Tedbirin alınması takdire aykırı bir iş değildir. Eğer bir husustaki takdir-i ilahi, Levh-i Mahfuz’da takdir ve tespit edilmiş ise, onda değişiklik olmaz. Ama Biz hayatımızı kurallara ve emredilene göre yaşamak zorundayız.
Başımıza gelecekleri ya da kavuşacağımız nimetleri ve güzellikleri biz bilemeyiz. Zira biz gayb ilmine sahip değiliz. Dolayısıyla hayatımızı yaşarken nasıl rızkı veren Allah olduğu halde rızık temini için çalışıyorsak aynı şekilde başımıza gelmesi muhtemel kaza ve tehlikeleri bertaraf etmek için de tedbir almak zorundayız. Ama aldığımız bu tedbir asla kadere muhalif değildir. Bilakis bu tedbiri almamak tıpkı rızkı aramamak ve sebeplere sarılmamak gibi yanlıştır.
Nikâhtan önce nişanlılar veya evlenecek kişiler birbirini ne kadar görebilir?
Evlenecek kişilerin birbirini daha iyi tanıması ileride iyi bir aile kurmaları ve problem çıktığında da bunu çözebilmek için evlenmeden önce görüşme yapmalarında ailenin kalıcılığı babından uygun bir davranıştır.
Fakat bu görüşmeyi İslami çerçeveyi ihlal etmeden yapmaları gerekir. Bu görüşme bir defa olabileceği gibi bin defa da olabilir sayı konusunda bir sınır söz konusu değildir. Ama görüşme tenha yerlerde kapalı kapılar arkasında tek başlarına kalarak değil harama düşmeyecek şekilde görülebilecek bir mekanda olması gerekir.
Nitekim Hazreti Peygamber bir hadisi Şerifte şöyle buyurmaktadır: “Kadın ve erkek tek başlarına tenha yerde kaldıkları vakit üçüncü kişileri şeytan olur.” Bu hadisten hareket eden İslam fıkıhçıları ister nişanlı ister sözlü isterse evlenmek için tanışmış olan kişiler olsun fark etmeksizin halvet olacak şekilde nikahı birbirine düşen kadın ile erkeğin görüşmesini uygun görmemişlerdir.
Ezan okumanın hükmü nedir?
Ezan, farz namazlarının vaktinin girdiğini belli sözlerle ve özel bir şekilde ilan etmek, bildirmek demektir. Hükmü de sünnettir.
Namaz Mekke döneminde farz kılınmakla birlikte, ezan hicretten sonra uygulamaya konulmuştur. Medine’ye hicretten sonra, Mescid-i Nebevî’nin inşası tamamlanıp düzenli bir şekilde cemaatle namaz kılınmaya başlanınca, Hz. Peygamber vakitlerin girdiğini duyurmak için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmüş, o esnada Hz. Peygamber’e vahiyle, ayrıca sayıları yirmiye kadar ulaşan sahabiye rüyalarında bugünkü ezanın şekli öğretilmiştir. Hz. Bilal tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin damında okunarak uygulamaya konulmuştur.
Ezan, Müslümanlığın şiarı haline gelmiş müekket bir sünnettir. Ezan aracılığıyla halka hem namaz vaktinin girdiği ilan edilmekte, hem de Allâh’ın büyüklüğü, Peygamberimizin O’nun kulu ve elçisi olduğu ve namazın kurtuluş yolu olduğu ilan edilmektedir.
Günün Ayeti
Göğün boşluğunda Allah’ın buyruğuna boyun eğerek uçan kuşlara bakmıyorlar mı? Onları Allah’tan başka tutan kimse yoktur. İnanan millet için bunda dersler vardır.
Nahl, 16/79.
Günün Hadisi
“Her kul öldüğü durum üzere haşredilir. İyilik üzere ölmüşse iyi, kötülük üzere ölmüşse kötü olarak diriltilecek.”
(Buhârî, “Rikak”, 45)
Günün Sözü
Kalbinizle yaptığınız her şey, size geri dönecektir.”
Mevlana
Günün Duası
Allah’ım bugün helal kazancımızı haramdan koru
Bunları biliyor muyuz?
Tilavet Nedir?
Kur’an-ı Kerim’i güzel ve yüksek sesle, usulünce okumaya denir.
Günün Nüktesi
En büyük günah…
Ebû Bekre şöyle dedi: Resûlullah; “En büyük günahı size haber vereyim mi?” buyurdu.
Biz:
– Evet, yâ Resûlallah, dedik.
Resûl–i Ekrem:
– “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek” buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve “İyi belleyin, bir de yalan söylemek, yalancı şâhitlik yapmaktır” buyurdu.
Bu son cümleyi sürekli tekrarladı.