Sayfa Yükleniyor...
İslam dininde ibadetler tevkifidir. Yani hem farz oluş gerekçelerinin hem de uygulamalarının her yönüyle akılla bilinmesi mümkün değildir. Aynı şekilde ibadetlerle ilgili hususlar Kur’an’da genel olarak emredilmiş, Hz. Peygamber’in uygulamasıyla belirgin hale gelmiştir. Kur’an’da, namazların belli vakitlerde farz kılındığı ve kıyam, kıraat, rükû ve secde gibi birtakım rükünlerinin olduğu bildirilmiş ancak söz konusu ibadetin detayları ve namaz içerisinde yapılması gereken diğer davranışlar ile ilgili hususlar Hz. Peygamber’in sünnetine bırakılmıştır. Nitekim sevgili Peygamberimiz, “Beni namazı nasıl kılarken gördüyseniz siz de öyle kılınız” (Buhârî, “Ezan”, 18) buyurmuştur. Buna göre namazla ilgili genel hüküm, rükün ve şartlar Kur’an’la, bunlara ilişkin ayrıntılar ise Hz. Peygamberin sünnetiyle belirlenmiştir.
Hayatta olan inanmayanların doğru yolu bulmaları, hidayete ermeleri, İslam ile müşerref olmaları için dua etmede bir sakınca yoktur. Çünkü Rasulüllah Efendimiz Uhud Savaşı’nda mübarek dişleri kırılıp, yüzü yaralandığında, müşrikler için: “Allah’ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar” diye dua etmişlerdi. Ancak Müslüman olmadan ölen bir kimsenin bağışlanması için dua etmek dinen uygun değildir. Çünkü Allah kâfirleri Cehenneme koyacağını ve onların orada ebedî kalacağını birçok ayeti kerimesinde, Hz. Peygamber de hadisi şeriflerinde bildirmiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de geçen bu ayetler buna işaret etmektedir. “Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra akraba dahi olsalar, müşrikler için mağfiret dilemek Peygambere ve müminlere yaraşmaz” (Tevbe, 9/113.) “Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma! Mezarı başında da durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resulünü inkâr ettiler....” “Onlara ister bağışlanma dile ister dileme, fark etmez. Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de Allah onları asla bağışlamayacaktır. Bu, onların Allah’ı ve Resulünü inkâr etmesinden ötürüdür. (Tevbe, 9/80.) Buna göre Müslüman olmadan ölen birisi için dua etmek dinen caiz değildir. Onun bağışlanması için dua edilemeyeceği gibi aynı şekilde ona Yasin, Fatiha… gibi Kur’an’ın bir suresini okumak veya mezarında dua etmek de caiz değildir. Dolayısıyla ölmüş birisine dua etmek, Fatiha okumak için İslam dinine göre o kişinin Müslüman olarak vefat etmiş olması lazım. İslam dışındaki bir inanç veya inançsızlık üzerine ölmüş ise ona dua edilmez, mezarının başında Yasin veya Fatiha okunmaz.
Bir hak mezhepten öteki hak mezhebe geçmek caizdir. Zira bütün ehlisünnet mezheplerine uymak caizdir. Hepsine de uymak caiz olduğundan isteyen istediği mezhebi tercih edebilir. Tercih ettiği gibi tercih ettiği mezhebi bırakıp başka bir mezhebe de geçebilir. Yani Hanefi olan birisi Şafiî Mezhebine, Şafiî olan bir kimse de Hanefi mezhebine geçebilir. Ancak, kişi bunu bir oyun haline getirmemelidir. Ancak bir mezhepten diğerine geçmek imana zarar vermez.
Günün Ayeti
“Birbirinizin gıybetini yapmayınız.”
Hucurat, 49/12.
Günün Hadisi
Allah bir kuluna hayır murat etti mi onun cezasını tacil edip dünyada verir.
Tirmizi, “Zühd”, 57.
Günün Sözü
Sevindiremiyorsan, hiç olmazsa üzme!
Yahya bin Muâz-ı Râz
Günün Duası
Allah’ım bizi Müslüman olarak yarattın, Müslüman olarak yaşat, Müslüman olarak vefat ettir.
Bunları biliyor muyuz?
Makamı Mahmud nedir?
Övülen makam, ahirette Hz. Peygamber’e verilecek olan makamdır. Bu makam onun önce bütün insanlara umumî; sonra da kendi ümmetine hususi surette şefaat edeceği makamın adıdır.
Günün Nüktesi
İnsanı felakete sürükleyen günahlar…
Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayet ediyor:
Bir gün Hz. Peygamber:
— İnsanı felakete sürükleyen yedi büyük günahtan kaçının, buyurdu.
Sahâbîler:
— Ey Allahın Rasulü, bunlar nelerdir? diye sordular.
Peygamberimiz de:
— Allah’a ortak koşmak, sihir yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, Allah yolunda yapılan savaştan kaçmak, namuslu kadınlara zina iftirasında bulunmak, buyurdu.
Buhârî, “Vasâyâ”, 23.