Sayfa Yükleniyor...
Ruhu terbiye, nefsi tezkiye eden oruç ibadeti, İslamın temel ibadetlerinden ve beş şartından birisidir. Kuran ve Sünnet ile emredilen bu ibadetin bireysel ve toplumsal anlamda birçok fayda ve faziletleri söz konusudur. Oruç ibadetinin kişiye ve topluma yönelik fayda ve faziletlerini şöyle zikredebiliriz:
1-Oruç ibadeti kişinin iradesini güçlendirir
Oruç tutan kimse yeme içime gibi bedensel ihtiyaçlarından bir ay boyunca uzak kalmaktadır. Bu durum onun iradesini güçlendirir, disiplinli bir hayat yaşamayı, davranış ve arzularını kontrol altına almayı öğretir. Oruçla birlikte sadece açlık ve susuzluk anlamında değil hayatın diğer alanları ve ihtiyaçları ile ilgili olarak da kişinin iradesi güçlenmektedir.
2- Oruç ibadeti kişiye sabırlı olmayı hatırlatır ve öğretir
İnsan, çeşitli kişi ve olaylarla hep imtihan edilir, sıkıntılara maruz kalır. Bu zorluklara karşı koyabilmesi ve imtihanı kazanabilmesi için sabırlı olması gerekir. Oruç insana, açlığa, susuzluğa ve benzeri istekleri karşı koymayı alıştırarak iradesini güçlendirdiği gibi aynı zamanda olaylar ve imtihanlar karşısında da sabırlı ve metanetli olmayı öğretir.
3- Oruç davranışlarımız güzelleştirir
Oruç ibadeti, kişinin olgunlaşmasını ve ahlakının güzelleşmesini sağlar. Oruç ibadeti sayesinde kişi gün boyu bir ibadet içerinde olduğundan söz ve davranışlarına daha fazla dikkat eder. Aynı zamanda oruç tutan kimse, helala harama daha fazla dikkat eder. Ameli Salih dediğimiz güzel amellerini artırır. Haram ve kul hakkından sakınarak güzel ameller işlemeye sevk eder. Ramazan ayı geldiği zaman toplumda suç işleme oranında genelde bir düşüşün olması bunun en güzel katıdır.
4- Oruç, aile ve çevre ilişkilerini canlandırır
Oruç ibadeti, birlikte yapılan sahur ve iftarlarla hem aile üyeleri arasında, hem de akraba, komşu aileler arasında iyi ilişkilerin kurulmasını sağlamaktadır. Beşeri ilişkilerinin zayıfladığı asrımızda bu kaynaşma daha da önem kazanmaktadır. Günlerce aynı sofrada yemek yiyemeyen, bir araya gelemeyen aile efradı ya da komşu ve akrabalar bu ibadet sayesinde ilişkilerini tekrar canlandırma ya da gözden geçirme imkanı bulmaktadır.
5- Allahın rızasını kazanmak
Her şeyden önce oruç Allahın rızasını kazanmaya vesiledir. Çünkü bütün ibadetlerden maksat Allahın rızasını kazanmaktır. Onun rızası ise her şeyin üstündedir.
Oruç, riyanın en az karışacağı bir ibadet olduğu için ancak Allah rızası için tutulur. Allahın rızası olmazsa hiç kimse riyakarlıkta olsa sabahtan akşama kadar aç kalmaz, kalamaz. Kişi orucu bu niyetle tutuğu zaman Allah indinde sevabı büyüktür. Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: Oruç benim içindir, onun karşılığını ben vereceğim. (Buhari, Savm, 2)
6- Oruç günahları bağışlatır:
Oruç ibadeti daha önce işlenmiş günahların da bağışlanmasına vesile olur. Hz. Peygamber efendimiz bir veciz sözünde buna şöyle işaret etmektedir: Kim inanarak ve mükafatını Allahtan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. (Riyazüs- Salihin, II, 489, Had. No. 1223)
7- Oruç nimetin kadrini bildirir
Denizdeki balıklar suyun kendileri için ne kadar önemli, hayati bir nimet olduğunu suyun içerisinde iken anlayamazlar. Ancak sudan mahrum olunca anlarlar. İnsanlar da Allahın cömertçe vermiş olduğu sayısız nimetlerden ve güzelliklerden faydalanırlar, yerler, içerler, fakat bunun yokluğunu ve sıkıntısını çekmedikleri için kadrini hakkıyla bilemezler, anlayamazlar. Bu sebeple ramazan ayı boyunca aç ve susuz kalan insan, Allahın vermiş olduğu sayısız nimetlerin kadrini bilir, Ona şükreder.
