2

Ölmüş kimseyi öpmede bir sakınca var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 21.08.2016 08:02
  • Güncelleme Tarihi :

Ölmüş kimseyi öpmede bir sakınca yoktur. Nitekim sevgili Peygamberimiz, Osman bin Maz'un'u vefat ettiğinde öpmüş ve ağlamıştır. Aynı şekilde Hz. Ebu Bekir de efendimiz vefat ettiğinde alnından öpmüştür. Bu iki hadise de ölüyü öpmenin caiz olduğuna işaret etmektedir.Bu nedenle de Hanefi ve Şafii âlimleri ölüyü öpmede bir sakınca olmadığını söylemişlerdir.

Dövme ile kılınan namazı kaza etmek gerekir mi?

Gerek ele, gerekse yüze olsun dövme yaptırmak, birtakım çizgilerle süslenmek caiz değildir. Rasûlullah Efendimiz, bedenin herhangi bir yerine böyle süslemelerle dövme yapmayı menetmiştir.

Değil insan bedenine, hayvanların dahi yüzlerine, hatta sırtlarına ve arkalarına böyle dövme yapmayı uygun bulmadığını ashabına haber vermiş, yapanları da azarlamıştır.

 Buharî deki bir hadiste, dövme yapan ve yaptırana Allah lânet ettiği haber verilmektedir.  Onun için her Müslüman’ın bu davranıştan uzak durması gerekir.

Ancak yine de dövme yapılmış ise ve bu dövme deriye suyun temasını engelleyen tabaka oluşturan cinsten değilse bu dövmenin namaza abdeste ve gusle bir engelliği söz konusu değildir. Ancak dövme yaptırdığı için kişi günaha düşmüş olur. Fakat dövme ile kılınan namaz dinen sahih ve geçerlidir. Kılınan namaz geçerli olunca bu namazı tekrar ayrıca kaza etmek gerekmez.

Bana şunu verirsen sana borç veririm şartı ile borç vermek caiz mi?

İmkânlar dâhilinde kişinin ihtiyacını görmek, yardımcı olmak, borç vermek dinen hoş ve güzel olan bir davranıştır. Ancak bu yardımı yapar ya da borç verirken bir menfaat karşılığında yapmamak lazım. Hatta bir menfaat elde etmek karşılığında yapmak dinen caiz değildir. Nitekim sevgili Peygamberimiz: “menfaat celbeden her borç faizdir” buyurarak bu tarz bir borç anlayışını yasaklamıştır.

Fakat bir şart olmadan veya borç alırken bir fazlalık şartı koşulmadan ya da başka bir menfaat şart koşmadan ödemede verilen fazlalığın veya bir hediyenin bir sakıncası yoktur. Hatta Şafiî mezhebine göre böyle bir davranış sünnettir. Zira kişi bir iyilik yapmıştır siz de pazarlık ve şart olmadığı halde gönlünüzden gelmiş ve borç verene bir jest yapmış olduğunuzdan caizdir.

Ancak borcu verirken başta böyle bir fazlalığı şart koşmak caiz değildir. Çünkü böyle bir fazlalık faiz olur faiz ise İslam’ın yasakladığı ve haram kabul ettiği büyük günahlardan bir günahtır.

Veresiye alış veriş yapmanın dinen bir sakıncası  var mı?

Bir malı peşin fiyatına satmak nasıl caiz ve makul ise veresiye fiyatına zamlı satmak da öyle câiz ve makuldür.  Zira veresiye satışta malın karşılığı olan bedel bir kaç ay geciktirilmektedir.  Diğer bir ifade ile uzatılmaktadır. Dolayısıyla vade uzayınca malı satanın bir zararı söz konusu olmaktadır. Bu zararını telafi etmek için malın fiyatını bir miktar yükseltmesinde dinen bir sakınca yoktur.

Ama bunu yaparken iki tarafta peşin fiyata mı yoksa vadeli fiyata mı anlaştıklarını alış veriş esnasında söylemeleri ve bunun üzerinde anlaşmaları gerekir. Şayet böyle olmazsa o zaman bu alış- veriş geçersiz olur.

Günün Ayeti

Allah’a döneceğiniz ve sonra haksızlığa uğramadan herkesin kazancının kendisine eksiksiz verileceği günden korkunuz.

Günün Hadisi

Mücahit nefsi ile cihat edendir.

Günün Sözü

Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir.

Çin Atasözü

Günün Duası

Allah’ım bizi fitneden ve fitneye uğramaktan koru.

Bunları biliyor muyuz?

Gazâ Ordusu Nedir?

Allah’ın rızâsı için O'nun dînini yaymak, din, nâmus ve vatanı korumak için düşmanla savaşan müslüman askerlerdir.

Günün Nüktesi

Günaha dalmışa dua edin…

Hz. Ömer’in huzurunda bulunan müminlerden biri anlatıyor: Şam ehlinden güçlü kuvvetli, nüfus sahibi bir kimse vardı. O adam zaman zaman Hz. Ömer'in yanına gelirdi. Bir ara Hz. Ömer o kimseyi göremez oldu. Çevresindekilere sordu. 'Falan zat ne yapıyor, artık görünmez oldu?

Cemaat şöyle dedi: “Ey Müminlerin Emiri! O kendini içkiye verdi.”

Bu sözü duyan Hz. Ömer hayli üzüldü ve kâtibini çağırarak, “Bu adama şöyle yaz: Ömer b. Hattab'dan falan kimseye... Selam sana! Kendisinden başka ilah olmayan, günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, azabı çetin ve ihsanı bol olan Allah’a hamd ederim. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur, dönüş ancak O'nadır.”

Hz. Ömer mektubu yazdırdıktan sonra arkadaşlarına dönerek, “Allah’a yönelmesi ve Allah'ın tevbesini kabul buyurması için kardeşinize dua ediniz!” dedi. O zat Hz. Ömer’in mektubunu alınca “Allah günahları bağışlayan, tevbeleri kabul edip, azabı çetin olandır” cümlesini tekrar tekrar okudu ve “Allah beni hem azabı ile korkutmuş, hem de günahlarımı affedeceğini vaat etmiş” diyerek ağladı ve güzelce tevbe etti.

Hz. Ömer o zatın tevbe ettiğini haber alınca sevindi ve şöyle dedi: “Bir kardeşinizin yoldan çıktığını, günaha saplandığını gördüğünüzde onu doğru yola getirmeye, Allah'ın affına güvenmesini sağlamaya çalışınız. Tevbe nasip etmesi için Allah'a dua ediniz. Kendisine beddua ederek aleyhinde şeytana yardımcı olmayınız.”

Ölmüş kimseyi öpmede bir sakınca var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık