Muharrem ayının perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Muharrem ayının ilk on gününde dileyen oruç tutabilir. Ama sadece aşure günü sayılan onuncu günde oruç tutmak mekruh sayılmıştır. Mekruh olmaması için 10. günle beraber 10. günden bir gün önce ve bir gün sonra oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Yani 9.10. ve 11. günlerde oruç tutmak tavsiye edilmiştir.
Aşura ne zamandır ve ne gibi özelliği vardır?
Hicrî senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü âşura günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, âşura gününün de diğer günler içinde mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura gününün Allah indinde çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Suresinin 2. ayeti olan “On geceye yemin olsun” ifadelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz. Allah bu gecelere kasem ederek onların kutsiyet ve bereketini bildirmektedir.
Bugüne “Âşura” denmesinin sebebi, Muharrem ayının 10. gününe denk geldiği içindir.
Muharrem orucunu tutarken unutarak yemek içmek orucu bozar mı?
Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır.
Ama kişi oruçlu olduğunu hatırladığı anda veya “Sen oruçlusun” denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam ederse orucu bozulur.
Buna göre muharrem orucunu tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.
Muharrem ayında sadece cuma günü nafile oruç tutmak caiz mi?
tutmak, bayram günleri gibi bazı günlerde mekruh görülmüştür. Aynı şekilde sadece Cuma günleri nafile oruç tutmak da tenzihen mekruh görülmüştür.
Peygamber; “Sizden hiç kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir” buyurmuştur (Ebû Davud, Savm, 50).
göre, Cuma günü kazaya kalan veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır. Cuma günü nafile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur.
Hicri yılbaşı neyi esas alır?
Hicri takvim, Hz. Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicretini tarih başlangıcı, muharrem ayının birinci gününü de yılın başı olarak kabul eden bir takvim sistemidir. Hicri yıl, ayın dünya etrafındaki dolaşımını esas aldığından 354 gündür ve Miladi yıldan 11 gün daha azdır.
tarih boyunca önemli olayları başlangıç noktası kabul etme geleneği vardır. Nuh tufanı, Hz. İsa'nın doğumu, fil olayı gibi. Bu ve benzeri önemli olaylar başlangıç kabul edilip bu tarihlerden şu kadar önce veya şu kadar sonra diye diğer olayların zaman tespiti yapılır.
Hicretin 17. yılında, Halife Hz. Ömer döneminde sahabenin ileri gelenleri toplandı. Bu toplantıda Hz. Ali'nin teklifiyle 622 yılındaki Hz. Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicreti, Müslümanlar için tarih başlangıcı kabul edildi. İlk hicret eden kafile, muharrem ayında hicret ettiğinden dolayı da bu yılın ilk ayı olarak muharrem ayı kabul edildi.
Günün Ayeti
İyilikler kötülükleri giderir.
Hûd, 11/114.
Günün Hadisi
Mü’min Mü’minin aynasıdır, Mü’min Mü’minin kardeşidir, Malını o yokken korur, kötülüklere karşı etrafını çevirir, onun üzerinde bir şey gördüğünde onu alır, atar, Mü’minin Mü’min kardeşiyle durumu, birbirini yıkayan, temizleyen iki el gibidir”
Tirmizi, “Bir”, 18.
Günün Sözü
Menfaat sandalye gibidir, ayağının altına alırsan yükselirsin, basının üstüne alırsan ezilirsin
Cenap Şahabettin
Günün Duası
Allah’ım, muharrem ayını ve aşureyi bize, alimize ve alemi İslam’a hayırlara vesile kıl. İnsanlığa barış ve huzur vesilesi eyle.
Buları biliyor muyuz?
Erhamü'r-râhimîn nedir?
Merhamet edenlerin en merhametlisi anlamına gelen ve Allah'ın merhametinin çokluğunu ifade etmek için kullanılan bir tabirdir.
Günün Nüktesi
Bu ne orucudur?
Medine'ye hicret ettikten sonra Medine'de yaşayan Yahudilerin oruçlu olduğunu öğrendi. O gün Muharrem ayının 10. günü Aşura günüydü. “Bu ne orucudur?” diye sordu.
Yahudiler, “Bugün, Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa, bir şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler.
onlara, “Biz, Musa'nın sünnetini yaşatmaya sizden daha çok yakınız ve hak sahibiyiz” diyerek kendisi ve Müslümanlar o gün oruç tuttular.
yıl henüz Ramazan orucu farz olmamıştı. Fakat ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca Müslümanların oruç ayı Ramazan oldu.
Aşura günü orucu konusunda ise Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı, “İsteyen tutar, isteyen tutmayabilir” dedi. Böylece bu oruç, müstehab bir oruç olarak kaldı.