Tesbih namazı, Peygamber efendimizin ibn-i Abbas’a öğrettiği bir namazdır. Her zaman kılınabilir. Tesbih namazı 4 rekâttır. İki rekâtta selam verilerek de kılınır. Her rekâtın da 75 defa tesbih söylenir, dört rekatta 300 tesbih eder rekâtının nasıl kılındığını tarif edelim her rekâtı aynen kılınır.
“Niyet ettim Allah rızası için Tesbih Namazı kılmaya” diye niyet edilir. “Allahu Ekber” diyerek namaza durulur. Tesbih namazında okunacak dua şudur: “Subhanellahi velhamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu Ekber” . Bu dua namazın şuraların da söylenir:
1-Sübhaneke’den sonra 15 defa,
2-Euzu-Besmele, Fatiha ve sureden sonra 10 defa
3-Rüku’da 3 defa söylenen “Subhane Rabbiyel Azim”den sonra 10 defa,
4-Rüku’dan doğrulunca 10 defa;
5-Secdeye varıp 3 defa söylenen “Subhane Rabbiye’l a’la” dan sonra 10 defa,
6-İki secde arasında oturunca 10 defa,
7-İkinci secdede yine 10 defa söylenir. Toplam 75 defa söylenir olur. Ettehiyyatü okunur, ikinci rek’ate kalkılır.
Önce 15 defa söylenir, soma Fatiha okunur, 10 defa söylenir, aynen birinci rekattaki gibi tamamlanır. İkinci rekatta oturunca ister Ettehiyyatüyü okuyup 3. rek’ate kalkar 3. ve 4. rek’atı aynen kılar, isterse Ettehiyyatü’den sonra salli, barik dualarını okuyup selam verir. Yeni bir tekbir alarak iki rek’at daha aynı şekilde kılar.
Ramazan ayının sıcak günlere rastlaması ile bir kimsenin de çalışmak mecburiyetinde olması, orucu bırakıp ve sonra kaza etmesine cevaz vermez. Müslüman, her işini Allah’ın emrine göre ayarlamak mecburiyetindedir. Yoksa dinin hükümlerini kendi durumuna ve keyfine göre zorlaması, kendini aldatmak ve ahiret hayatını harap etmek olur. Dolayısıyla ağır işte çalışmak orucu tutma anlamında her ne kadar zor da olsa orucu bu nedenden dolayı kazaya bırakmak dinen caiz değildir.
Krem sürmek, makyaj yapmak veya yaptırmakla oruç bozulmaz. Ancak, makyaj malzemeleri, herhangi bir şekilde ağız ya da burun yoluyla boğaza ulaşması halinde oruç bozulur. Tabii böyle bir şüpheye ve tehlikeye düşmemek için gerekmediği sürece oruçlu halde makyaj yapmamak daha doğrudur.
Umumi belva kabilinden olup kaçınılması mümkün olmayan, rüzgârın kaldırdığı toz, yanan ocaktan çıkan duman, arabadan çıkan egzoz dumanı, elenen veya öğütülen unun ve benzeri şeylerin oruca bir zararları yoktur. Çünkü bunlar devamlı olarak insanlar tarafından karşılaşılan ve sakınılması mümkün olmayan şeylerdir.
Hz. Peygamber döneminde teravih namazı sadece birkaç defa kılınmıştır. Kılınan teravih namazı bazen cemaatle bazen de münferit olarak kılınmıştır. Hz. Peygamberin vefatından sonra teravih münferit olarak kılınmıştır. Hz. Ömer, Halifeliği döneminde bir ramazan gecesi mescide çıktığında halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldığını görmüş. Dağınık bir şekilde kılmak yerine insanları bir imamın arkasında toplayıp teravih namazının cemaatle daha derli, toplu ve düzenli bir şekilde kılınmasının uygun olacağını düşünmüş ve ertesi gün teravih namazının cemaatle kılınmasını emretmiş.
Günün Ayeti
Sadakalarınızı başa kalkarak ve eziyet ederek boşa götürmeyin.
Bakara, 2/264.
Günün Hadisi
Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır
(Tirmizi / Zekât, 26).
Günün Sözü
Allah’ın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.
Taberani
Günün Duası
Allah’ım ramazan ayının hürmetine dünyamızı da ahretimizi de mamur eyle.
Ramazan Kavramları
Tilavet secdesi Nedir?
Kur’ân’da on dört yerde geçen secde ayetlerinin okunması veya işitilmesi halinde yapılan secdeye denir.
Günün Nüktesi
İki organ ve cehennem ile cennete götüren...
Hz. Peygamber, bir gün ashabına: İnsanları en çok cehenneme girdiren şey nedir? diye sordu. Ashap: Allah ve Resulü bilir ancak, dediler.
Hz Peygamber: İki uzvudur ki, biri ağzı, diğeri ferci (cinsiyet organı), buyurdu.
Sonra tekrar sordu: İnsanların en çok cennete eriştiren şey nedir?
Ashap, aynı cevabı verince, şu açıklamayı yaptı:
Bu da iki şeydir: Biri, Allah’tan korkmak, yani takva sahibi olmaktır. Diğeri de güzel ahlaka sahip bulunmaktır.
Tirmizî, “Birr”, 62.