Ortak olunan hisse senetleri zekata tabii midir?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.04.2022 05:35
  • Güncelleme Tarihi :
Ortak olunan hisse senetleri zekata tabii midir? yazının resmi

Alınıp satılan hisse senetlerine yatırım yapan kişinin, sahip olduğu hisse senetlerinin değeri, nisap miktarına ulaşmışsa ve üzerinden bir yıl geçmiş ise 1/40 oranında zekatını vermesi gerekir.

Teravihte rükudu ve secdede Tadili erkan gerekli mi?

Fıkıh dilinde, rüku ve secdede beklemeye tadili erkan denir. Tadili erkan, rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli olarak yapmak demektir. Namaz, müminin miracı ve İslam’ın ana direklerinden bir direk olduğundan kılındığında belli bir hassasiyet, önem ve düzgünlük içerisinde kılınması lazım. Tadili erkana uyularak kılınan namaz, şekil olarak düzgün ve kıvamında yerine getirilmiş olur. Böyle bir ehemmiyet içinde kılınan namaz “üstün körü” kılınmadığından bilakis tabiri caizse “dört başı mamur” kılınmadığından Allah indinde makbul olur. Böylece namazdan beklenen ibadet amacı da hasıl olmuş olur. Tadili erkan, Şafii, Hanbeli, Maliki ve Hanefi fıkıhçısı Ebu Yusuf’a göre farzdır. Bu fıkıhçılara göre namazda tadili erkan mutlaka yerine getirilmesi gerekir. İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye göre ise tadili erkan vaciptir. İslam fıkıhçılarından anlaşılan şudur ki namazda tadili erkan farzdır. Namazda dinin temel direklerinden bir direk olduğundan, namaz kılarken özellikle rükuda, rükudan doğrulmada secdede ve iki secde arasındaki oturuşta dikkat edilmesi gerekir. Yoksa namaz eksik kaldığından fasit olur.

Toprak ürünlerinden ne kadar zekat alınır?

Toprak ürünlerinin zekatı toprağın sulama tekniğine göre belirlenmektedir. Hz. Peygamber bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde 1/10, kova (el emeği) ile sulananlarda 1/20 vardır.” (Buhari, “Zekat”, 55) Bu hadis toprak ürünlerinde ne nispette zekat alınacağını göstermektedir. Buna göre toprak ürünlerinin zekatı toprağın sulamasına göre değişmektedir. Toprak emek harcamadan yağmur, nehir ve bunların kanalları ile sulanıyorsa zekat olarak mahsulün 1/10’u, kova, dolap, motor veya ücretle alınan su ile sulanıyorsa 1/20’si verilecektir. Eğer arazi hem yağmur veya nehir sularıyla hem de dolap vb. gibi emekle elde edilen su ile sulanıyorsa, hangisi ile daha çok sulanmış ise ona itibar edilir.

Birisinden alacağı olan kimse bu alacağının zekatını vermek zorunda mı?

Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekatlarının ödenmesi gerekir. Alacak tahsil edilmeden önce zekatı verilmemişse, tahsil edildikten sonra, geçmiş yıllara ait zekatlar da ödenmelidir. İnkar edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacakların her yıl zekatının verilmesi gerekmez. Şayet böyle bir alacak daha sonra ödenirse zekatını öder.

Ortak olarak ekilen tarlanın ürününün zekatını kim verir?

Arazi mahsullerinin öşrünü, arazi sahibi değil, ürünün sahibi verir. Eğer malın sahibi tarlasını ekilmek üzere başka birisine vermişse mahsulün zekatını eken kişi öder. Arazi belli bir ücretle kiralanmışsa, zekatı kiracı öder. Eğer arazi, yarı yarıya ile kiralanmışsa, malın sahibi ve eken kişi, hisselerine düşen mahsulün zekatlarını ayrı ayrı verirler.

Süt anne ve babaya zekat vermek caiz mi?

Kişi kendi usul ve furuana zekat veremez. Yani kişi, anne, baba, dede ve ninelerle, çocuk ve torunlara zekat veremez. Çünkü kişi bakmakla yükümlü olduğu bu kimselere zekat verecek olsa verdiği zekat dolaylı yoldan kendisine dönmüş olacaktır. Zekat veren, verdiği zekattan hiçbir maddi menfaat sağlamamalı ve ondan yararlanmamalıdır. Kişinin sütannesi ve sütbabası her ne kadar kendisine ebediyyen haram olsa da onlara bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için onlara zekat verebilir.

