farklı görüşlerde bulunmuşlardır.
Hanefilere göre: Kaza namazı borcu olanlar beş vakit namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmalı, kaza namazı kılmak için bu sünnetleri terk etmemelidir. Ayrıca, kılınması için hakkında hadis bulunan diğer kuşluk, tesbih, evvabin, teheccüd namazları da kılınmalı, kaza namazı için bunlar da terk edilmemelidir. Bunların dışında kendiliğinden kılınan nafile namazlar olacaksa, işte bunların yerine kaza namazı kılınması uygun olur. Ama namaz öncesi sonrası sünnetlerle, kılınması için Efendimizin tavsiyeleri bulunan sünnetler kaza namazı için terk edilmemelidir. Peki, kaza namazı için Sünnetler terk edilirse ne olur? Hiçbir şey olmaz. Sadece bir farz kılınmış, bir sünnet de terk edilmiş olur.
Şafiilere göre ise: Farz namazı borcu olanların sünnet kılması caiz değildir. Kazası olan bir an evvel farzları kılıp borçlarından kurtulmalı, ondan sonra sünnetleri kılma imkanı elde etmiş olmalıdır.
Şafiilere göre kişi ahiret gününde sünnet namazlarından sorulmayacaktır. Ama farz namazlarından sorulacaktır. Öyleyse kul sorumlu olduğu farz ibadeti yerine getirmelidir. Ondan sonra sorumlu olmadığı sünnet ibadeti ifa etmelidir.
Evlatlıkta mahremiyet ölçüsü nedir?
Evlatlık edinme durumunda çocuk akıl buluğ olduktan itibaren mahremiyet esasları işler. Onun için evlatlık alınan kişi buluğa erdikten sonra kendisini evlat edinen anne ve babaya yabancı kişi gibi kabul edilir.
Evlatlık alınan kimse yabancılara karşı yani nikâhlanabileceği kişilere karşı nasıl bir tavır ve tesettür takınıyorsa aynı şekilde kendisini evlat edinen aileye karşı da onlarda kendisine karşı aynı tavrı takınmak zorundadır. Zaten bundan hareketle İslam dini evlatlığı yasaklamıştır. Aynı zamanda aile ile evlatlığın birbirine mirasçı olması da dinen yasaklanmıştır.
Verilen borca karşılık kâr payı almak caiz midir?
Borç verip bu borçtan dolayı bir gelir elde etmek faizdir. Çünkü verilen para borç verilmiştir. Borç da bir menfaat celbetmemelidir. Şayet borçtan bir menfaat sağlansa dinen bu uygun değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: Menfaat celbeden her borç faizdir.
Ancak verilen para borç değil de kar zarar karşılığında çalıştırılmak üzere verilmişse ve bu paradan bir kar elde edilmişse bu paradan gelen geliri almada bir sakınca yoktur. Tabi aynı şekilde bu para çalıştırılırken zarar olmuşsa onu da paylaşmak gerekir.
Günün Ayeti
Eğer büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz
Günün Hadisi
Mümin kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
Günün Sözü
Tatlı söz söyleyen hiç kimseden kötü söz işitmez.
Firdevsi
Günün Duası
Allah'ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan bizi koru.
Bunları Biliyor muyuz?
Ehl-i Beyt kime denir?
Hz. Peygamber'in ev halkı demektir. Ehl-i Beyt, bir evde yaşayan aile fertleri, aile demektir. İslâm fıkıh terminolojisinde bir terim olarak Hz. Peygamber 'in hısımlarından kendilerine zekât verilmesi yasaklanan aile fertlerinin tamamını ifade etmek için kullanılır.
Günün Nüktesi
Bilmek İçin Öğrenmek
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal)'a sormuşlar:
- Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?"
Şöyle cevap vermiş:
- Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!