Seher vakti evin kapısını açık bırakmak rızkı artırır inancı doğru mu?


  • Oluşturulma Tarihi : 12.01.2024 09:08
  • Güncelleme Tarihi : 12.01.2024 09:08

Seher vakti, dinen rızıkların dağıtıldığı vakittir. Bu dağıtma işlemi sırasında insanın o saatte uyanık bulunması ve bu dağıtılan rızıktan bol nasiplenmesi için kişinin hem uyanık olması hem de rızkı elde edebilmek için çalışması tavsiye edilir. Seher vaktinde ayakta olmak yani uyumamak bir nevi o vakitte dağıtılan rızkı istemek için bir duadır. Ancak İslam itikadında seher vaktinde dağıtılan rızkı elde etmek için kapının, pencerenin açık bırakılması inancı yoktur. Bilakis bu bir hurafedir. Zira rızık insanın çalışmasına bağlı olarak ve sebeplere müracaat etmeye göre dağıtılmaktadır. Ayrıca seher vaktinde kapıyı, pencereyi açık bırakmak hırsızlara davetiye çıkarmaktır ki daha fazla rızık elde edeyim derken kişi eldeki malından da olabilir.

Kabir ziyareti için en faziletli gün hangisidir?

Hanefi mezhebine göre kabir ziyaretini perşembe, cuma ve cumartesi günleri yapmak faziletlidir. Ancak cuma günü ziyaret etmek daha faziletlidir. Şafiî mezhebine göre ise, perşembe gününün ikindi vaktinden başlamak üzere cumartesi sabahına kadar ziyaret etmek diğer gün ve vakitlerden daha faziletlidir. Buna göre kabir ziyareti için en faziletli gün perşembe günü ikindi vaktinden sonra ve Cuma günüdür. Ancak fazilet açısından en uygun bu vakit ve günler olmakla beraber diğer gün ve vakitlerde de ziyaret etmek mümkün ve caizdir.

Yaşlı veya hasta bir kimsenin abdestte yardım alması caiz mi?

Bedenle yapılan ibadetlerde aslolan kişinin tek başına bu ibadeti yapmasıdır. Bu anlamda kişinin tek başına abdest alması mümkün ise başkasından yardım alarak abdest alması mekruhtur. Çünkü bunda ibadete aykırı olan bir nevi kibirlenme vardır. Ancak kişinin herhangi bir fiziki rahatsızlığı veya yaşlılığı varsa abdest alırken başkasından yardım almasında dini anlamda bir sakınca yoktur.

Cemaatle kılınan namaza sonradan yetişen kimse cemaat sevabını alır mı?

İmama namazın başında değil, birinci rek’atın rükûundan sonra, ikinci, üçüncü veya dördüncü rek’atlarda uyan kimseye mesbûk denir. Bu kişi son rekâtta da olsa cemaate yetişmiş olur ve cemaat sevabını alır.

Hz. Peygamberin Livâ-i Hamd sancağı nedir?

Hz. Peygamberin bayrağı ve sancağı anlamına gelen bir kavramdır. Hadislerdeki açıklamalara bakılırsa Allah’a manevi anlamda yakın olma mertebesini elde eden insanlar için, Livâü’l-hamd, şefaati kübra makamıdır. Zira Hz. Peygamber’e inanan ve onun sünnetini eksiksiz yerine getirenler, kıyamet gününde bu bayrağın altında toplanacaklardır. Çünkü Allah kıyamet gününde Hz. Peygamberi şefaat edecek bir makama ulaştıracaktır.

Günün Ayeti

Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutmaz, fakat bilerek ettiğiniz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalama seviyesinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Buna imkânı olmayan ise üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğinizde (bozarsanız) yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinize bağlı kalın. Allah ayetlerini sizin için bu şekilde açıklıyor ki şükredesiniz. (Maide, 5/89)

Günün Hadisi

Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı beştir: “Selamını almak, hastalandığında ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah demek. Buhari, “Cenâiz”, 2.

Günün Sözü

Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın. Mevlana.

Günün Duası

Allah’ım hesabını veremeyeceğim hiçbir malı, makamı, sözü ve işi bize nasip etme.

Bunları Biliyor Muyuz?

Müsamaha Nedir?

Kişinin olaylar karşısında anlayışlı ve hoşgörülü olması demektir.

Günün Nüktesi

Siz Aranızda Kimi Pehlivan Addedersiniz?

İbnu Mes’ud anlatıyor: Resulullah bir gün: “Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?” diye sordu. Ashab: “Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!” dediler. Resulullah: “Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.” (Müslim, “Birr”, 106.)

Seher vakti evin kapısını açık bırakmak rızkı artırır inancı doğru mu?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık