Ölen kişinin eşyalarını kullanmak caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 13.04.2016 08:36
  • Güncelleme Tarihi :
Ölen kişinin eşyalarını kullanmak caiz mi? yazının resmi

Ölen kimsenin eşyalarını kullanmada bir sakınca yoktur. Kişi hayattayken elbise ve eşyalarını nasıl kullanabiliyorsa aynı şekilde öldükten sonra da onun bu geride bıraktıklarını bir başkasının kullanmasında da bir sakınca yoktur.

Ancak ölen kişinin şahsi eşyaları, diğer malları gibi mirasçısına intikal eder. Mirasçılarını intikal ettiğinden bu eşyaları kullanma hakkı da mirasçıların hakkıdır.

Mirasçılar da o eşyaları istedikleri gibi kullanabilirler. Kendileri kullanabilecekleri gibi aynı şekilde ölmüş kimsenin hayrına başkalarına bağışlayabilirler. Bunda da hiçbir sakınca yoktur.

Kalbimiz temiz ibadet etmesek de olur demek caiz mi?

Elbette ki kalp temizliği önemlidir. Ama kalbin temizliği ibadete, dini görev ve sorumluluklara uymayı ortadan kaldırmaz. Bilakis kalbi temiz olan kişi dini ibadetlerine daha da sarılır.

Buna göre kişi ne kadar iyi bir kul olursa olsun, ne kadar iyi bir insan olursa olsun, aynı şekilde gönlü kalbi ne kadar geniş ve temiz olursa olsun ibadet görev ve sorumluluğu ondan asla ama asla düşmez.

Zira Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım.” Demek ki her kulun bu dünyadaki görevi Allah’a ibadet etmektir. Bu görev de insanın ömrü boyunca geçerlidir.

Eğer ki kalp temizliği ile ibadet birilerinden düşecek olsaydı öncelikle peygamberlerden düşerdi. Kaldı ki kalpleri temiz olmasına rağmen, günah işlememelerine rağmen Allah’a en çok ibadet edenler yine peygamberler olmuştur. Bu ibadeti ençok yapan peygamberlerin başında gelen de şüphesiz sevgili Peygamberimizdir ki rivayetlere göre Allah’ın en sevdiği kul, cenneti garantilemiş son Peygamber ayakları şişene kadar namaz kılarmış. Eğer ki kalp temizliği ile ibadet görevi düşeydi efendimizden düşerdi. O da ayakları şişene kadar namaz kılmazdı.

Onun için böyle bir düşüncenin İslam dininde bir yeri ve değeri yoktur. mükellef olan her kul ölene kadar ibadet etmekle mükelleftir.

Fotoğraflar olan yerde namaz kılmak caiz midir?

Fotoğrafa ve benzeri tasvirlere karşı namaz kılmak caizdir ama mekruhtur. Namazın huşu ve adabı gereği mümkün mertebe bundan kaçınılmalıdır.

Kişinin bedenini gösteren elbise ile kılınan namaz geçerli olur mu?

Kadınların el, yüz ve ayakları dışında kalan bütün bedeni, erkeklerin ise göbek ile diz kapağı (bazı mezheplere göre ise diz altı )  arası avret mahallidir. Buraların, namazda ve namaz dışında yabancılara karşı örtülmesi ve giyilen elbisenin vücut hatlarını belli edecek şekilde dar, tenini gösterecek şekilde ince olmaması gerekir.

Bu şartları taşımayan elbise ile kılınan namaz Hanefi ve Şafii mezhebine göre geçersizdir. Yeniden kılınması gerekir.

Günün Ayeti

Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın.

Günün Hadisi

Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Bunun yerine şöyle desin: "Rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al!”

Günün Sözü

"Edep, konuştuğun zaman dilini, yalnız kaldığın zaman kalbini korumak, dışarıya çıktığın zaman gözünü korumaktır.”

Günün Duası

Allah’ım kalbimizi iman güneşinden, malımızı bereketinden, evlatlarımızı İslam ahlakından mahrum bırakma.

Bunları biliyor muyuz?

Tasadduk etmek nedir?

Allah Teâlâ'nın rızasını kazanmak amacıyla ihtiyacı olana para, mal veya duruma göre herhangi bir şeyi vermek, yardımda bulunmak demektir.

Günün Nüktesi

Sizin hiç hatanız olmadı mı?

Sırrı-i Sekati Hazretlerine:

— Ya şeyh, sizin hiç hatanız olmadı mı? diye sordular.

— Kardeşlerim, dedi, bir hata işledim ki ateşi otuz yıldır yüreğimi yakmaktadır. Hatırladığımda kalbim duracak gibi oluyor.

Müslümanlar çok merak ettiler.

— O hata ne idi?

— Otuz yıl önce Bağdat'ta büyük bir yangın çıktı. Benim dükkânımın da bulunduğu büyük bir çarşı yandı. O sırada ben orada değildim. Bana bütün komşuların dükkânının yandığını, benimkine bir şey olmadığını haber verdiler. Sevindim, "Elhamdülillah" diyerek Rabbime hamd ettim.

 — Fakat hemen aklıma diğer Müslümanları bırakıp sadece kendimi düşündüğüm geldi ve çok utandım. Derhal tövbe istiğfar ettim. Kefaret olarak dükkânımdaki bütün malları fakirlere dağıttım. Lakin otuz yıldır, o bir anlık bencilliğim kalbimden hiç çıkmadı, ateşi beni hep yaktı, dedi.

Ölen kişinin eşyalarını kullanmak caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script