2

Salât-u selam nedir?


  • Oluşturulma Tarihi : 11.11.2015 09:30
  • Güncelleme Tarihi :

       Salât ve selam kelimelerinden oluşan “salât-u selam” terkibi, Hz. Peygamber için okunan ve Allah’ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir.      

Kur’an-ı Kerim’de, “Allah ve melekleri şüphesiz Peygambere salât ediyorlar. (O hâlde) ey iman etmiş olanlar, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab, 33/56) buyurulmaktadır.

Hz. Peygambere, Allah’ın salât etmesi rahmet, meleklerin salât etmesi şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise dua etmeleri anlamına gelmektedir.  

Hz. Peygambere en kısa şekilde, “Allahümme salli alâ Muhammed” veya “Sallallahü aleyhi ve sellem” ya da “Allahumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim” diye salât-u selam getirilir.

        Sahabeler sana nasıl salat getirelim diye sorduğunda Sevgili Peygamberimiz onlara cevaben şöyle demiştir: “Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine, İbrahim ve onun ailesi üzerine salât ettiğin gibi salât et! Şüphe yok ki, sen çokça hamdedilen ve şanı yüce olansın. Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine, İbrahim ve ailesine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle! Şüphesiz ki, sen çokça hamdedilen ve şanı yüce olansın. (Buhârî, Enbiya,10)

Şaka ile imanı inkar etmek caiz mi?

Bir zaruret olmadıkça küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemesi kişiyi dinden çıkarır. Bu şekilde dinden çıkan kişinin, dini hükümlere göre, eşiyle aralarındaki nikah bağı da kopar.

Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Nitekim Kur'an-ı Kerim Nahl süresi 106. ayetinde bu konu ile ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: "İmandan sonra Allah'a karşı küfre saparak, -kalbi imanla mutmain olduğu halde zorlananlar hariç-, küfre sinesini açan kimseler üstüne muhakkak ki, Allah'tan bir gazap iner ve kendilerine büyük bir azap vardır" buyrulmaktadır.

Hz. Peygamber de bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: "Ümmetimden hata ve unutmak veya zorlama sonucu vuku bulacak günahlar affolunmuştur"

Ayetten ve hadisten anlaşıldığına göre, kişi küfrü gerektiren sözleri isteyerek bilinçli bir şekilde söylerse dinden çıkmış olur. Ancak, kalbi imanla dolu olduğu halde zorlama ile küfür sözlerini söylerse dinden çıkmaz.

Zorlama İslam hukukunda, bir kimseyi tehdit ve korkutma ile rızası olmadığı bir sözü söylemeye veya bir fiili yapmaya mecbur bırakmaktır. Ancak bu ikrahın yani zorlamanın geçerli olması için zorlayan kişinin o işi yapmaya muktedir olması gerekir.

Buna göre Müslüman olmadığını söyleyen bir kimse ortada bir zorlama ve tehdit olmadığından bu sözleri söylemesi caiz değildir. Zira bu kişi kendi irade ve seçeneğiyle bu sözleri söylediğinden imanı hafife atmış ve böylece dinden çıkmış olur.

Koca boşadığı hanımına dinen nafaka vermek zorunda mı?

İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.

Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.

Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: ”Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).

Bu ayetten anlamından hareketle,  İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.

 Günün Ayeti

İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

Nûr, 19

 Günün Hadisi

Hayırlı işlerinizde acele ediniz

 Günün Sözü

“Hayat, siz planlar yaparken olanlardır “

John Lennon

 Günün Duası

Allah’ım evlerimizi aşsız, kalplerimizi aşksız, dillerimizi duasız bırakma

 Bunları biliyor muyuz?

Binayı Salat Nedir?

Namaz kılarken elinde olmayan bir sebeple abdesti bozulan bir kimsenin abdest aldıktan sonra namazına kaldığı yerden devam etmesi demektir.

 Günün Nüktesi

Ya cennete girecek bir amelin yok deseler…

İbrahim Edhem Hazretleri bir gün hamama girmek istemiş.

Hamamcıya:— Param yok, hamama girmeme müsaade etmez misiniz? demiş.

Hamamcı,

 Parasız hamama girilmez diyerek hamama sokmadı,

İbrahim Edhem, ısrar etti ise de hamamcı kabul etmedi.

Boynu bükük olarak hamamdan ayrılan İbrahim Edhem, öyle bir bağırış bağırdı ki yer gök inledi...

 Bu sesi duyan halk, ağlamakta olan İbrahim Edhem’in başına toplanıp:

— Bu kadar feryada hacet yok, hamam parasını biz verelim de ağlama dediler.

İbrahim Edhem, toplanan kalabalığa şöyle seslendi:

— Ey ahalî! Siz, benim hamama giremediğim için mi ağladığımı sanıyorsunuz?

      Ben hamama giremediğim için ağlamıyorum. Ben dünyada iken parasız hamama bile sokmuyorlar... Ya ahirette de senin cennete girecek bir amelin yok diye kapıdan geri çevrilirsem benim halim ne olur? diye ağlıyorum...

Çünkü salih ameli olup oraya girmeyi hak etmeyenleri içeri sokmayacaklar, buyurdu...

Salât-u selam nedir?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık