Tavla, okey veya kağıt oynamak dinen yasaklandığı ve kumar kabul edildiği için haramdır. Dolayısıyla Müslüman kimse ister parasına, ister çayına, isterse zaman geçirmeye olsun kumar oynayamaz oynadığında haram işlemiş olur. Ancak kağıt, tavla, okey tarzı oyunlar yasak ve haram olmakla beraber orucu bozmaz. Zira orucu bozanlar arasında manevi şeyler yoktur. Yeme, içme, cinsel ilişki gibi maddi hususlar orucu bozar. Buna göre oruçluyken tavla, okey, kağıt oynayan kimse oynadığı oyun haram olmakla beraber orucunu bozmaz ancak orucun da ruhuna uygun değildir.
Oruçluyken duş almak orucu bozar mı?
Oruçluyken duş almak orucu bozmaz. Fakat ağız ve burundan vücuda su girerse o zaman oruç bozulur. Bundan dolayı duş alınacağı zaman dikkat olmak gerekir.
Sürekli seferi olan kişi oruç ibadetini nasıl yerine getirebilir?
İslam dini Ramazan ayında oruç tutamayan hasta ve yolcuların sonradan kaza etmelerini emreder. Mazeret devam ettiği sürece ruhsat da devam eder. Sürekli mazereti bulunan kişiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları Ramazan oruçlarını kaza ederler. Kur’an-ı Kerim’de; “… Kim de hasta veya yolcu olursa, (oruç) tutmadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.” buyurulmaktadır (Bakara, 2/185). Devamlı olarak uzun yola giden kaptan ve sürücüler de yolcu hükmündedir. Şu kadar var ki, yolculuğu esnasında bir sıkıntı çekmeyenlerin oruç tutması daha faziletlidir.
Birinden alacağımız olan borcu zekat olarak sayılabilir miyiz?
Zekatın sahih olması için yoksul kişiye verilen zekat malının zekat niyeti ile temlik edilmesi lazım. Fakire borç olarak verilen meblağ, fakir o meblağ üzerinde tasarrufta bulunduktan sonra zekata mahsup edilemez. Ya da zengin de olsa borç verdiğimiz kişi fakirleşirse o parayı zekat olarak sayamayız.
Zekat veya sadaka-i fıtır cami inşaatı için verilebilir mi?
Zekâtın ve fıtır sadakasının geçerlilik şartlarından biri de temliktir. Temlik, bir malı, mal edinmeye ehil bir kişinin mülküne geçirmektir. Cami, okul, köprü, yol vb. yerlere temlik söz konusu olmadığından, buralara zekât ve fıtır sadakası verilemez.
Kişinin evde tek başına kıldığı teravih namazı geçerli olur mu?
Camii ve mescidlerde teravih namazı cemaatle kılındığı halde bir özrü olmaksızın cemaati terk edip bu namazı evinde kılan kimse, günah işlemiş olmaz. Ama cemaat sevabından ve faziletinden mahrum kalır. Aynı şekilde bir kimse evinde cemaatle teravih namazını kılsa cemaat sevabını alır ama mesciddeki sevaba erişemez. Çünkü mescitlerin fazileti fazladır. Ayrıca bu namaza gitmek için de yürümek bir sevaptır.
Zekat ve fıtır sadakası için belirlenen nisap miktarı aynı mıdır?
Zekat dinen zengin sayılan Müslümanlara farzdır, temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 85 gram altın veya bu altın değerinde temel ihtiyaçlardan fazla malı yahut parası olan kimseler dinen zengin sayılırlar. Bu miktara nisap denir. Zekatın farz olması için ölçü kabul edilen bu miktar, fıtır sadakası ve kurban için de aynıdır. Fakat Şafii de fıtır sadakası farz olduğundan zenginlik aranmadan herkese nisap olmadan farzdır.
Günün Ayeti
Namazı dosdoğru kılın zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz onu Allah indinde bulacaksınız. (Bakara, 2/110)
Günün Hadisi
Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır. (Tirmizi / Zekât, 26).
Günün Sözü
Oruç, can gözünün açılması için bedenleri kör eder. Hz. Mevlana
Günün Duası
Ey afı ve mağfireti bol olan Allah’ım geçmişte işlemiş olduğumuz bütün günahlarımızı kıldığımız namaz ve tuttuğumuz oruçların hürmetine bağışla ve bizi razı olduğun kullarından eyle.
Ramazan kavramları
Tövbe nedir?
Kulun işlediği kötülük ve günahlara pişman olup, onları terk ederek Allah’a yönelmesi, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak suretiyle Allah’a sığınarak bağışlanmasını dilemesi demektir.
Günün Nüktesi
Müslüman olmanın mükafatı...
Ebu Sa’îd der ki; Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
“Bir kul İslâm’a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün şerleri de affeder.
Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür:
Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır.”
Buharî, “İman”, 31.