İslam, ana-baba hakkını çok önemser ve kutsal kabul eder. Öyle ki İslam’da cennetin bir yolu da anne babanın rızasından geçtiği kabul edilmektedir. İslam, evlada anne ve babasına karşı hürmetkâr ve aynı zamanda hizmetkâr olmasını emretmektedir. Nitekim yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Mealen bu konuda: “Anne ve babana of bile demeyeceksin” (Îsra, 17/ 23) buyrulmaktadır. Onun için evlat daima anne ve babasının emrinde ve hizmetinde olması gerekir. Şu kadar var ki, anne ve babasına yaptığı hürmet ve hizmet, İslami durumuna zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Yani ihtiyaçlarını dinî esasları ihlal etmeden karşılayacak. Nitekim Hz. Peygamber döneminde birçok sahabenin ana-babaları ilk günlerde İslâm’ı kabul etmemiş, hatta İslâm’ın zıddı bir putperestlikte kalmışlardı. Bunlar da evlatlarına baskı yapıyor, İslâm’ı terk etmelerini istiyorlardı. Gelen vahiyle, ana-babanın İslâm’a aykırı isteklerine uymamak gerektiği emredildi, ama onları bütünüyle de terk etmemek gerektiği bildirildi. Mümkün olduğu kadarıyla hizmetlerinde bulunmayı, dinî emirlere zıt düşen isteklerine uymadan gönüllerini almaya çalışmaları emredildi. Buna göre her çocuk anne ve babasına bakmak, emir ve isteklerini yerine getirmek zorundadır. Ama istekleri İslam dininin esas ve emirleri ile çatıştığı anda onların bu isteğini yerine getirmeyecektir. Faraza anne ve baba İslam’dan ayrıl veya namaz kılma diyorsa evlat bu isteklere boyun eğmeyecektir. Eğmek zorunda da değildir. Eğmesi durumunda ise günahkâr olur. Dolayısıyla anne ve baba ister Müslüman olsun ister gayrı Müslim olsun evladının üzerinde aynı hakkı vardır.
İslam dininde çocuklar arasında kız ve erkek ayırımı yapmak, birini diğerinden üstün tutmak uygun değildir. Çünkü kız evlâdı da erkek evlâdı da insana veren Allah’tır. Kulun burada hiçbir rolü ve iradesi yoktur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Göklerin ve yerin mülk ve tasarrufu Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Kimi dilerse, ona kızlar bağışlar, kimi dilerse ona erkekler lütfeder. Yahut (çocukları) erkekler-dişiler olmak üzere çift verir. Kimi de dilerse, onu kısır bırakır. Muhakkak ki, O âlimdir, her şeyi bilir. Kadirdir, her şeye gücü yeter.” (Şûrâ, 42/49.) buyurulmaktadır. Dolayısıyla hiçbir Müslüman, çocuğunun erkek olmasıyla övülemeyeceği gibi, kız olmasıyla da yerinemez. Çünkü önemli olan, çocuğun “kız veya erkek” olması değil, “hayırlı bir evlat” olmasıdır. İslamiyet’ten önce Arabistan’da yaygın olan kız çocuklarını diri diri gömme âdeti, İslamiyet’le tamamen ortadan kaldırılmıştır. Allah Kur’an-ı Kerim’de buna dikkat çekmiş kız evlâdının öldürülmesini şiddetle yasaklamıştır.
Sehiv secdesi gerektiren hususlar hangi namazda yapılırsa yapılsın sehiv secdesi şarttır. Sehiv secdesi, namazda eksik bırakılan yerleri tamamlamak ve o ibadeti ikmal etmek için vaz edildiğine göre bu eksiklik farz, vacip, sünnet namazı farkı olmaksızın bütün namazlar için gereklidir. Dolayısıyla namazda sehiv secdesi gerektiren bir durum hâsıl olduğunda hangi namaz olursa olsun sehiv secdesi gereklidir.
Hoşunuza gitmeyen şeyde hayır olabilir. Allah bilir siz bilmezsiniz.
Bakara, 2/216.
Üç şey vardır ki, onlar kimde bulunursa, Yüce Allah onu her yönüyle himayesi altına alır ve onu Cennetine koyar: Zayıfa merhamet, anne babaya şefkat, emri altındakilere iyilik.
Tirmizi, “Sıfatü’l- Kıyame”, 48.
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır, ya varmaz.
Sadî
Günün Duası
Ya rabbi bugün dünya işlerimizle uğraşırken bizlere ahiretimizi unutturma.
Bunları biliyor muyuz?
Tebliğ Nedir?
İslam dinini yayma faaliyetleri demektir.
Günün Nüktesi
Malın Nerede?
Hasan el-Basrî, “Ben ölümden korkuyor ve onu sevmiyorum” diyen birine şu cevabı vermiştir:
–Malını geride bıraktığın için ölümü sevmiyorsun. Eğer malını ileriye (ahirete) gönderseydin, peşinden gitmek isteyecektin.