2

Öldükten sonra hangi hususlar kişinin amel defterini tekrar açtırır?


  • Oluşturulma Tarihi : 25.05.2014 06:34
  • Güncelleme Tarihi :
Öldükten sonra hangi hususlar kişinin amel defterini tekrar açtırır?

Öldükten sonra hangi hususlar kişinin amel defterini tekrar açtırır?

       Kur'an-ı Kerim’de " Her canlının ölümü tadacağı" buyrulmaktadır. Hz. Peygamber de bu ahiret yolculuğunda insanın peşinden üç şey " mal, evlat, amel "in mezara gittiğini mal ve evladın geri geldiğini, geriye sadece insan amelinin kendisi ile mezara gireceğini söyler.

       Ayrıca ahiret günü ameli kötü olan bir çok kimse, Allah'tan muttaki kul olmaları için kendilerini tekrar dünyaya göndermesini istemektedir. Ama bu istekleri olumlu cevap bulamayacağından herkes bu dünyada yaptığı ile karşı karşıya kalacaktır.

  Kişi ahiret gününde kendi yaptığı ile karşı karşıya kalmakla beraber amel defteri de kapanır. Yani kendisinin bu deftere olumlu ya da olumsuz bir şey yazdırması söz konusu değildir. Ama dolaylı yoldan amel defterine bir şeyler yazdırması söz konusu olabilir. Hz. Peygamber bunu veciz bir sözünde şöyle ifade etmektedir:

"Kişi öldüğünde ameli kesilir, amel defteri kapanır. Ancak arkasında hayırlı evlat, onunla amel edilen ilim ve sadakai cariye bırakan kimsenin amel defteri kapanmaz."

       Yani hayırlı evlat babasının, anasının arkasından hayır-hasenat, Kur'an okuma, okutma, topluma yararlı bir birey... gibi güzel işlerle uğraştıkça babasının ve anasının amel defterine bunlar yazılır. Baba hayattayken insanların faydasına olan ilmi öğrettiği için insanlar o ilimden faydalandıkları sürece amel defterine sevap yazılır.

       İnsan hayattayken Sadaka-i Cariyeye vesile olmuş ya da (Yol çeşme, Cami, okul...) yaptırmışsa buradan insanlar yararlandıkça o ölenin hanesine hayır hasenat yazılır.

     Özetle insan öldüğü zaman amel defteri kapanır ama saydığımız bu üç unsur o defteri tekrar açtırır. Hepimiz bu üç unsuru arkamızda bırakma gayreti içinde olmalıyız.

Abi- kardeş gibi kimseler birbirinin adağından yiyebilirler mi?

Adak kurbanının etinden, adağı yapan kişinin yemesi caiz olmadığı gibi; bu kişinin usûl ve fürûu yani annesi, babası, nineleri, dedeleri, çocukları, torunları sayılan kimseler yiyemezler.  

Adak kurbanının etini bu sayılanlar dışında kalan kimseler yiyebilirler. Şayet adak kurbanını kesen kişi bu adaktan yemiş ise fıkıhçılara göre yediği miktarın fiyatını fakirlere para olarak verecektir.

Akika kurbanını kesmenin bir yaş sınırı var mı?

   Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarına akîka; bu çocuğun doğumundan yedi gün sonra başındaki tüyleri kısmen veya tamamen tıraş edip adını koyduktan sonra Allah'u Teâlâ'ya şükür için kesilen kurbana akîka kurbanı denir.

     Doğumun yedinci gününde çocuğa güzel isim vermek, aynı günde akikasını kesmek, sonra saçını tıraş edip, ağırlığı kadar, altın, altına güç yetirilmezse gümüş sadaka olarak vermek, sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet getirmek sünnettir. Akîka kurbanı, Hanefi mezhebine göre mubah. Şafii mezhebine göre ise sünneti müekkededir.

     Bu kurban çocuğun doğduğu günden baliğ olacağı güne kadar kesilebilir. Ancak doğumun yedinci gününde kesilmesi daha çok sevap kazanmaya sebeptir. Kesilen kurbanın kemikleri çocuğun sıhhatli olmasına sebep olsun niyetiyle kırılmayıp eklem yerlerinden sıyrılır. Akîka kurbanının etinden bunu kesen kimsenin yiyebileceği gibi ev halkı da bu etten yiye bilir.

     Akika, canlı doğana kesilir. Yani canlı doğan kimseler için kesilir. Ölü doğan bir kimse için akika kesilmez. Ancak ölü doğan kimse için kesilmek istense de bunun dinen bir sakıncası yoktur.

Ramazandan kalan kaza oruçları aralıksız olarak mı tutulması gerekir?

     Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." buyrulmaktadır (Bakara 2/184).

     Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar ardı ardına veya ayrı ayrı günlerde de tutulabilir. Ancak ister peşi sıra tutulsun, ister ayrı ayrı günlerde tutulsun bu oruçların geciktirilmeden bir an önce tutulması gerekir.

Günün Ayeti

Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez.

Günün Hadisi

Utanmak imandandır.

Müslim, İman, 59

Günün Sözü

Günümüzde insanlar, yalnızca fiyatı biliyorlar, değeri değil.

Oscar Wilde

Günün duası

Allah’ım başladığım bu yeni günü ve haftayı hayırla ve bereketle bitirmemi nasip et.

Bunları biliyor muyuz?

Fetva nedir?

     Fıkhî bir meselenin dinî-hukukî hükmünü açıklama, fakih bir kimsenin, sorulan fıkhî bir meseleye yazılı veya sözlü olarak verdiği cevap, ortaya koyduğu hüküm demektir.

Günün Nüktesi

Bir ibadet tavsiye et…

     Ebu Hüreyre anlatıyor: “Bir gün Peygamberimize bir bedevi gelerek: -Ey Allah’ın Resulü, bana bir ibadet tavsiye ediniz ki, ben onu yapınca cennete gireyim” dedi.

     Peygamberimiz: -Allah’a ibadet edersen ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsan, farz olan beş vakit namazını kılar, farz olan zekatı verir ve Ramazan orucunu tutarsan cennete girersin” buyurdu.

       Bedevi bunları eksiksiz yapacağım deyince bunun üzerine Efendimiz: “Kim bir cennetlik görmek isterse şu temiz simaya baksın.” Buyurdu.

Öldükten sonra hangi hususlar kişinin amel defterini tekrar açtırır?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık