Müslüman olmayan ebeveynin Müslüman olan ebeveyn gibi çocuğu üzerinde hakkı var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 31.12.2021 06:30
  • Güncelleme Tarihi :
Müslüman olmayan ebeveynin Müslüman olan ebeveyn gibi çocuğu üzerinde hakkı var mı? yazının resmi

Müslüman olmayan ebeveynin Müslüman olan ebeveyn gibi çocuğu üzerinde hakkı var mı?

İslam, ana-baba hakkını çok önemser ve kutsal kabul eder. Öyle ki İslam’da cennetin bir yolu da anne babanın rızasından geçtiği kabul edilmektedir.

İslam, evlada anne ve babasına karşı hürmetkâr ve aynı zamanda hizmetkâr olmasını emretmektedir. Nitekim yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Mealen bu konuda: “Anne ve babana of bile demeyeceksin” (Îsra, 17/ 23) buyrulmaktadır. Onun için evlat daima anne ve babasının emrinde ve hizmetinde olması gerekir.

Şu kadar var ki, anne ve babasına yaptığı hürmet ve hizmet, İslami durumuna zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Yani ihtiyaçlarını dinî esasları ihlal etmeden karşılayacak.

Nitekim Hz. Peygamber döneminde birçok sahabenin ana-babaları ilk günlerde İslâm’ı kabul etmemiş, hatta İslâm’ın zıddı bir putperestlikte kalmışlardı. Bunlar da evlatlarına baskı yapıyor, İslâm’ı terk etmelerini istiyorlardı.

Gelen vahiyle, ana-babanın İslâm’a aykırı isteklerine uymamak gerektiği emredildi, ama onları bütünüyle de terk etmemek gerektiği bildirildi. Mümkün olduğu kadarıyla hizmetlerinde bulunmayı, dinî emirlere zıt düşen isteklerine uymadan gönüllerini almaya çalışmaları emredildi.

Buna göre her çocuk anne ve babasına bakmak, emir ve isteklerini yerine getirmek zorundadır. Ama istekleri İslam dininin esas ve emirleri ile çatıştığı anda onların bu isteğini yerine getirmeyecektir. Faraza anne ve baba İslam’dan ayrıl veya namaz kılma diyorsa evlat bu isteklere boyun eğmeyecektir. Eğmek zorunda da değildir. Eğmesi durumunda ise günahkâr olur.

Dolayısıyla anne ve baba ister Müslüman olsun ister gayrı Müslim olsun evladının üzerinde aynı hakkı vardır.

Hacet namazı niçin kılınır?

Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu ihtiyacının giderilmesini Allah’tan dilemeden önce kıldığı namaz. Kur’an, “Sabırla ve namazla Allah’tan yardım dileyin” (Bakara, 2/153) buyurur. Bu nedenle bir ihtiyaç içindeki insanın namaz ve dua ile Allah’a yönelmesinden, O’ndan yardım dilemesinden daha mâkul birşey olamaz. Hâcet namazı bu yöneliş ve dilemenin bir mukaddimesi niteliğindedir.

Mendûb olan hâcet namazı, yatsı namazından sonra iki, dört ya da on iki rekât olarak kılınır. Hz. Peygamber’den gelen bir rivâyete göre hâcet namazının ilk rekâtında Fâtiha’dan sonra üç defa Âyetel-Kürsî, diğer rekâtta (ya da rekâtlarda) da Fâtiha’dan sonra birer defa İhlâs ve Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûreleri okunur.

Hâcet namazı bitince Allah’a hamd ve senâ, Rasûlullah’a salât ve selâmdan sonra bir hâcet duası okunması sünnettir. Çeşitli hâcet duaları vardır. Bunlardan birisi, “Allah’ım, senden hidâyet ehlinin başarısını, yakîn ehlinin amellerini, tövbe ehlinin öğütleşmesini, sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ibâdetini, ilim ehlinin irfânını isterim ki, senden gereği gibi korkayım. Allah’ım, senden öyle bir korku isterim ki, o beni sana isyandan menetsin; tâ ki, sana itâat ile öyle amel edeyim ki, onunla senin rızana ereyim; senden korkarak içtenlikle sana döneyim; sırf senin sevgini kazanmak için hâlis nasihat edeyim; her işte sana güvenip sana dayanayım; sana güzel zan besleyeyim. Hâcet duası okunduktan sonra Allah’tan ihtiyacın giderilmesi yolunda dilekte bulunulur.

Günün Ayeti

Kim âhiret kazancını isterse onun bu kazancını arttırırız; kim dünya kazancını tercih ederse ona da bundan veririz; ama onun ahirette hiçbir nasibi olmaz. Şûrâ, 42/19.

Günün Hadisi

Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: ‘Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al.’ (Buhari, “Merda”, 19.)

Günün Sözü

Deneyim: En acımasız öğretmen odur. Fakat en iyi öğretmen de odur. C.S. Lewıs

Bunları biliyor muyuz?

Muhacirun kime denir?

Hz. Peygamber ile birlikte Mekke’den Medine’ye hicret eden Mekkeli Müslümanlara verilen bir sıfattır.

Günün Nüktesi

Niye bu kadar ağladınız?

Hz. Ümmü Eymen anlatıyor:

“Bir gün Peygamberimiz abdest aldı. Sonra namaz kıldı. Bir ara ellerini kaldırıp dua etti. Sonra başını göğe doğru kaldırıp uzun uzun dua etti. Baktım, ağlıyordu. Yere doğru eğildi.

O esnada beş yaşındaki torunu Hüseyin gelip sırtına çıktı. Dikkat ettim. Hz. Peygamber’in ağlaması arttı. Ben ve Fatıma bu manzaradan etkilendik. Doğrusu bir şey de anlayamadık.

Hayret ettik. Ben sordum: Ey Allah’ın Resulü ne oldu size? Niye bu kadar ağladınız?

O şöyle cevap buyurdu. Demin Cebrail bana geldi ve bu torunumun şehid olacağını haber verdi dedi.”

Müslüman olmayan ebeveynin Müslüman olan ebeveyn gibi çocuğu üzerinde hakkı var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık