2

Rüyada kurban kestiğini gören kimse günlük hayatta bunu kesmek zorunda mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 16.09.2014 06:42
  • Güncelleme Tarihi :
Rüyada kurban kestiğini gören kimse günlük hayatta bunu kesmek zorunda mı?

Peygamberlerin dışındaki insanların gördükleri rüyalar, kesin bir hüküm ifade etmediği gibi bağlayıcılığı da yoktur.

      Durum bu olunca rüyada kurban kestiğini ya da kurban adadığını gören kimsenin, bu adağını yerine getirmesi gerekmez. Çünkü rüya ile amel edilmez. Uyuyan kimsenin de bir sorumluluğu yoktur. Nitekim Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyurmuştur: “Şu üç kişiden kalem kaldırıldı: Uyuyan kişi uyanıncaya, çocuk buluğa erinceye ve akıl hastası olan da iyileşinceye kadar.” (Ebû Dâvûd, Hudûd, 16)

 

Müslüman kadının Müslüman erkek dışında birisi ile evlenememesinin sebebi nedir?     

     Müslüman erkek Müslüman kadın dışına ehli kitap dediğimiz Yahudi ya da Hristiyan bayanla da evlenebilir. Ancak Müslüman bir erkeğin; Müslüman, Yahudi veya Hıristiyan bir bayan dışında bir kadınla evlenmesi yasaktır. Nitekim bu hususta Kur'an-ı Kerim'de “Müşrik kadınlarla iman edinceye kadar evlenmeyin...” (Bakara 221) buyrulmaktadır.

         Müşrik Allah'ın birliğine inanmayan, ona ortak koşan kimse demektir. Yahudi veya Hıristiyan kadınlarla Müslüman erkek evlenebilir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır.

“Mümin kadınlardan hür ve iffetli olanlar ile sizden evvel kitap verilenlerden yine hür ve iffetli kadınlar da... Size helaldir.” (Maide 5)

          Buna karşılık Müslüman bir kadının gayr-i Müslim bir erkekle (isterse bu erkek ehl-i kitap olsun) evlenmesi dinen mümkün değildir. İslam fıkıhçıları Müslüman kadının Müslüman erkek dışında bir erkekle evlenemeyeceğini yukarıdaki bu ayetten ve Mumtehine suresinin 10. ayeti olan şu ayete dayanarak hükme bağlamışlar: “...Bunlar onlara helal değildir. Onlar da bunlara helal değildir.”

          İslam bilginlerinin bu ayetleri gayri Müslim erkeklerle evlenmeyi yasaklayacak şekilde yorumlamaları başka bir din mensubuyla evlenmenin kadının ve doğacak çocukların dinini menfi olarak etkilemesi endişesine dayandırmışlardır.

 

“Şart olsun” sözü yemin sayılır mı?

      Dinen yasaklanmayan ve insanlar tarafından yemin oluşu örf haline gelen her söz, yemin sayılır (Ayni, el-Binaye fi şerhi’l-Hidaye, V, 168).

      “Şart olsun” sözünde de, kullanıldığı yerdeki örfi anlamın ve bu sözü söyleyen kişinin niyetinin önemi büyüktür.

      Yurdumuzun bazı yörelerinde “Şart olsun.” sözü, genellikle “talak” yani “Karım boş olsun.” anlamında kullanılmaktadır. Böyle yerlerde, bir işi yapmak veya yapmamak için “Şart olsun” diyen kişi, sözünde durmazsa eşi kendisinden bir ric’i talak, yani iddet süresi içinde, yeniden nikahlanmaya gerek olmadan; iddet süresi dolduktan sonra ise, yeniden nikahlanarak evliliklerini devam ettirebilecek boşama şekli ile boşanmış sayılır. Diğer iki nikah bağı ile evlilikleri devam eder.

      Bu sözü, eğer bir işi yapmak veya yapmamak konusundaki kararlılığını pekiştirmek için, yemin kastı ile söylemişse, yemin hükmündedir. Sözünü yerine getirmezse yemini bozulmuş olur ve yemin keffareti gerekir.

Kendisine hac farz olmasına rağmen hacca gitmeyen kimse öldükten sonra biri yerine gidebilir mi?

       Üzerine hac farz olup da, bunu yerine getiremeden ölen kişi, vasiyet etmişse, vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Vasiyet etmemişse, varisleri isterlerse onun adına hac yapabilirler.    

       Nitekim hacca gitmeyi adayan, fakat edâ edemeden ölen bir kadının kardeşi, ne yapması gerektiğini öğrenmek amacıyla Hz. Peygamber'e sorduğunda Hz. Peygamber, “ölen kardeşinin borcu olsaydı öder miydin?” diye sormuş, adam da, “evet ya Rasulallâh!” deyince, Allâh Resulü: “O halde Allâh'a karşı olan borcunu da öde! Çünkü o ödenmeye daha lâyıktır.” buyurmuştur.

         Buna göre kendisine hac ibadeti farz olduğu halde eda etmeden ölen kişinin yerine hacca gidilebilir.

Beli rahatsız olan bir kimsenin abdestte yardım alması caiz mi?

      Bedenle yapılan ibadetlerde aslolan kişinin tek başına bu ibadeti yapmasıdır.  Bu anlamda

kişinin tek başına abdest alması mümkün ise başkasından yardım alarak abdest alması mekruhtur. Çünkü bunda ibadete aykırı olan bir nevi kibirlenme vardır.

      Ancak kişinin her hangi bir fiziki rahatsızlığı varsa abdest alırken başkasından yardım almasında dini anlamda bir sakınca yoktur

Günün Ayeti

İblis şöyle dedi: "Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde insanlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım

Günün Hadisi

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış.”

Günün Duası

Ya rabbi bugün bana verdiğin her şeyin hayırlısını ver.

Günün Sözü

Hedefi olmayan neye nişan alacağını bilmez.

Çin Atasözü

 

Bunları biliyor muyuz?

Furkan  Nedir? 

Îmânı küfürden, ihlası riyadan, tevhîdi şirkten, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, hayrı şerden, iyiyi kötüden, helalı haramdan, tayyîbi habîsten... ayıran ve gerçekleri açıklayan demektir.

 

Günün Nüktesi

Haklısınız…

     İstanbul'da kenar semtlerden birinde oturan yaşlı bir kadın dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın huzuruna çıkmak istediğini saraydaki görevlilere bildirmiş.

     Bunun üzerine sultanın karşısına çıkarılmıştı. Yaşlı kadın:

     Evinin soyulduğunu ve bu olaydan padişahın sorumlu olduğunu söyleyerek, şikâyette bulunur.

     Bunun üzerine hiddetlenen Kanuni:

-Bana bak kadın, sen niçin bu kadar derin uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın? deyince,

     Yaşlı kadın:

      Padişahım! Kusura bakma, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat uyuyorduk der. Bu cevap üzerine Kanuni utanarak:

-Haklısınız diyerek, kadının çalınan mallarının bedelini kendi malından öder.

Rüyada kurban kestiğini gören kimse günlük hayatta bunu kesmek zorunda mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık