Sebepsiz olarak bir mezarı başka bir yere nakletmek caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 06.03.2024 08:58
  • Güncelleme Tarihi : 06.03.2024 08:58

Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, su altında kalması veya bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, defnedilen cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, çıkarılması dinen caiz değildir. Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.

Abdestte organlarımızı niçin bir defadan fazla yıkıyoruz?

Abdest alırken, abdest organlarını bir defa yıkamak farzdır. Üçer defa yıkamak ise sünnettir. Abdestin geçerli olması için abdest organlarını en az bir defa yıkamak gerekir. Birden fazla yıkamak ise farzın fazlası olur. Bu fazlalık şayet üç defa olursa Efendimizin sünneti olmuş olur. Çünkü efendimiz abdest alırken abdest organlarını üçer defa yıkarmış. Dolayısıyla ibadette efendimizi örnek aldığımızdan abdest aldığımızda abdest organlarını üçer kere yıkıyoruz bu da sünnet oluyor.

Vefat edene niçin telkin yapılmaktadır?

Cenaze defnedildikten sonra, kabirde Münker ve Nekir’in sorması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşmasına telkin denir. Ölüyü defnettikten sonra ona manevi bir destek olması ümidi ile Şafii mezhebine göre açıktan ve insanlar kabrin başındayken yapılır. Hanefi mezhebine göre ise herkes gittikten sonra bir kişi kabrin başında ölünün yüzüne manevi destek olsun diye söyler.

Birkaç günlük bebek ismi koyulmadan vefat ederse ona isim koymak gerekir mi?

Çocuk doğarken canlı doğmuşsa bu çocuk cenaze işlemleri açısından tıpkı büyük insan gibi muamele görür. Canlı olarak doğduktan hemen sonra da vefat etse, ismi konulur, cenazesi yıkanır, bir beze sarılır, namazı kılınır ve sonra defnedilir. Yeter ki canlı doğduğuna kanaat getirilsin. Lakin doğan çocuk canlılık işareti göstermemişse, ağlamamış, aksırmamış, esnememiş, ölü olarak doğduğuna kanaat getirilmişse; yine bir isim verilir, yıkanır, beze sarılır, ama namazı kılınmadan defnedilir. Ölü olarak doğması, sadece namazdan mahrum bırakır, diğer hususlar aynen icra edilir. Bu durumdaki çocuklara böyle bir işlemin yapılması insanlığa gösterilen saygının bir ifadesidir. Öyle ki ölenin insan oluşu, onu böyle bir hizmete lâyık kılar. Çünkü insan küçük de olsa mükerrem, hürmete lâyık bir varlıktır.

Günün Ayeti

O (Allah) size istediğiniz her şeyi verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız başa çıkamazsınız. Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür. İbrahim, 14/34.

Günün Hadisi

İman kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve organlar ile amel etmektir. İbn Mâce, “Sunne”, 9.

Günün Sözü

Allah üç şeyi sevmez. Vakti boşa geçirmek, insanlarla alay etmek, gıybet etmek. Serî-i Sakâtî

Günün Duası

 Allah’ım ömrümüzün geri kalanını geçmiş ömrümüzden daha hayırlı ve bereketli eyle.

Bunları Biliyor Muyuz?

Binayı Salat Nedir?

Namaz kılarken elinde olmayan bir sebeple abdesti bozulan bir kimsenin abdest aldıktan sonra namazına kaldığı yerden devam etmesi demektir.

Günün Nüktesi

Sana Ne Oldu?

Üsâme İbni Zeyd şöyle dedi: Resûlullahı şöyle buyururken işittim: “Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkeb gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki: ‘Ey filân! Sana ne oldu? Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin?’ O kişi de, ‘Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, fakat kendim yapardım, der.” Buhârî, “Bed’ül-halk,” 10.

Sebepsiz olarak bir mezarı başka bir yere nakletmek caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık