2

Savaş şehitliğinden başka şehitlik var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 02.08.2016 06:59
  • Güncelleme Tarihi :

Gerçek şehitlik inanmayanlara karşı sırf Allah’ın dini ve onun rızası için savaş meydanında savaşırken öldürülen Müslüman’a verilen bir unvandır ki gerçek şehitlik de budur. Bu kısım insanlar Kur’an’ın ifadesi ile diri olup ölmemiş kimselerdir ama biz bunun farkında değiliz. Bu şehitler ahirette cennetlik olup Müslümanlara şefaat edecek müminlerdir.

Şehitlik bu olmakla beraber bu mertebe de olmasa da şehitliğin başka şekilleri de vardır. Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde: “Yanarak ölen, suda boğulan, göçük, çığ, toprak veya bina altında kalan, veba gibi salgın hastalıklardan vefat eden, gurbette veya ilim yolunda ölen,  doğumda vefat eden kadın şeklinde sıralamıştır. Bu şehitler sınıfı İslam inancında hükmen şehit olarak kabul edilmektedir.”

Yurt dışında yaşayan bir kimse Müslüman olmayan kimseden kan alabilir mi?

Buna karşılık mezarın bir-iki karış yükseltilmesi, israfa kaçmadan ve tevhid inancına zarar vermeyecek şekilde yapılmasında bir sakınca yoktur.

Tedavi için yapılan kan naklinde, kan verenin Müslüman veya gayr-ı Müslim oluşunun bir farkı yoktur. Müslüman’dan kan alınabileceği gibi, Müslüman olmayandan da kan alınabilir. Aynı şekilde kan veren kimse Müslüman’a kan verebildiği gibi Müslüman olmayan kimseye de kan verebilir. Bunun da dini anlamda hiçbir sakıncası yoktur.

Dövme yaptırmak niçin haram?

Allah, insanı çevreleyen varlıkları hayranlıkla seyredilmeye değer bir ahenk ve güzellik içinde yaratmış, insanı da estetik duygusuyla donatarak onu güzel görünmeye, güzele ve güzelliğe meftun kılmıştır.

Allah, insanları en güzel şekilde yaratmış, yaratmakla kalmamış, insanlara makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmelerine, güzelliklerini korumalarına güzel görünmelerine de izin vermiş, hatta bunu teşvik etmiştir.

Buna karşılık insanın yaratılışından gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, fıtrat bozmayı hedef alan tasarruf ve müdahaleleri yasaklamış, yaratılışı değiştirmenin şeytanın emrine uyma olacağı bildirilmiştir.Dövme de bu yanlış müdahalelerden bir tanesidir. Dövme yaptırma Hz. Peygamberin hadislerinde şiddetle lanetlenerek yasaklanmıştır.

İslam fıkıhçıları dövme yaptırmayı Allah'ın yarattığı şekil ve surette kalıcı değişiklik meydana getirdiği için caiz görmemişlerdir. Aynı zamanda dövme yaptırma insanın vücuduna da eziyet verdiğinden İslam fıkıhçıları dövmeyi caiz görmemişlerdir.

Gusül abdesti alması gereken kişinin dua etmesinde bir sakınca var mı?

Cünüp olan kişiye gusül etmeden önce namaz kılmak, Kur'an-ı kerim okumak, tutmak, Kabe’yi tavaf etmek gibi ibadetleri yapmak haramdır. Ama bazı kısa sureleri (Fatiha, Nas, Felak…) korunmak için okuyabilir.

Bunun yanında istediği şekilde ve dilde kendisi için veya başkası için dua edebilir. Cünüp kişi dua edeceği gibi yemek yemesi, yürümesi de caizdir. Fakat yıkanarak bunları yerine getirmek daha doğrudur.

Günün Ayeti

İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız.

Mâide, 2

Günün Hadisi

Kendisi için bir hayır kapısı açılan kimse onu bir fırsat bilip değerlendirme konusunda acele etsin! Zira, o kapının ne zaman kapanacağı belli olmaz.

(Müsnedü’ş-Şihab, 1/268)

Günün Sözü

Düşmanlarınızı kazanmak için, dostlarınızı gücendirmeyiniz; sonuçta düşmanlarınızı kazanamadığınız gibi dostlarınızı da kaybetmiş olursunuz.

(Ebu Müslim Horasani)

Günün Duası

Allah’ım bugün hastalıkla mücadele edenlere şifa, borçla mücadele edenlere kolaylık, huzur arayanlara da huzur ver.

 

Bunları biliyor muyuz?

Gaben-i Fâhiş Nedir?

Piyasadaki en yüksek satılandan altın ve gümüşte yüzde  2,5 ve daha fazlasına, urûzda yâni ölçülüp tartılan ve taşınabilen mallarda yüzde 5, hayvan için yüzde 10, bina için yüzde 20’den, ibadet konularında lâzım olan şeylerde de piyasadaki fiyatından iki misli fazla olan aldanmalar.

Günün Nüktesi

Halil İbrahim bereketi…

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.

Büyüğü Halil.

Küçüğü ise İbrahim...

Halil, evli çocuklu.

İbrahim ise bekârmış...

Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.

Bununla geçinip giderlermiş...

Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.

İkiye ayırmışlar.

İş kalmış taşımaya.

Halil, bir teklif yapmış:

İbrahim kardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki, ağabey demiş İbrahim...

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .

O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine

Böyle demiş ve

Kendi payından bir miktar atmış onunkine...

Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim. Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki ağabey.

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.

O gidince, Halil düşünür bu defa:

Der ki:

Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.

Ama kardeşim bekâr.

O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek,

Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.

Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider.

Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur.

Karanlık basar.

Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile

Hak Teala buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki...

Günlerce taşır iki kardeş, bitiremezler.

Şaşarlar bu işe...

Aksine çoğalır buğdayları.

Dolar taşar ambarları.

Bugün “Bereket” denilince, bu kardeşler akla gelir.

 

 

Bu bereketin adı: Halil İbrahim bereketidir

Savaş şehitliğinden başka şehitlik var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık