2

Sigara içmemek hususunda yemin edip bu yeminini bozanın hükmü nedir?


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2014 07:17
  • Güncelleme Tarihi :
Sigara içmemek hususunda yemin edip bu yeminini bozanın hükmü nedir?

Sigara içmemek hususunda yemin edip bu yeminini bozanın hükmü nedir?

    Yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödemesi gerekir.

        Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün oruç tutar. Nitekim Allah’u Teala yemin kefareti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun.”

         Farz olan bir şeyi yapmamaya; ya da haram veya günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmesi gerekir. Çünkü bu yemin şekli yerine getirilmesi halinde Allah’a karşı işlenmiş bir günah olur bu da dinen caiz değildir.

   Buna göre kişi sigara içmemek için yemin etmiş ise bu yeminini yerine getirmeli ve içmemelidir. Ancak yemini tutamamış ise ve yemin ettiği halde yeminini bozmuş ise o zaman da kefaretini vermeli bir de Allah’a tövbe etmelidir.

 İkindi namazından sonra yatılmaz sözünün dini bir dayanağı var mı?

        Kur’an-ı Kerim’de uykunun bir dinlenme ve istirahat vasıtası olduğu “Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma (zamanı) yapan O’dur.” (Furkan, 25/47) “Uykunuzu bir dinlenme kıldık” (Nebe, 78/9) ayetlerinde ifade edilir.

      Bazı adap ve mev’iza kitaplarında da, ikindiden sonra uyumanın hoş bir tutum olmadığına dair şu şekilde ifadelere rastlanmaktadır: “Gündüzün ilk kısmında uyumak ahmaklık, ortasında uyumak Peygamberlerin ahlakı, sonunda uyumak ise yıpranmaktır” (Muhammed b. Ebu Bekir, Şir’atü’l-İslam, 502).

      Ancak bunun ilmi bir değeri yoktur. Günümüzde yapılan araştırmalarda, insanların geceleri uyumalarının, gündüz uykularına göre vücudun biyolojik ritmine (ciradien ritm) daha uygun olduğu ifade edilmektedir. Aynı zamanda örfen gündüzün iş ve çalışma zamanı kabul edildiği bilinen bir durumdur.

        Durum böyle olmakla birlikte, günümüzde çeşitli sebeplerle (iş, vardiya vb. ) geceleri çalışıp gündüzleri uyuyan kimseler vardır. Bu kişilerin günlük ibadetlerini aksatmadan ve sosyal görevlerini de ihmal etmeden gündüz uyumalarında bir sakınca yoktur.

İstiğfar duası nedir?

      İstiğfar, işlenilen günahlardan ve hatalardan dolayı Allah’tan af ve mağfiret niyaz etmek demektir.

     Kur’an-ı Kerîm’de işledikleri kötülüklerden pişman olup tövbe-istiğfarda bulunanlar övülmektedir. Nitekim bu hususta mealen şöyle buyrulmaktadır: “Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah'tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler.” (Âl-i İmrân, 135).

      Kur’an-ı Kerim’de, “istiğfar duası” adında özel bir dua yoktur. Ancak içeriği bakımından “istiğfar” anlamı taşıyan pek çok dua vardır.

      Ancak Hz. Peygamber seyyidü’l-istiğfar duası vardır. Hz. Peygamber’in “seyyidü’l-istiğfâr” (istiğfârın en güzeli) diye nitelediği dua şöyledir: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla senin ahdin ve va’din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz.” (Buhârî, Daevât, 2).

Günün Ayeti

Allah O'dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter

Rum 54

Günün Hadisi

Gecede bir saat vardır ki, Müslüman bir kimsenin Allah'tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir.

 Günün Sözü

Akrabalarının Sevmediği İnsanı Kimse Sevmez.

PLAUTUS

Günün Duası

 Allah’ım bugünün hürmetine ülkemize ve milletimize huzur ver.

Bunları biliyor muyuz?

Sütre nedir? 

Önünden insan veya hayvanların geçmesi muhtemel olan açık bir yerde namaz kılan kişinin, önüne değnek veya başka bir şey dikmesi demektir.

Günün Nüktesi

 Devletin başına niçin geçti ki?

      Hz. Ömer, Suriye seyahatinden dönerken, çölün ortasında tek bir çadır gördü. Atını o istikamete sürüp çadırın yanına geldi. Çadırda, kim olduğu, çölde tek başına ne yaptığı ve nasıl yaşadığı meçhul olan ihtiyar bir kadın vardı.

       Allah Resûlünün büyük dostu ve Halifesi, selam verdikten sonra kadına sordu:

 Halife Ömer’i nasıl tanırsın?

 Kadın:

  Ondan memnun değilim! dedi. Bütün halifeliği boyunca bana yardım etmedi.

 Hz. Ömer gülümseyerek:

      İyi ama Ömer ne yapsın? diye sordu. Sen herkesten uzak bir yerde, üstelik de çölün ortasında yaşarken, Ömer seni nasıl bulsun?

       Kadın, şu cevabı verdi:

 Beni bulamayacak olduktan sonra, devletin başına niçin geçti ki?

Sigara içmemek hususunda yemin edip bu yeminini bozanın hükmü nedir?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık