2

Mesai saatlerinde namaz kılmak devletin ya da iş sahibinin hakkını gasp etmek mi olur?


  • Oluşturulma Tarihi : 27.04.2016 08:52
  • Güncelleme Tarihi :

Kişi bir iş yerinde çalışırken vaktini alacağı para karşılığında iş sahibine satmış demektir. Yani, bu vaktin içindeki mesai zamanı işverenin hakkıdır. Bu mesai zamanında dalga geçmek, zamanı değerlendirmeyip eğlenme ve ihmallerle vakit öldürmek, işverenin hakkını çalmak, verdiği paranın karşılığını tam olarak vermemektir. Bunun günahlığında ise, kimsenin şüphesi ve itirazı olmamalıdır. Zira bu kul hakkını bir çiğnemedir.

Ancak, işverene satılmış olan bu vaktin içinde bir de namaz vakitleri dediğimiz Allah hakkı vardır. Bu vakitler de, Allah’ın emirlerine tahsis edilmiş vakitlerdir. Bu namaz vakti de, Allah’ın hakkıdır.

Öyle ise işverene satılmış olan vakitlerde işverenin işinde çalışılacak kolan kişi,  asla ihmal edilip dalga geçilmeyecek, ama bu sırada Allah’ın hakkı olan vakit de gelirse o hak da yerine getirilecek, Allah’ın hakkı da Allah’a verilerek, ibadete tahsis edilecektir. Bu sebeple işverenin namaz vakitlerinde namaz kılacak bir vakit için müsaade vermek zorunda olduğu anlaşılır.

Bu arada en büyük mesuliyet de, bu hakkı istismar edip de namazı bahane ederek zaman öldürenlerin, namaz vakitlerini uzatıp, işvereni namaza müsaade ettiğine pişman ederek, izin vermeyecek bir tutuma itenlerin üzerine yüklenir. Bunun günahı da büyüktür. İslam fıkıhçıları işverenin izin vermemesi durumunda kişinin sünnet namazlarını kılamayacağını söylemişlerdir. Ama farz namazlara ister izin versin ister vermesin kişi kılmak zorundadır. Ama ifade ettiğimiz gibi istismar etmeyecektir.

Abdestsiz olarak camiye girmede bir sakınca var mı?

İslam inancına göre temizlik imandandır. Abdestte bir temizlik olduğuna göre her daim temiz olmak yani abdestli olmak güzel bir davranıştır ki Hz. Peygamberin de tavsiye ettiği bir sünnettir. Camiiler de ibadet mekanlarımızdır. Bu güzel mekanlara girerken temiz, saygı ve tevazu ile ziyaret etmek Müslüman’a yakışan bir davranıştır.

Aynı zamanda her camiye girdiğimizde “tahiyyatul mescit” namazı dediğimiz iki rekatlık bir namazı da kılmak sünnettir. Bu sünnet namazını da kılabilmek için abdest şarttır. Dolayısıyla camiye abdestli girmek hem temizlik, hem saygı babından, hem de en az kılınacak iki rekat namaz için gereklidir. Ancak abdestsiz de camiye girmenin bir sakıncası yoktur.

Hz. Ádem’in çocuklarının evliliği nasıl olmuştur?

Hz. Havva annemiz  her doğumda bir erkek ve bir kız olmak üzere ikiz doğurmuştur. Yirmi doğumda 40 çocuk dünyaya getirmiştir.

Allah birinci doğumda doğanı, ikinci doğumda doğanla evlendirmeye müsaade ederek böylece çaprazlama evlenmelerini meşru kıldı. Çoğalmak için bu gerekiyordu. Daha sonraki peygamberlerin döneminde bu hüküm kaldırılmıştır. Bilindiği gibi helal ve haram ölçüsünü yüce Allah belirler. Şu anda böyle bir evlilik meşru değildir.

Günün Ayeti

Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle bu sabırda yarışın. (Âl i İmrân: 3/200)

Günün Hadisi

‘Herkim çarşıya girdiği zaman, La İlahe İllallah-u Vahdehu La Şerike leh. Lehu’l-Mülkü Velehu’l-Hamdu Yuhyi Ve Yumitu Ve Huve Hayyun La Yemutu Bi Yedihi’l-Hayru Kulluhu Ve Huve Ala Külli Şeyin Kadîr” derse Allah onun için bir milyon hasene yazar, bir milyon kötülük yok eder ve onun için cennette ev inşa eder’ buyurdu.

İbni Mace 2235

Günün Duası

Ey rahmet kapılarını açan rabbim bana, aileme ve ümmeti İslam’a bugün hayır kapılarını aç.

Günün Sözü

“Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur.”

M. K. ATATÜRK

Bunları biliyor muyuz?

Üslûbü'l-Kur'ân nedir?

Kur'ân'ın hem içerik ve anlam hem de şekil ve lafız yönünden kendine özgü bir metodunun olması demektir.

Günün Nüktesi

Zengin Olma Yolu...

Ashaptan birinin durumu çok bozulmuştu. Bu arada karısı ona; “Resulullah’ın yanına varıp bir şey istesen” dedi. Bunun üzerine o adam bir şey istemek için Hz. Peygamber’in yanına gitti. Resulullah onu görür görmez şöyle buyurdular:

“Kim bizden bir şey isterse veririz, kim de ihtiyaçsız olmaya çalışırsa, Allah onu ihtiyaçsız kılar.”

Adamcağız Hz. Resulullah’ın bu sözünü duyunca, kendisinden başkasının kastedilmediğini anlar ve bir şey istemeden huzurlarından ayrılır; evine gelip durumu karısına anlatır; ama ihtiyaç onu zorlar ve ikinci kez Hz. Resulullah’ın huzuruna varır; fakat hz. Peygamberin yine aynı şeyi buyurduğunu görür ve bu olay üç defa tekrarlanır.

Bunun üzerine komşusundan bir balta emanet alıp çöle çıkar, bir miktar odun toplayıp pazara getirir ve odunlarını bir buçuk kilo arpaya satar; elde ettiği arpayı ekmek yaparak ailesiyle birlikte yerler.

Ertesi sabah daha fazla odun getirir ve yılmadan bu işine devam eder; ilk önce bir balta satın alır; daha sonra elde ettiği kazançtan iki genç deve ve bir köle alır; böylece durumu düzelip zenginleşir.

Daha sonra Resulullah’ın yanına giderek başından geçen macerayı anlatır. Resulullah onun sözünü dinledikten sonra ona: “Demedim mi kim, bizden bir şey isterse ona veririz, kim de ihtiyaçsız olmaya çalışırsa, Allah onu ihtiyaçsız kılar” buyurur.

Mesai saatlerinde namaz kılmak devletin ya da iş sahibinin hakkını gasp etmek mi olur?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık