Ölen akrabalarımızın arkasından ağlamak caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 09.09.2021 07:40
  • Güncelleme Tarihi :
Ölen akrabalarımızın arkasından ağlamak caiz mi? yazının resmi

Ölen kişinin arkasından ağlanabilir dinen bunda hiçbir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber de oğlu İbrahim ölünce ağlamış, yine can çekişmekte olan kızının oğlu kendisine arz edilince, gözlerinden yaşlar boşanmıştır. Sebebi sorulunca da “Bu Allah’ın rahmetidir, onu kullarının kalplerine koymuştur. Allah ancak merhametli olan kullarına merhamet eder.” Buyurmuştur. (Buhari, “Cenaiz”, 44.)

Ölünün arkasından ağlamak caiz olmakla beraber yüksek sesle ağlamak, bağırıp çağırmak, isyan içeren sözler sarf etmek caiz değildir.

Allaha yemin olsun ki şu işi yapmayacağım diyen kimse o işi yapsa dinen ne olur?

Dinen kişinin yeminine sadık kalması gerekir. Sadık kalmasa yeminini bozsa dinen günah işlemiş olur. Aynı zamanda yemini bozan kimse bir de yemini bozma kefaretini vermesi gerekir. Yeminini bozan kişi kefaret olarak ya 10 fakiri sabah aksam doyuracak ya da 10 fakiri giydirecek. Kişinin bunlara gücü yetmezse 3 gün oruç tutar. 

Ancak yemin eden kişinin yeminine bağlı kalmaktansa bozması daha hayırlı ise yeminini bozar ve kefaretini verir.

Makamı Mahmud nedir?

Övülen makam, ahirette Hz. Peygamber’e verilecek olan makamdır. Bu makam onun önce bütün insanlara umumî; sonra da kendi ümmetine hususi surette şefaat edeceği makamın adıdır.

Duanın kabul edilmesi için nelere dikkat etmek gerekir?

Dua dini literatürde, insanın bütün benliğiyle Allah’a yönelerek maddi ve manevi isteklerini O’na arz etmesi demektir. Duanın ana gayesi, insanın halini Allah’a arz etmesi ve O’na niyazda bulunması olduğuna göre dua, manevi bir bağ anlamı taşır. Bir başka deyişle dua sınırlı, sonlu ve gücü sınırlı olan varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi ile kurduğu manevi bir köprüdür.

Özet olarak duanın yöntemi şöyledir: Dua gönülden, gizlice ve alçak sesle yapılmalı, mübarek vakit ve yerler tercih edilmeli, kıbleye yönelerek ve Allah’ın adıyla başlanarak, günahlara pişmanlık duyularak yapılmalı, kabulü için acele edilmemeli, kabul edileceğine inanarak duaya ısrarla devam edilmeli zira peygamber efendimiz dua da ısrar etmeyi tavsiye ediyor.

Onun için kişi sebepler dünyasında yaşadığının bilincine ererek talep ettiği şey birtakım sebeplere bağlıysa önce bu sebepleri yerine getirmeli, yani fiili duasını yapmalıdır. Ayrıca kişi isteğini Allah’a arz etmeden önce Allah’a hamdü sena Peygamber’e salat ve selam getirmelidir.

Günün Ayeti

“İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasip ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.”

Kasas, 28/8.

Günün Hadisi

“Suyu üç nefeste içmek hem mideye daha faydalıdır, hem de sağlığa daha uygundur.”

(Müslim, “Eşribe”, 123.)

Günün Sözü

Verilmesi en kolay şey nasihat alınması en güç şey ibrettir.

Günün Duası

Allah’ım bizi faydalı ve hayırlı insanlarla karşılaştır. Hayırsız ve faydasız kişilerden uzak eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Mecelle nedir?

Osmanlı döneminde hazırlanan bir kanun mecmuasının özel ismi olarak kullanılmaktadır. Kanunun tam ismi, Mecelle-i Ahkâm-i Adliyye olup Tanzimatın ilanından sonra Ahmet Cevdet Paşa’nın başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanmış ve 57 yıl süreyle Osmanlı ülkesinde yürürlükte kalmıştır.

Günün Nüktesi

Nübüvvet Ağacı…

Bir gün Peygamber Efendimiz, Hz. Ali Efendimize hitaben şöyle der:

- Ya Ali beni seviyor musun?

 - Evet Ya Resulullah.

- Peki Allah’ı seviyor musun?

- Evet Ya Resulullah.

- Eşini seviyor musun?

- Evet Ya Resulullah.

- Ya çocuklarını?

- Evet Ya Resulullah...

Peygamber Efendimiz gülümseyerek, Hz. Ali Efendimize bakar ve şöyle der:

- Ya Ali, sadece bir kalbin varken bu kadar sevgiyi nasıl oluyor da bir kalbe sığdırabiliyorsun?

Hz. Ali Efendimiz donup kalır ve hiç bir şey diyemeden oracıktan ayrılır...

Hz. Ali Efendimiz’in bu düşünceli halini gören Hz. Fatıma annemiz, Hz. Ali Efendimiz’e sorar:

- Ya Ali nedir sende ki bu hal, eğer bu sıkıntılı durumun dünyevi bir iş içinse üzülmeye değmez. Ama yok, Rahmani bir şey içinse eğer, anlatıver. Ben de sana yardımcı olmaya çalışayım der.

Hz. Ali Efendimiz, başından geçenleri anlatır. 

Hz. Fatıma annemiz duyduklarından sonra tebessüm eder ve der ki:

- Ya Ali bilmez misin ki insan Peygamberini kalbiyle... Allah’ı aklıyla... Eşini nefsiyle... Çocuklarını ise şefkatiyle sever.

Duyduklarına çok sevinen Hz. Ali Efendimiz, hemen Peygamber Efendimiz’in huzuruna izin isteyip çıkar.

Ve Hz. Fatıma annemizin cevaben söylediklerini Peygamber Efendimiz’e anlatır. Peygamberimiz duydukları karşısında tebessüm eder ve der ki:

- “Ya Ali, işte bu nübüvvet ağacının meyvesidir” der.

Ölen akrabalarımızın arkasından ağlamak caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık