Sayfa Yükleniyor...
İslamda, Peygamber Efendimizin sünnetinde ve İslâm âlimlerinin tatbikatında Ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi gibi bir âdet ve ibadet şekli yoktur.
Bu yemek ya da anma diğer kültür ve inançlardan Müslümanların hayatına sokulmuş bir adettir. Bu yemeğin İslamda yeri olmamakla beraber her zaman ve her gün ölülerimiz için yemek verebilir. Mevlitler dualar, Kuran-ı Kerim okunabilir. Ancak bunu belli bir güne hasretmek doğru değildir.
Bu okuduklarımız onların ruhunu serinletecek, kabirlerini nurlandıracak, varsa üzerlerindeki kabir azabını hafifletecektir diye temenni ederiz.
Çocuk baliğ olunca babanın sorumluluğu dinen biter mi?
Baba, çocuklarına rüşte erinceye kadar bakmakla mükelleftirler. Çocukları reşit, akil-baliğ olduktan sonra anne ve babanın onlara bakma zorunluluğu yoktur. Ama anne ve baba ihsanından, çocuklarına rüştten sonrada bakmakta ve yardımcı olmaktadır. Hatta iş ve yuva sahibi yapmaktadır.
Bu dini bir görev olmasa da Müslüman anne ve babalar kendilerine bir görev ve sorumluluk telakki ederek rüştten sonra da evlatlarına yardımcı olmaktadırlar. Dolayısıyla çocuk baliğ olunca kendi sorumluluğu başladığından babanın sorumluluğu biter.
Cilde veya tırnaklara yapışan veya sürülen maddeler abdest ve gusle engel olur mu?
Gusül veya abdest alırken, yıkanması gereken organların kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması gerekir. Aksi halde gusül veya abdest geçerli olmaz. Dolayısıyla, gusledecek veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun ulaşmasına engel olacak bir madde bulunmamalıdır.
Ancak mesleğini icra ederken tırnaklarının arasına boya giren boyacı veya tırnaklarının arasına çamur girip de çıkartamayan çiftçi ve benzeri meslek sahipleri bundan müstesnadır. Buna göre bir meslek gereği olmayan bir nedenden dolayı bedene ya da tırnağa bir cisim yapışmış ise bu cisim temizlenmeden abdest ve gusül eksik kalır.Fakat meslek icabı bu cisimden kaçınma imkanı olmayan meslek erbabının cildine yapışan ve tırnak aralarında kalan hamur, mum, zamk, boya vb. şeyler abdest ve gusle engel olmaz.
Yapılan bir ibadetin ya da işlenen bir günahın imana etkisi nedir?
İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de, bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır.
İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kuran-ı Kerimde işaret edilmiştir: Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) Bu hanginizin imanını artırdı? diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır. (Tevbe 9/124); O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. (Fetih 48/4); Allahın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü'minlerin) imanlarını artırır. (Enfal 8/2)
Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.
Günün Ayeti
Allah, din hususundaki ağır teklifleri sizden hafifletmek istiyor. Çünkü insan sabır ve tahammül bakımından zayıf yaratılmıştır.
Nisa 28.
Günün Hadisi
İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır.
Günün Sözü
İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.
Montesguieu
Günün Duası
Ya Rabbi bizi, ülkemizi ve de ümmeti İslamı insanların ve şeytanların fitnesinden koru.
Bunları biliyor muyuz?
Sünnet-i Hüdâ Nedir?
Hz. Peygamberin devamlı yaptıkları, pek az terk ettikleri işler ve ibadetler demektir.
Günün Nüktesi
Nasıl mutlu oluyorsunuz?
Tolstoya Nasıl mutlu oluyorsunuz?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
- Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarımı ise hiç düşünmeyerek.