8- Oruç fakirlere yardımı hatırlatır
Oruç sayesinde insanın merhamet duyguları kabarır, yoksullara acır, merhamet ve yardım eder. İnsanda merhamet hissi elemden doğar, hastalanan kimse hastaların halinden anlar, aç acın halinden anlar. Bu yönüyle oruç, insanda acıma ve merhamet duygusunu geliştirir. Kendinden yukarıya değil, kendinden aşağıya bakmasını öğretir. Kişi oruç vesilesiyle aç ve susuz kaldığından ekmeğe, suya muhtaç insanların halini düşünerek onlara yardımcı olur.
9- Oruç insanın sağlığını korur
Orucun sağlık ve tedavi yönünden de önemi büyüktür. Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız. Hitabı buna işaret etmektedir. İnsan vücudunun bütün gün çalışarak yorulan organları uyku ile dinlendiği gibi, bir yıl durmadan çalışan mide ve sindirim organları da oruç sayesinde dinlenir ve görevlerini daha iyi yapma imkanı kazanır.
10- Oruç bedenin zekatıdır
Zekatın malı temizlediği gibi oruç da vücudu temizler. Hadis-i şerifte: Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur. Buyrulmuştur.
11- Oruç cehennemden korur
Allah için ihlaslı tutulan oruç, sahibini cehennem ateşinden korur. Peygamber efendimiz orucun bu yönü hakkında şöyle buyurmuştur: Savaşta sizden birinizi koruyan bir kalkan gibi oruç da cehennemden koruyan bir kalkan, ateşe karşı bir siperdir. (Buharı, Savm, 2)
Kısaca oruç ibadeti, insanlar üzerinde maddi ve manevi birçok fayda sağladığından Allah tarafından önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bize de farz kılınmıştır.
SORU VE CEVAPLAR
Makyaj yapmak orucu bozar mı?
Krem sürmek, makyaj yapmak veya yaptırmakla oruç bozulmaz. Ancak, makyaj malzemeleri, herhangi bir şekilde ağız ya da burun yoluyla boğaza ulaşması halinde oruç bozulur. Tabii böyle bir şüpheye ve tehlikeye düşmemek için gerekmediği sürece oruçlu halde makyaj yapmamak daha doğrudur.
Kişi eşini öpmekle orucuna zarar verir mi?
Fakihler kişinin eşini öpmesini mekruh kabul etmişler. Çünkü bu davranış orucu bozacak bir fiili işlemeye götürebilir. Öpme ile başlayan mekruhluk daha ileri bir dereceye gidip cinsel ilişkiye dönüşürse hem orucun bozulmasına hem de haram işlemeye sebebiyet verdiğinden iyi görülmemiştir.
Oruçlu kimseye serum takılsa orucu bozulur mu?
Ramazan ayında gündüz vakti serum takmak, iğne yaptırmak imam-I Azam Ebu Hanifeye göre orucu bozar ve kazayı gerektirir. Çünkü bu serum ve iğne hem oruçlunun rızası ile yapılmakta hem de vücudun yararına bir davranıştır. İmam Yusuf ve Muhammede göre ise bir şey tabii yoldan içeriye gitmedikçe orucu bozmaz. Çünkü iki imama göre orucun anlamı: Yaratılışta bir yol ve kanal olan bir uzuvdan bir şeyi içeriye sokmaktan kendini tutmaktır.
Böyle bir imsak ile emr olunduğundan, bu hususta geçici olan yol ve kanallara itibar edilmez. Dolayısıyla serum ve iğne orucu bozmaz. Ama her halükarda serumu ve iğneyi imkan varsa iftardan sonraya bırakmak daha doğru ve yerinde bir davranış olur.
Oruçlu iken banyo yapmak orucu bozar mı?
Oruçluyken banyo yapmak orucu bozmaz. Aynı şekilde sıcaklardan dolayı harareti azaltmak için ağza, burna su almak ve soğuk suyla yıkanmak oruca zarar vermez. Fakat bu davranış bazı alimlere göre mekruhtur.
Teravih namazı ismini nereden olmaktadır?
Teravih namazında her selamdan sonra bir miktar oturup istirahat edildiği için bu dört rekata bir Teravih denilmiştir.
Bunun için teravih namazı ismini bu dinlenmeden olmaktadır. Hz. Peygamber ve sonraki asırlarda teravih namazı kılındığında selamdan sonra biraz oturup dinlendikten sonra kalkıp namaza devam edilirdi.
Fakat günümüzde bu pek uygulanmaktadır.
Ramazanda oruçlu iken gündüzü uyuyarak geçirmenin oruca zararı var mıdır?
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, ibadet niyetiyle yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Orucun sahih/geçerli olması için, oruç tutmaya niyet etmiş ve orucu bozacak şeylerden kaçınmış olmak şarttır.
