Sayfa Yükleniyor...
Türbelerin ve mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün ve ölümün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm'ın özüne ve tevhit anlayışına ters düşen itikadi bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir.
Türbelerde yatan kişilerin duaları kabul ettiğine, ilahi kudretlerinin olduğuna inanmak, mezar ve türbelere bez bağlamak, mum yakmak, tevhit dini olan İslâm ile bağdaşmaz.Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Kabrin yanına gelince de Hz. Peygamberin tavsiye ettiği gibi; Müminler yurdunun sakinleri sizlere selam olsun. İnşallah biz de size katılacağız. Bizler ve sizler için Allahtan afiyet dilerim demelidir.
Aynı zaman da kabir ziyaretinde bulunan kişinin ölü için dua etmesi ve Kuran okuyarak sevabını orada bulunanların ruhlarına bağışlaması uygun olur.Ancak kabrin başında yüksek sesle ağlayıp ağıt yakması ise uygun bir davranış değildir.
İslamda geçici evlilik caiz mi?
İslam dini, evliliğin devamlı olmak üzere kurulmasını öngörmüş ve akdin sıhhati için bunu şart koşmuştur. Bu itibarla, evden uzak olmak, yolculuğa çıkmak gibi çeşitli mazeretlerle geçici veya belli bir zaman için kıyılan nikah batıldır.Bu bağlamda, geçici nikahın ücret karşılığında yapılması anlamına gelen mut'a nikahı ise, kesinlikle caiz değildir. Çünkü mut'a nikahı, bir ücret karşılığında belirli bir süre için nikahlanmaya denir. İslamın Arap yarımadasında ilk yayılmaya başladığı dönemde caiz olan mut'a nikahı müminin suresinin 6. ve 7. ayetlerinin inmesiyle haram kılınmıştır.
Bu ayetler, Övülmeye layık olan müminlerin eşleri dışındakilerden mahrem yerlerini korudukları ifade edilmektedir. Ayrıca mut'a nikahı ile evlenen kadın, erkeğin hanımı sayılmaz. Zira, bu kadınla erkek arasında miras ilişkisi bulunmamakta, boşanma veya fesh söz konusu olmadan nikah sona ermektedir.
Hz. Peygamber de mut'a evliliği konusunda şöyle buyurmaktadır: Ben sizin kadınlarla mut'a nikahıyla evlenmenize izin vermiştim. Ancak Allah, mut'a nikahı ile evlenmeyi kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. İslam fıkhına göre haram olan mut'a nikahı, evlilik müessesesini, kadının onur ve itibarını da zedelemekte olup, İslamın temel ilke ve amaçlarına da aykırıdır.
Kişinin ismini değiştirmesi caiz mi?
Kişi sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur. Bunun için ezan okumak, kurban kesmek vs. gibi herhangi bir merasim düzenlemeye de gerek yoktur.Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak isterse ya da kurban keserse de sakıncası yoktur.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle bu sabırda yarışın. (Âl i İmrân: 3/200)
Günün Hadisi
Kim mümine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mümine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir.
Tirmizi, Birr 27.
Günün Sözü
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Yavuz Sultan Selim
Günün Duası
Allahım insanlara ve bütün varlıklara karşı şefkatli ve merhametli olmayı bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Muharremat Nedir?
Genelde haram kılınan, yasaklanan şeylere, özelde ise, evlenilmesi haram olan kadınlara denir.
Günün Nüktesi
Malı Allah Verir
Abbasi Halifesi Mansur, Hz. Ebu Bekr-i Sıddıkın torunu Abdurrahman bin Kasıma Bana nasihat et dedi.
O da şöyle söyledi: Ömer bin Abdülaziz vefat ettiğinde ardında on bir evlat ve on yedi dinar bırakmıştı.Beş dinar ile kefenlendi, iki dinar ile kabir yeri satın alındı, kalan paradan da evladından her birine on dokuz dirhem düştü. Hişam bin Abdülmelik de öldüğünde on bir evlat bıraktı, her birine bir milyon dirhem miras bırakmıştı.Daha sonra ben Ömer bin Abdülaziz'in evladından bazılarının günde yüz atlıyı kuşandırıp Allah yolunda cihada gittiklerini gördüm. Hişamın evladından da dilenenleri gördüm.