Kimler zekat vermekle mükelleftir?

Zekatın farziyetinin temelinde her ibadette olduğu gibi iman şartı vardır. Yani zekatı verecek kimsenin Müslüman olması şartı vardır. İmandan sonraki şart kişinin hür, akıllı, tabi ihtiyaçlarından fazla artıcı vasıftaki mala tam bir mülikiyetle sahip olup ve bu mülkiyetinin üzerinden bir sene geçmesi halinde kendisine zekat farz olur. Zekat bir ibadet olduğundan İslam topraklarında yaşayan gayr-i müslim (zımmiler) vatandaşların yükümlü olması hiç gündeme gelmemiştir. Çünkü kişinin bir ibadetten sorumlu olması için İslam inancına göre öncelikle iman etmesi lazım. Akıllı ve baliğ olma şartları da fıkıhçılar arasında tartışma olmuştur. Bu kimselerin zekat vermeleri gerekir diyen olduğu gibi vermelerine gerek yoktur diyenlerde olmuştur.

Günün Ayeti

Siz Allah için verirseniz, Allah onun yerine daha iyisini verir. Sebe, 34/39.

Günün Hadisi

Oruçlu bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine ALLAH’ın hiçbir ihtiyacı yoktur. Buhari, “Savm”, 8.

Günün Sözü

Allah’ın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur. Taberani

Günün Duası

Allah’ım nefsimizi oruçla temizle Kur’anla terbiye et.

Ramazan Kavramları

Teberru Nedir?

Bir fıkıh kavramı olarak, iyilik ve ibadet maksadıyla kişinin karşılıksız olarak bir mal veya menfaati peşin veya ileriye dönük başkasına vermesini ifade eder.

Günün Nüktesi

Hz. Osman’ın Cömertliği...

Hz. Ebu Bekir’in halifeliği sırasında Medine’de büyük bir kıtlık baş göstermişti. Halk ekmek yapmak için buğday bulamaz olmuştu. Hz. Osman da bu sırada Şam’a bir ticaret kafilesi göndermiş, oradan yüz deve yükü buğday satın alarak Medine’ye getirmişti. Bu miktar, halkın buğday ihtiyacını karşılayabilecek kadardı. Bazı tüccarlar derhal Hz. Osman’a müracaat ettiler. Şamdan getirdiği bu buğdayı satın almak istediler. Buğdayın bir ölçüsüne 4 dinar veriyorlardı. Hz. Osman, “Sizden daha fazla veren var” dedi ve buğdayı hiç kimseye satmak istemedi. Tüccarlar bu durumda teklif ettikleri fiyatı artırdılar. Fakat yine Hz. Osman’dan, “Sizden daha fazla veren var” cevabını aldılar. Nihayet buğdaya verebilecekleri en yüksek fiyatı verdiler. Fakat yine Hz. Osman’ın ağzından “Sizden daha fazla veren var” sözünden başka bir laf çıkmıyordu. Bazıları onun bu tutumunu, fırsat düşkünlüğüne ve çok kazanma hırsına bağlıyordu. Konuyu Halife Hz. Ebu Bekir’e anlatmaya karar verdiler. Ondan Hz. Osman ile aralarını bulmasını istediler. Halifenin huzuruna çıkarak durumu olduğu gibi anlattılar. Hz. Ebu Bekir anlatılanları sonuna kadar dinledi ve onlara, “ Bu işte bir gariplik var” dedi. “Bana öyle geliyor ki siz Hz. Osman’ın sözünü iyi anlayamadınız. O, halkın ihtiyacını fırsat bilip ondan kar ve çıkar elde edecek kimse değildir. Böyle davranışının mutlaka bir hikmeti vardır. Haydi, beraber gidip konuyu bizzat kendisinden öğrenelim” dedi. Hep birlikte Hz. Osman’ın yanına vardılar. Hz. Ebu Bekir tüccarların anlattıklarını Hz. Osman’a söyledi. Ona malını niçin verilen fiyata satmadığını sordu. Hz. Osman’ın bu soruya cevabı şaşırtıcıydı. Hz. Osman sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için buğdayı yoksullara ücretsiz dağıtacağını söyledi.

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI

05.02 06.29 13.17 16.57 19.54 21.15

Ortak olunan hisse senetleri zekata tabii midir?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık