İslam dini, hayatında olduğu gibi ölümünde de insana gereken değeri vermiş, saygıyı göstermiş ve öldüğü andan itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir. Bu anlamda İslam dini, kabir ve kabristanın düzenli ve tertipli yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Ancak kabirlerin yükseltilmesi, üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikayet edici sözler yazılması yasaklanmıştır. Fakat vefat edenini adını soyadını yazmakta dini bir sakınca yoktur.
Ahiret hayatının sonsuz olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de ayet var mı?
İnsan için şüphesiz iki hayat söz konusudur. Birincisi dünya, ikincisi ahiret hayatıdır. Dünya hayatı ruhun bedene girmesi ile başlar. Ölümle noktalanır. Ahiret hayatı da iki aşamadan meydana gelir. Ölümle başlayıp dirilişe kadar süren kabir hayatı ve dirilişten sonra sonsuza kadar devam eden ebedi hayattır. Yani dirilişten sonra insanlar hesabı verdikten sonra cennete veya cehenneme gidecekler ve burası onlar için artık sonsuz mekan olacaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim ahiret hayatının sonsuz olduğunu çeşitli ayetlerle ifade etmiştir. Bu ayet de sadece onlardan bir tanesidir. “İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdeler. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızk verildiğinde, Bu daha önce bize verilen rızk diyecekler. Hâlbuki bu rızk onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için ortada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Bakara, 2/25) Bu ayetten de anlıyoruz ki ahret hayatı Müslüman için de kafir için de sonsuzdur.
Amel-i Kesir Nedir?
Namaz kılan bir insanı dışarıdan gözlemleyen bir kişide, bu kimsenin namazda olmadığı izlenimini verecek her hangi bir davranışta bulunması amel-i kesirdir. Meselâ, namazda saç ve sakalı taramak.
Namaz kıldıran kimse de dinen aranan şartlar nelerdir?
Cemaatle namaz kılmak erkekler için sünnet-i müekkededir. İslam fıkıhçılarına göre Cemaatle kılınan namaz, münferit olarak kılınan namazdan yirmi yedi derece efdaldir. Cemaatle namaz kılabilmek için de bir imam gereklidir. İmamlık yapacak kişilerde şu şartlar aranır: 1. Müslüman olması, 2. Akıllı olması, 3. Buluğ çağına ermiş olması, 4. Erkek olması, 5. Namaz sahih olacak ölçüde Kur’an-ı Kerim’i okuyabilmesi, 6. Kekemelik, pepelik, abdest tutamamak gibi, imamlığa engel bir özrünün bulunmaması. Bu nitelikleri taşıyan, her Müslüman’ın arkasında, namaz kılmak caizdir.
Günün Ayeti
Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık. Araf suresi, 7/179.
Günün Hadisi
Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur. Buhari, “Rikak,” 15.
Günün Sözü
Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa Allah da onu başkasına muhtaç etmez. Şems-i Tebrizi
Günün Duası
Allah’ım işlediğimiz günahlardan temizlenmek için bize tövbe etme imkânı ver.
Bunları Biliyor Muyuz?
Nezir Nedir?
Dinen mükellef olmadığı halde, kişinin farz veya vacip türünden bir ibadeti yapacağına dair Allâh’a söz vermesine denir. Nezir, ferdin, arzu ettiğine kavuşmak, korktuğundan sakınmak hususunda Allâh’ın yardım ve desteğini sağlamak amacıyla, kendiliğinden birtakım dinî mükellefiyetler altına girmesi olarak yorumlanabilir.
Günün Nüktesi
Ölü ve Pişmanlık…
Behlül Dana Hz. bir gün halîfeye; “Ey Hârûn Reşîd! Yer içinde, yer üzerinde ve göklerde çok olan nedir?” diye sordu. Hârûn Reşîd; “Bunu bilmeyecek ne var? Yer içinde ölüler, yer üzerinde hayvanlar ve bitkiler, gökte ise meleklerdir.” dedi. Behlül; “Değil.” buyurdu. Halîfe; “Nedir?” deyince, Behlül-i Dânâ; “Ey Halîfe! Yer içinde çok olan ölülerin pişmanlıkları, yer üzerinde insanların hırs ve tamahı, gökte ise âdil hükümdarların sevaplarıdır.” buyurdu.