Gündüzleri az veya çok uyumak, orucun sıhhatine zarar vermez. Orucun vereceği sıkıntılardan uzak kalmak ve onları hissetmemek kasdıyla, gerekli olmadığı halde ramazan günlerinde uzun süreli uyumanın, orucun hikmetiyle bağdaşmayacağı da unutulmamalıdır. Ancak hiçbir şekilde uyumak oruca zarar vermez.
Teravihi illaki cemaatle mi kılmak gerekir?
Camii ve mescitlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde bir özrü olmaksızın cemaati terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmaz. Ama cemaat sevabından ve faziletinden mahrum kalır. Aynı şekilde bir kimse evinde cemaatle teravih namazını kılsa cemaat sevabını alır ama mesciddeki sevaba erişemez. Çünkü mescitlerin fazileti fazladır. Ayrıca bu namaza gitmek için de yürümek ayrıca sevaptır.
Günün Ayeti
Sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Günün Hadisi
Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.
Günün sözü
Oruç tutan müminin susması tespih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur. Deylemi
Günün Duası
Allahım kıldığımız namazları, tuttuğumuz oruçları, verdiğimiz sadakaları, yaptığımız dua ve tövbeleri kabul et ve bizlere ahirette şefaatçı kıl.
Ramazan kavramları
Nisap miktarı nedir?
Zekat vermek için kişinin dinen zengin sayılmanın ölçüsüdür.
Günün Nüktesi
Hz. Ebu Bekir Oruç Açıyor
Hz. Ebu Bekir kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas su vardı. İftar vakti gelince su ile orucunu açmak için bardağı ağzına götürdü. Fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu. Ve hıçkırıklara boğuldu. Yanındakiler Hz. Ebu Bekirin bu haline bir anlam vermediler. Hz. Ebu Bekir kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara büründüğünü sordular.
Hz. Ebu Bekir şöyle cevap verdi:
Bir gün Allah Resulü ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu sordum.
-Ya Resulallah elini iter gibi hareket yapıyordunuz? Diye sordum.
Şöyle cevap verdi;
Dünya yanıma geldi kendini bana kabul ettirmek istedi, git dedim kendini bana kabul ettiremezsin dedim.
-Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar kendimi onlara kabul ettiririm.
Hz. Ebu Bekir:
-Ben de bu suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
Ramazan Manileri:
Ramazan geldi hoş geldi
Evlere şenlik geldi
Dün herkes oruç idi
İftar yemeği yendi.
Ramazanım merhaba
Bizlere verdin sefa
Rabbimize hamdolsun
Her nefeste bin defa.
Allahın Sıfatları
Beka:
Allahın varlığının sonu olmaması, daima var bulunması demektir. Allah Teâlânın varlığının başlangıcı olmadığı gibi, sonu ve nihayeti de yoktur. O hem kadîm ve ezelî, hem de bâki ve ebedîdir.
İzmir Evliyaları
AHMED EĞRİBOZÎ
Büyük âlim ve büyük velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerinden. İsmi Ahmeddir. Eğribozî veya Ağrıbozî nisbeleriyle meşhur olmuştur. Doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir. On dokuzuncu yüzyılda yaşamıştır. İzmirde vefât etti. Kabri oradadır.
Zamânının usûlüne göre ilim tahsilinde bulunan Ahmed Eğribozî Nakşibendiyye yolu büyüklerinden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Kısa zamanda ilerleyip tasavvuf yolunda yükseldi. Bağdatta uzun müddet kalıp sülûkünü yâni tasavvuf yolculuğunu tamamladı. Bağdatta evlendi. Mevlânâ Hâlid hazretleri kendisine insanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatmak husûsunda mutlak icâzet, diploma ve hilâfet verdi. Uzun müddet Bağdatta ikâmet etti. Velî, Allâme Seyyid Ubeydullah Hayderîden de ders aldı. Şeyh Muhammed el-Cedîd ve Şeyh Abdülgafûr hazretleriyle birlikte insanları Allahü Teâlânın rızâsına kavuşturan yola dâvet etti, ders okutup talebe yetiştirdi. İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatmak, onların dünyâ ve âhiret saadetlerine vesîle olmak üzere İstanbula gönderildi. Mevlânâ Hâlid hazretleri vefât ettikten sonra âile efrâdına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek için Şama dâvet edildi. Oradan İzmire gelip yerleşti. Nice yıllar âlimler, talebeler ve halk sohbetlerinde bulunarak ondan feyz aldı.
İlim ve fazîlet sâhibi olan Ahmed Eğribozî, tasavvufda yüksek derece sâhibi olup, mürşid-i kâmil idi. İzmirde vefât etti.