Sayfa Yükleniyor...
Allahın bize bahşettiği bütün gün, gece, ay ve yıl yani zaman mefhumu değerli ve kıymetlidir. Allah indinde değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Ancak bu zaman mefhumu içerisinde daha hayırlı ve bereketli zaman dilimleri vardır. Cuma gününün diğer günlerden, kadir gecesinin diğer gecelerden, ramazan ayının diğer aylardan daha hayırlı olması gibi.
Ancak değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Bu anlamda halk arasında var olan kameri ya da hicri aylardan olan safer ayının uğursuz ve belaların çokça olduğu inancı dinen doğru bir inanç değildir.
Safer ayının uğursuz olduğu ve bu ayda bela ve musibetlerin çokça meydana geldiği şeklinde bir anlayış cahiliye dönemine ait olup, dinimizde yeri yoktur.
Dolayısıyla böyle bir anlayış hurafedir. Şöyle ki bu ayın diğer aylardan hiçbir farkı yoktur. Hz. Peygamber böyle bir anlayışı reddetmiştir. Nitekim bir hadisi şerifinde, sefer ayında uğursuzluk yoktur buyurmuştur. Buna göre Safer ayında uğursuzluk yoktur. Bu inanç cahiliye hurafesidir.
Nazar duası diye bir dua var mı?
Nazarın mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerimde, İnkâr edenler Kuranı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. (Kalem, 68/51-52) buyurulmaktadır.
Hz. Peygamber, nazar değmesine karşı Muavvizeteyn yani Felâk ve Nâs surelerini okumuş sahabelere de bunları okumalarını tavsiye etmiştir.
Ayrıca Hz. Peygamber torunları Hasan ve Hüseyini nazar ve benzeri olumsuzluklardan korumak için onlara şu duayı okurdu: Sizi her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allahın eksiksiz kelimelerine ısmarlarım(İbn Mâce, Tıb, 36).
Yine Hz. Peygamberin, Kim hoşuna giden bir şey görür de; Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh (Allahın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez. (Beyhakî, Şuabül-îmân, VI, 213) buyurmuştur.
Bunun dışında kişi nazara veya büyüye karşı farklı dualar da okuyabilir.
Şükür namazı ne zaman kılınır?
Şükür namazı nafile olarak, kılınan bir namazdır. Başımıza gelen musibet veya eziyetten kurtulunca ya da umulan bir nimeti elde edince nimeti veren Allaha şükrü eda etmek için iki rekat namaz kılınır. Mesela kişi ev, araba alınca, önemli bir hastalıktan kurtulunca, askerden gelince veya işe başlayınca, arzuladığı bir başarıya ulaşınca şükür namazı kılabilir. Hz. Peygamber müjdeli haber aldığında şükür namazı kıldığı veya şükür secdesi yaptığı rivayet edilir.
Şükür namazının belli bir zamanı yoktur. Namaz kılınabilen vakitlerde (günün namaz kılınmayan üç mekruh vakti dışındaki bir zamanda) kılınabilir. İki rekat kılınabileceği gibi nafile bir namaz olduğu için ikinin katları şeklinde de kılınabilir.
Şükür namazında zorunlu olarak okunması gereken bir sure veya dua da yoktur.
Günün Ayeti
Ceza ve hesap günü şüphesiz olacaktır.
Zariyat, 51/6.
Günün Hadisi
Evlenen kimse dininin yarısını korumuş olur. Geri kalan yarısı hususunda da Allah'tan korkmalıdır.
Günün Sözü
Geçmişin tehlikesi esir olmaktı, geleceğinki ise robot.
(E. FROMM)
Günün Duası
Allahım bugün bizi bela, musibet ve acı haberler ile imtihan etme.
Bunları biliyor muyuz?
Nâmus-ı Ekber Nedir?
Hz. Peygambere vahiy getiren ve dört büyük melekten biri olan Cebrâil aleyhisselâm demektir.
Günün Nüktesi
Makam İmtihanı
Behlül, bir gün Harun Reşidin sarayına gelir. Hârunu tahtında göremeyince yerine geçip halife gibi oturdu. Derken saray görevlileri durumu fark edince,
Bre edepsiz deli. diye birkaç tokat atıp yerinden alaşağı ettiler.
Patırtı üzerine hadise yerine gelen Halife, Behlülü iki gözü iki çeşme ağlarken bulunca görevlilere,
Nedir, ne oluyor burada? diye sual etti;
Onlar da, Ey müminlerin emiri bu divâneyi sizin yerinize geçip oturmuş halde bulduk. Edebini takınması için bir iki tane vurduk, ondan ötürü ağlayıp durur. cevabını verince Behlül atıldı,
-Hayır ey halife, ben yediğim tokatlara ağlamıyorum; senin halin için ciğerimi dağlayıp ağlıyorum ki ben ömrümde bir defa bu makâma birkaç dakikalığına oturduğum için bunca dayak yedim. Sen ise her gün burada oturmaktasın ve kim bilir ne kadar dayak yemen gerekecektir!