2

Nişanlıların bir odada baş başa kalmaları caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 10.10.2016 07:16
  • Güncelleme Tarihi :

Yanlarında üçüncü bir kimse bulunmaksızın nişanlıların bir odada baş başa kalması caiz değildir. Çünkü bunlar nişanlı olmakla beraber daha nikahlanmış sayılmazlar nikah olmadığından da her ne kadar nişanlı olsalar da hala yabancı iki kişi gibiler.

Bundan dolayı nişanlılar tek başlarına kapalı bir yerde durmamalı ama yanlarında üçüncü bir kimse olması halinde ise bir sakınca yoktur.

Tartışma esnasında kocanın hanımını babasının evine göndermesi nikaha bir zarar verir mi?

Boşama lafızları sarih ve kinaye olmak üzere ikiye ayrılır. Sarih demek: Kişinin açık ve net olarak hanımını boşaması ve sözünün başka anlama gelememesi demektir. “Seni boşadım” demek gibi.  Kinaye ise: Söylenen sözün iki anlama gelmesi demektir. Yani hem boşamaya hem de başka bir manaya gelmesi demektir. Şayet kinayeli bir sözde koca boşamayı kastetmiş ise nikah düşer boşama geçerli olur. Ama koca sözünde boşamayı kastetmemiş ise o zaman boşama meydan gelmemiş olur.

Dolayısıyla “babanın evine git” sözü de kinayeli bir sözdür. Böyle bir söz boşama için söylenmiş ise, yani ben seni boşadım ben seni istemiyorum onun için babanın evine git anlamında söylenmiş ise bu boşama olmuştur, nikah düşmüştür.  Babanın evine git sözü boşamak niyeti ile söylenmemiş ise o zaman da boşama olmaz nikah yerinde kalır.

Kazaya kalmış namazları sırayla kılmak zorunda mıyız?

Kaza edilecek namazlar arasında sıra gözetilip gözetilmeyeceği bu namazları kılacak kimsenin durumuna göre değişir.

Hanefi mezhebine göre, kaza namazı kılacak kişi sahib-i tertip ise yani daha önce vaktinde kılmadığı bir namaz üzerinden başka bir namaz geçirmemiş veya en fazla beş vakit namaz geçirmiş olanlar vaktinde kılamadıkları ilk namazdan başlayarak sırayla kılarlar, ardından içinde bulundukları vaktin farzını kılarlar.

Sahib-i tertip olmayan yani altı vakit veya daha çok namazı kazaya kalmış olan kimselerin ise, bu namazları kaza ederken tertibe riayet etmesi gerekmez. Eğer sadece vaktin farzını kılacak kadar bir zaman kalmışsa bu takdirde kaza namazlarını değil önce vaktin namazını kılar.Kişi altı vakitten fazla namazı kazaya bırakmış ise sahib-i tertib olmaktan çıkar. Bu durumda dilediği vakitte dilediği namazın kazasını kılabilir. Şafi mezhebine göre ise tertibe riayet vacip değil müstehaptır.

Koca hanımına anne ve babasını ziyaret etmesini yasaklayabilir mi?

Kocanın, hanımını anne ve babasına gitmesine engel olması dinen uygun değildir. Böyle bir engelleme hakkı yoktur. Zira akrabalarla bağı kesmek dinen yasaklanmıştır. İslam dini, anne ve babaya iyiliği emreder. Bu emre engel olmak ise büyük günahlardandır.

Günün Ayeti

Biz her şeyi sudan yarattık.

Günün Hadisi

 “İki söz vardır ki, onlar Rahmân’a sevgili, dile hafîf, mîzanda ise pek ağırdır. Bunlar: ‘Sübhânallahi ve bihamdihî, sübhânallahi’l-azîm’ cümleleridir.”

Buhari, Daavât, 65

Günün Sözü

“Batı kalbi Doğu aklı kaybetti!”

Muhammed İkbal

Günün Duası

Allah’ım bugün beni şerden ve kötülüklerden uzak hayra ve iyiliğe yakın eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Ümmet-i İcabet Kimdir?

Kendilerine gönderilen peygamberin davetini kabul edip, ona inanan ve tâbi olan kimseler demektir.

Günün Nüktesi

İbrahim'in Rabbi…

Günün birinde Hz. Peygamber, Hz. Aişe validemize: “Ben senin bana kırgın olup olmadığını anlarım” buyurdular.

Hz. Aişe validemiz de: “Bunu nasıl anlarsın?” diye sordu.

Hz. Peygamber, de nasıl anladığını şöyle ifade buyurdular: “Kırgın olmadığın zaman, Muhammed'in Rabbi hakkı için, kırgın olduğun zaman da, İbrahim'in Rabbi hakkı için, dersin.”

Hz. Aişe validemiz şöyle dediler:

“Doğru söylüyorsun. Ancak ben senin adını dilimden anmasam da, kalbimden anarım.”

Nişanlıların bir odada baş başa kalmaları caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık