2

Ramazan bayramı ile kurban bayramı arasında nikah kıymada bir sakınca var mı?   


  • Oluşturulma Tarihi : 20.07.2015 07:41
  • Güncelleme Tarihi :

İslam dini, Müslümanların evlenip, yuva kurmalarına büyük önem verir. Kur'an-ı kerim'de evliliği teşvik eden bir çok ayet olduğu gibi Hazret-i Peygamber de evlilik için bir çok söz sarf etmiştir.

Ama ne Kur'an-ı kerim'de ne de peygamberlerin sünnetinde iki bayram arasında evlenmeyi yasaklayan bir nass(delil) yoktur.

         Bu yöndeki inanış ve söylentiler İslam dininin nikah bağı ile bağdaşmaz. Bağdaşmadığı gibi hurafeden öte gitmez. Kaldı ki, iki bayram arası olmayan bir zaman da söz konusu değildir. Ramazan bayramı ile kurban bayramı arası olduğu gibi, Kurban Bayramı ile Ramazan Bayramı arası da bir zaman dilimidir. Buna göre her zaman nikah akdini şartlar oluştuğu vakit yapmak caizdir.

 Tövbe edildiği halde affedilmeyen günah var mı?

      İslam dini, inanç, ibadet ve muamelat olmak üzere üç kısımdan oluşur. İnanç kısmını inkar etmek yani imanının altı esasından birini Allah’ı, Peygamberi…  inkar etmek küfürdür dinden çıkmadır. Diğer konularda haddi aşmak ise günahtır. İçki içmek, namaz kılmamak, yalan söylemek…  gibi.

     Kişi kafir olmadıkça günah işlemekle dinden çıkmaz. Küfür dışında günah işleyen kişi, ne kafir ne de münafık olur, imandan çıkmaz. Ama günahkar olur. İşlediği günahın büyüğüne göre de asi olur.  Bu anlamda ibadet ve muamelat kısmında işlenen günah insanı kafir yapmaz günah işlendiğinde tövbe etmek gerekir. Tövbe edildiğinde de günahın işlenmemiş gibi affedileceğine inanırız.  Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de günah işleyenleri  "Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah'a dönün" (Tahrim, 66/8)  hitabı ile tövbeye ve halis bir pişmanlığa çağırmaktadır.

      İmanlı olmak kaydı ile işlenen günah tövbe edilmekle silinir ama dinden çıkmayı gerektiren bir fiil işlenmişse yani Allah, Peygamber, Ahiret, Kader…  inkar edilmişse bunun tövbesi öncelikle tekrar imana ve İslam dönmek için iki şahadeti getirmektir. Ondan sonra tövbe ve istiğfar etmektir.

      Var olan kul hakkını affettirmek için de tövbe etmek yetmez. Çünkü tövbe etmekle kul hakkının sorumluluğundan kurtulmaz. Bunun için de hak sahibinin hakkını ödemek ve helalleşmek gerekir.

 Müslüman kimse Müslüman olmayan kimsenin kanını alabilir mi?

      Tedavi için yapılan kan naklinde, kan verenin Müslüman veya gayr-ı Müslim oluşunun bir farkı yoktur. Müslüman’dan kan alınabileceği gibi, Müslüman olmayandan kimseden de kan alınabilir.

     Aynı şekilde kan veren kimse Müslüman’a kan verebildiği gibi Müslüman olmayan kimseye de kan verebilir. Bunun da dini anlamda hiçbir sakıncası yoktur.

 Müslüman kimse günahından dolayı cehennemde sonsuza kadar kalır mı?

     İmanın esaslarına inanan kişi müslümandır. Müslüman’ın da günahı ne kadar çok olursa olsun Allah onu affetmese, şefaat edecek olanlar da şefaat etmese bu Müslüman günahından dolayı cehenneme gider.

      Ancak günahlarının cezasını çektikten sonra illaki cennete girer. Çünkü hiçbir Müslüman sonsuza kadar cehennemde kalmaz. Cehennemde ebediyen olarak kalacak olanlar inanmayan, şirk koşan, kafir olan kimselerdir.

 Günün Ayeti

 Onlar İslâm'a girdikleri için sana minnet ediyorlar. De ki: Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın. Bilakis sizi imana erdirdiği için Allah sizin başınıza kakar.

 Hucurat 17.

 Günün Hadisi

“Muhakkak insanlardan bazıları, hayrın anahtarları ve şerrin kilitleridir. İnsanlardan bazıları da şerrin anahtarları, hayrın kilitleridir.”

 Günün Sözü

Ümidini kaybetmiş olanın başka kaybedecek bir şeyi yoktur.

Bois

 Günün Duası

 Ya Rabbi bana zorluk ve sıkıntı verdiğinde sabrımı benden alma.

 Bunları biliyor muyuz?

Kavli Sünnet nedir?

Hz. Peygamberin dinî konulardaki sözlerini ifade eden bir kavramdır.

 Günün Nüktesi

Sağlam İŞ…

Mehmed Âkif Ersoy, Berlin'den döndüğünde sormuşlar:

- Berlin'de ne var ne yok üstad!

Şöyle cevap vermiş:

 - Gördüğüm kadarıyla işleri dinimiz gibi sağlam; dinleri ise işlerimiz kadar çürük.

Ramazan bayramı ile kurban bayramı arasında nikah kıymada bir sakınca var mı?   
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık