Oruçlu olan kimsenin, abdest esnasında ağzına su verirken boğazına su kaçsa; oruçlu olduğunu hatırlamadan ağzına su almışsa ittifakla orucu bozulmaz. Oruçlu olduğunu hatırladığı takdirde ağzına su verirse Hanefî mezhebine göre orucu bozulur onun için bir gün kaza etmek zorundadır. Şafiî mezhebine göre ise oruçlu olduğunu bildiği halde mübalağa yapmadan ağzına su almış ve boğazına kaçmışsa orucu bozulmaz. Ancak mübalağa etmiş ise orucu bozulur.
Oruçlu kimse diş tedavisi yaptırabilir mi?
Oruçlu bir kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi ile orucu bozulmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması orucu bozar. Fakat imkanı varsa tedaviyi iftardan ya da ramazandan sonra yaparsa daha doğru olur.
Oruç tutamayan kimse fidyesini nasıl verir?
Orucunu mecburen tutamayanlar için fidye vermek lâzım gelir. Tutamadığı her oruç başına fakire birer fidye verilir. Yani fitre miktarı para. Fitreleri ne miktardan veriyorsa, ondan aşağı olmayan parayı her oruç adına fakire verme hâlinde, tutamadığı orucun mesuliyetinden kurtulmuş olur. Ancak, içinde bulunduğu hâlsizlik, hastalık gibi özürden dolayı orucunu tutamayıp fidye verenler, sonraları sıhhat bulup iyi olarak oruç tutacak bir kuvvete sahip olsalar fidye ile ödedikleri oruçlarını tekrar tutma mükellefiyeti gelir. Kaç gün için fidye vermişlerse o günleri tutarak borçtan kurtulmaları lâzım gelir. Aksi hâlde, ibadetlerini parayla fakire ödetmiş olurlar ki, bu caiz olmaz. Önce caiz oluşu, tutacak sıhhî imkâna sahip olamayışlarındandı. Bu imkân gelince mükellefiyeti de beraberinde getirmiş olur.
Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
İmsak vakti, ezan ile değil tan yerinin ağarması ile başlar. Bu sebeple ezan okunsun okunmasın imsak vaktinin başlaması ile yeme içmeye son vermek gerekir. Ezanın imsak vaktinden önce okunması, ezanla birlikte oruca başlamayı zorunlu kılmadığı gibi, ezanın geç okunması hâlinde de imsak vaktinin girmesinden sonra yiyip içmek mübah olmaz. Dolayısıyla kişi ezan bitene kadar yiyip içemez.
Bayanların ramazanda adet geciktirici ilaç kullanmaları caiz midir?
Ay hali oruç tutmaya manidir. Yani ay halinde olan bir bayanı oruç tutması caiz değildir. Dolayısıyla bu halde iken tutulan oruç geçerli olmaz. Ancak bayanların adetlerini geciktirmek için ilaç kullanmalarında bir sakınca yoktur. İlaç vesilesiyle adet gecikmesi olduğunda bayanların oruç tutmasında da bir sakınca yoktur. Buna göre ilaç sebebiyle de olsa, akıntı olmadıkça ay hali vuku bulmadığından tutulan oruç sahihtir.
Kaza namazı borcu olan teravih namazı kılabilir mi?
Bu konuda Hanefi ile Şafiî mezhep imamları farklı görüşlerde bulunmuşlardır. Hanefilere göre, kaza namazı borcu olanlar beş vakit namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmalı, kaza namazı kılmak için bu sünnetleri terk etmemelidir. Ayrıca, kılınması için hakkında hadis bulunan diğer kuşluk, tesbih, evvabin, teheccüd namazları da kılınmalı, kaza namazı için bunlar da terk edilmemelidir. Ancak bunların dışında kalan ve kendiliğinden kılınan nafile namazlar olacaksa, işte bunların yerine kaza namazı kılınması uygun olur. Fakat namaz öncesi ve sonrası sünnetlerle, kılınması için Hz. Peygamberin tavsiyeleri bulunan sünnetler kaza namazı için terk edilmemelidir. Şafiîlere göre ise, farz namazı borcu olanların sünnet kılması caiz değildir. Kazası olan olabildiğince erken bir şekilde farzları kılıp borçlarından kurtulmalı, ondan sonra sünnetleri kılmalıdır. Çünkü Şafiîlere göre, kişi ahiret gününde sünnet namazlarından sorulmayacaktır. Ama farz namazlarından sorulacaktır. Öyleyse kul sorumlu olduğu farz ibadeti yerine getirmelidir. Ondan sonra sorumlu olmadığı sünnet ibadeti ifa etmelidir.
Günün Ayeti
“Sadakalar (zekatlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Tevbe, 9/60.
Günün Hadisi
Savaşta sizden birinizi koruyan bir kalkan gibi oruç da cehennemden koruyan bir kalkan, ateşe karşı bir siperdir.”
(Buharı, Savm, 2)
Günün Sözü
Oruç, bedenin hem fiziksel hem ruhsal dinlenişidir.
Pier Mulen
Günün Duası
Allah’ım elimizi, ayağımız, gözümüzü, bütün organlarımızı haramdan, ibadetlerimizi de riyakarlıktan koru.
Ramazan Kavramları
İsâr nedir?
Kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme duygusudur. Yani bir kimsenin, kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi başka bir muhtaca vermesi, onu kendine tercih etmesi, başkasını kendinden daha çok düşünmesi demektir.
Günün Nüktesi
Babasının evinde otursaydı bunlar ona verilir miydi?
İbni Sa’d es-Sâidî şöyle dedi:
Resûlullah efendimiz, Ezd kabilesinden İbni Lütbiyye denilen bir adamı zekât toplamak üzere görevlendirmişti. Bu zat vazifesini yapıp Resûlullah’ın huzuruna gelince:
“Şu mallar sizindir, şunlar da bana hediye edilenlerdir, dedi”.
Bunun Hz. Peygamber ayağa kalktı ve Allah’a hamd ü senadan sonra şöyle buyurdu:
“Size söyleyeceğime gelince: Allah Teâlâ’nın benim idareme verdiği işlerden birine sizlerden birini görevli tayin ediyorum, sonra da o kişi dönüp geliyor ve bana diyor ki:
“Şunlar size ait olanlardır; şunlar da bana hediye edilenler.”
Eğer o kişi sözünde doğru ise, babasının veya anasının evinde otursaydı da kendisine hediyesi gelseydi ya!
Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz haksız olarak bir şey alırsa, kıyamet gününde o aldığı şeyi yüklenmiş vaziyette gelir.
(Buhârî, “Hiyel”, 15, “Zekât”, 3.)